Bazı ailelerin tuhaf alışkanlıkları  sahibidir. Bu alışkanlıklar genelde her cuma günü ketçaplı balık köftesi yemek ya da yüz yüze konuşmak yerine telefonlaşmayı tercih etmek olur.  Kazma Ailesinin tuhaf alışkanlığı ise çukur kazmak ve derin çukurlar açmaktır. Öyle ki, evlerinin arka bahçesi çukurlardan geçilmez. Üstelik bu durum, ailenin en küçük ferdi Henrik’in gece karanlıkta evlerinin bahçesinde dolaşırken aniden bir çukura düşmesine varacak kadar vahim bir duruma dönüşür. Çukurda debelenip çaresizce “İmdaaaat! Çıkarın beni buradan!” diye yardım isterken Henrik’in aklından tek bir soru geçer. Acaba düştüğü bu çukuru kim kazmış olabilir?

Henrik’in yaşadığı esrarengiz olayı açığa kavuşturabilmek için filmi biraz geriye sarmak gerekebilir. O zaman Cordula Nine’yle tanışma vakti gelir çatar.  Hanrik’in Ananasgiller yetiştirmekle meşgul bir annesi, model trenlerinden vazgeçemeyen bir babası ve ünlü bir pop şarkıcısıyla evlenme hayalleri kuran bir kız kardeşi vardır. 10 yaşındaki Henrik Kazma’nın hayatı, ansızın kapılarında bitiveren bir misafir yüzünden fena halde hareketlenir. Zihni “azıcık” karışık olduğu için uzun yıllar evden uzakta yaşayan Cordula Nine geri döner.

Peki, ev ahalisinin daha önce hiç tanışma fırsatı bulamadığı bu ninenin zihni gerçekten söylendiği gibi karışık mıdır? Eğer karışık değilse, etrafa fısıldadığı ve neredeyse tüm kasaba halkının peşine düşmesine sebep olduğu kayıp hazine efsanesi gerçek midir? O zaman Henrik’lerin arka bahçesine çukur açma zamanı gelir çatar. Bakalım yıllardır toprağın altında saklı kalan gizli hazinenin yerini ilk kim keşfedecek? Sorunun yanıtı kitapta veriliyor.