CiciPedia

27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü

27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde neler yapılır? 

Dünya Tiyatrolar Günü

27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü Tarihçesi

Oyun yazma, sahneleme ve yorumlama sanatı olan tiyatro, gösteri sanatlarının en eskidir. Tiyatro, bu bakımdan sinema ve televizyonun temelini oluşturur.

UNESCO’ya bağlı “Uluslararası Tiyatro Enstitüsü” (UT), tiyatro sanatının toplumdaki eğitici görevine dikkat çekmek, değerinin anlaşılmasına katkıda bulunmak, tiyatro sevgisinin yayılmasını sağlamak amacıyla, 27 Mart gününü tüm dünyada “Tiyatrolar Günü” olarak kabul etmiştir.

27 Mart gününde, tiyatroya gidemeyecek durumda olan insanların da tiyatroya katılımını sağlamak amacıyla hemen hemen tüm oyunlar ücretsiz olarak sahnelenir. Kutlamalar, her ülkede, tiyatroya emek vermiş bir sanatçının hazırladığı bildiriyle başlar. Bildirinin okunmasının ardından, perdeler açılır.

“Tiyatrolar Günü”, 1962 yılından beri düzenli olarak kutlanmaktadır.

sir-antalya-cocuk-tiyatrolari

Tiyatrolar Günü Hakkında

Yaşamın aynasıdır tiyatro! İnsanı eğitir, eğitirken düşündürür… Bir arada yaşayan insanların birlikte güldüğü, birlikte ağladığı ve hep birlikte düşündüğü tiyatro salonları, insanca duyguların da öğrenildiği yerlerdir.

Tiyatro, bir öyküyü, sahne olarak ayrılmış bir yerde, oyuncuların söz ve hareketleriyle canlandırma sanatıdır. 1948 yılında kurulan ve UNESCO’ya bağlı “Uluslar arası Tiyatro Enstitüsü (UT), tüm dünyada tiyatro sanatının toplumdaki eğitici görevini üstlenmek ve tiyatro sevgisinin yayılmasını sağlamak amacıyla, 27 Mart gününü “Dünya Tiyatrolar Günü” ilan etmiştir.

Kutlamalar, farklı ülkelerde tiyatroya büyük emek vermiş bir sanatçının hazırladığı bir bildiriyle başlar. Ülkemizde tiyatro ile ilgili ilk ulusal bildiriyi, hayatını Türk tiyatrosuna içtenlikle adamış olan Muhsin Ertuğrul yazmıştır.

İlk çağlarda tiyatro, yazılı bir metin olmadan oynanırdı. Yeteneğine güvenen oyuncular sahnede istedikleri gibi konuşurlardı. Günümüzde ise tiyatro eğitimi, konservatuar denilen okullarda veriliyor.

Tiyatroda gösterilen oyunlar, genellikle yaşanılan, ya da yaşanılır nitelikteki olayları canlandırır. Tiyatro oyunları ise konularına göre üç bölümde toplanır. “Trajedi, acıklı konuları, “Komedi” gülünç olayları, “Dram” ise içinde hem komik hem de, acıklı olayları konu alır. Komedinin belli başlı türleri vardır. Vodvil, hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılar bulunan hafif güldürüdür. Fars da olayların aşırı abartıldığı, taklitlerin sık sık tekrar edildiği bir komedi türüdür.

Oyunların bir de, “opera” gibi müzikli olanları mevcuttur.

Kukla, Karagöz, Meddahlık ve Ortaoyunu, Tanzimat’tan önceki döneme ait oyunlardır ve “geleneksel tiyatro” olarak adlandırılır.

1839-1908 Tanzimat döneminde ilk “Osmanlı Tiyatrosu” kuruldu. Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi ve Şinasi gibi dönemin ünlü yazarları oyunlar yazmaya başladı.

1908-1923 Meşrutiyet döneminde İstanbul Şehir Tiyatroları’nın temeli olan “Darülbedayi” kuruldu.
Çocuk Tiyatrosu, Devlet Konservatuarı, Devlet Tiyatroları ve Özel Tiyatrolar ise Cumhuriyet döneminde kurulmuştur ve bu dönemde tiyatroların sayıları artmıştır.

Haldun Taner’in de dediği gibi, “Tiyatro olmasa, insanoğlu çok eksik, çok güdük kalırdı.”

Yorumları Göster

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir