Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü – UNESCO (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization), 1995'ten bu yana 23 Nisan'ı Dünya Kitap Günü ve Dünya Telif Hakları Günü olarak kutluyor.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na denk gelen bu günde, kitabın ve okuma alışkanlığının önemi vurgulanıyor.
23 Nisan'ın Kitap Günü olarak seçilmesinin bir nedeni de Miguel de Cervantes, William Shakespeare gibi yazarların doğumgünü olması.
Çocukların kitaba kolaylıkla ulaşması ve daha çok kitap okuması için "Kitap Okuyan Çocuklar" projesini başlatan, proje koordinatörü Esra R. Akcay-Duff ile, 23 Nisan Dünya Kitap Günü vesilesiyle, çocuk kütüphaneleri açılmasını hedefleyen kampanyayı konuştuk.
"Kitap Okuyan Çocuklar" projesi nasıl doğdu?
Proje ilk olarak internet ortamında, annelerin 'Neden Türkiye'de çocuklarımızla gidebileceğimiz bir çocuk kütüphanesi yok?' eleştirisiyle başladı.
Benim yaptığım sadece bu eleştiriyi bir üst seviyeye taşıyıp, ‘Türkiye'de çocuk kütüphaneleri oluşturmak için neler yapabiliriz?' sorusunu eyleme dönüştürmekten ibaret.
2012 yılı Aralık ayında internette bir imza kampanyası başlattık. Bu imza kampanyasının amacı ne kadar çok insanın böyle bir değişimi istediğini göstermekti. Ardından Proje Yardımcı Koordinatörü arkadaşım Aylin Kök Aydın'la birlikte çocuklarımızı da yanımıza alıp belediyelere ve kütüphane müdürlüklerine gitmeye; sosyal medyada, internet gruplarında ve tüm Türkiye’de aileleri örgütlemeye başladık.
Bu bir sivil toplum hareketi ve çıkış noktamızda esasında şu vardı: Herkes yaşadığı toplumdaki olumsuzlukları ve eksiklikleri eleştirip duruyor. Ama kimse ben ne yapabilirim, toplumu nasıl daha iyiye götürebilirim sorularını sormuyor. Halbuki belediyelerde, Kültür ve Eğitim Bakanlıklarında çocuk kütüphaneleri açılması için gerekli olan bütçe var, ama ne halktan böyle bir talep ne de belediyelerden böyle bir başvuru gelmediği için bütçe kullanılamıyor.
Aileler özellikle soğuk ya da çok sıcak günlerde çocuklarıyla apartman dairelerine sıkışmış bir hayat yaşamak zorunda kalıyorlar. Halbuki çocukların sosyalleşmeye, hayal dünyalarını geliştirmeye, interaktif öğrenmeye ihtiyaçları var; dört duvar arasına tek başlarına kapalı kalmaya değil.
Proje kapsamındaki çalışmalarınız nelerdir? Çocuk Kütüphanelerine ilişkin talepleriniz neler?
Esasında imza kampanyası sadece çocuk kütüphanelerinin kurulmasını kaç kişi ister görelim diye başlattık. Belediyelerin bu tarz mekanları açması zaten belediyelerin yapması gerekenler arasında. İmza kampanyasını gittiğimiz makamlara şu ana kadar iletmedik. Çünkü proje zaten her yerel belediyenin bir ihtiyacı.
Çocuk kütüphanesi dediğimizde kafanızda kitaplarla dolu bir oda ve odanın içinde birsürü oturan çocuk canlanmasın. Çocuk kütüphaneleri derken kastettiğimiz çocukların boyutunda masa ve sandalyelerin olduğu; alt-açma ünitesi ve çocuklara uygun tuvaletin, emzirme bölümünün olduğu; ekonomik durumu farklı seviyelerde olan çocukların interaktif bir şekilde buluşup, hayal dünyalarını keşfedebilecekleri; yaratıcı drama ve kukla faaliyetlerine aktif olarak katılabilecekleri bir ortam.
Aynı zamanda da velilerin gelip birbirleriyle sosyalleşebilecekleri; çocuklarıyla ilgili olan konuları danışarak, çocuk yetiştirme konularında destek alacakları; belediyelerin de yerel halkıyla tam bir iletişim ağı kurabilecekleri mekanlar. Yurt dışında ‘play centre’ ve ‘family centre’ adıyla tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olan bir sistem. Ama maalesef bizde uygulanan modeli pek az.
Bizim şu ana kadar gördüğümüz çocuk kütüphaneleri içinde sadece bir tanesi bunu başarabilmiş. O da Beylikdüzü Çocuk Kütüphanesi. Biz halihazırda farklı belediyelere projemizi sunuyoruz.
Belediyelerden geri dönüş alabiliyor musunuz?
Projemiz başlayalı dört aydan kısa bir süre ama baktık ki belediyelerde işler tahminimizden yavaş yürüyor. Mesela Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk bize tam destek verdiğini söyledi ama hala belediyeden bir yer tahsisi çıkmadı. Biz de ‘okuma faaliyetleri’ başlattık ve her ayın ilk Cumartesi Moda Gönüllüleri’nde buluşup çocuklara kitap okuyoruz, birlikte şarkılar söylüyoruz. Böyle bir proje sosyal dayanışmayı da sağlayacak önemli bir proje.
Kütüphaneler için mekan tahsisi halledilinceye kadar, çocuklar okuma faaliyetlerine katılsınlar, ve kitap okuma alışkanlığını edinsinler istiyoruz.
Umarız belediyeler için hiç de maaliyetli olmayacak bu önemli sosyal oluşuma hem belediyelerden hem de ailelerden tam destek alırız ve kısa zamanda hem çocuklar hem aileler için vazgeçilmez bir mekan olacak çocuk kütüphanelerine kavuşuruz.
Çocuklar oyun oynayacak oyun parklarını bile metropollerde zor buluyor ama çocuk kütüphaneleri hava nasıl olursa olsun her zaman gidilecek yerler olarak çok önemli bir yere sahip olacaklar.
Ayrıca hızla dijitalleşen dünyamızda eğer çocuk kütüphaneleri açılmazsa, korkarım ki varolan kütüphaneler bile kapatılmaya maruz kalacaklar. Çünkü ağaç gerçekten yaş iken eğiliyor ve şu anki toplumumuzda okuma ve kütüphaneye gitmeme alışkanlığının ana nedenini böyle bir okuma kültürü içinde yetişmemiş olmalarına bağlıyorum.
Ebeveynler imza kampanyası dışında yaşadıkları yerlerdeki yerel yönetimlerden nasıl talepte bulunabilirler?
Bize ve belediyelerine ulaşarak taleplerini iletebilirler. Bize başvurup illerinde ya da ilçelerinde bu oluşumu başlatmak ve belediyelere başvurmak isteyenlere destek oluyoruz.
Her zaman dediğimiz gibi: Yapabileceklerimiz sadece hayal gücümüzle sınırlı. Eğer istersek çok güzel oluşumlar başlatabiliriz yaşadığımız yerde. Yeter ki niyet olsun. AVM’lerden, okullardan bile projeye olumlu bakanlar var. Kapılarını çalıp, projeyi sunmak gerekiyor. Ve de ailelerin yerel olarak biraraya gelmesi ve çocukları için birşey yapmaya çalışmaları gerekiyor.
Ben Proje Yardımcı Koordinatörü olan arkadaşım Aylın’le kızımı götürdüğüm parkta tanıştım. Çünkü yerel yaşadığınız yerdeki insanlarla birçok ortak paydada birleşiyorsunuz ve birlikten güç doğuyor. Makamların kapılarının hep birlikte çalınıp, talepte bulunulması gerekiyor. Oyu veren halk olduğuna göre, halkın talepte bulunması da en doğal hakkı. Belediyelerin böyle bir talebi reddetmesi için hiçbir neden yok, çünkü çocuk kütüphanelerini oluşturmak hem pahalı bir talep değil, hem de böyle mekanların varlığı birçok açıdan belediyelerin işine yarayacaktır.
Kitap Okuyan Çocuklar projesi internet sayfası için http://kitapokuyancocuklar.org
Kitap Okuyan Çocuklar İmza Kampanyası için tıklayınız.