âBiz buradayız’ yürüyüşü 30 Eylül Pazar günü, Beyoğlu’nda Galatasaray Lisesi’nin yanında saat 15.00’te, eşzamanlı olarak İzmir Karşıyaka Çarşı’da ve dünyanın dört bir yanında gerçekleşti. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, farkındalığı arttırmak, down sendromluların hayattaki konumlarına dikkat çekmek ve onların da var olduğu gerçeğini unutmamak için yürümeye hazır yüzlerce kişi toplandı.
Yürüyüşten önce bir konuşma yapan Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Osborn, Down’lu çocuğun eğitiminin önemine dikkat çekerek yürüyüşe katılan herkese şu şekilde seslendi: â’Bizler aileler olarak , dernek ve vakıflar olarak aramıza yeni katılan ailelere hep âUzun bir yolunuz var, bu yolda en güçlü silahınız erken ve sürekli eğitim’ diyerek bebeklik döneminden başlayan ve tüm yaşam boyunca devam eden bir eğitim sürecinin planlanması gerektiğini ve bunun sonucunda da çocuklarımızın bağımsız veya yarı bağımsız hayatlar kurabildiklerini anlatmaya çalıştık. Bence bu güne kadar yaptığımız çalışmaların en önemli kazanımlarından biri bugün çocuklarımızın sahip olduğu kaynaştırma eğitimi, ücretsiz rehabilitasyon haklarıdır. Bu hakları elde etmek ailelerin, derneklerin ve bizi anlayan eğitimci ve bürokratların işbirliği sayesinde gerçekleşti. Kaynaştırma eğitimi ve yasam boyu eğitim kavramlarının uygulamaya geçmesiyle beraber çocuklarımız evlerinden çıktılar. Ait oldukları yere sınıflarına, öğretmenlerine, arkadaşlarına kavuştular. Gençlerimiz toplum içinde yer almaya başladı.”
Yeni kanunla değişen özel eğitim konusuna da değinen Gün Osborn yürüyüşe katılanlardan destek talep etti, ” Bu yürüyüşü eğitim haklarımızı korumak için başlatacağımız seferberliğin bir başlangıç noktası olarak belirlemek istedik ve buradan tüm engelli sivil toplum kuruluşlarına çağrı yaparak ortak bir platform oluşturulması, 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’nde düzenlenecek bir oturumda yeni öğretim sistemi ve yasalarda çocuklarımızın haklarının tartışılması, çıkan sonuca göre gerekli hukuki mücadelenin başlatılması ve tüm düzenlemelerin hükümetten talep edilmesi yolunda yapacağımız çalışmalarda bizlere destek olmaya davet etmek istiyoruz,” dedi.
Yürüyüşe sadece down sendromlu çocuk aileleri değil, kaynaşmanın, farklı olanı kabul etmenin ve günün anlamını göstermek adına birçok kurum, kuruluş, parti ve vatandaşlar katıldı. Bundan önceki yürüyüşler gibi şenlikli, müzikle ve bol balonlu organize edilen yürüyüşte down sendromlu çocuklar ve aileleri en önde, destekçiler arkalarında Beyoğlu’nu bir baştan bir başa yürüdüler.
Bu yıl ülkemizde üçüncüsü düzenlenen DS dostluk yürüyüşleri 1995 yılından beri dünyanın değişik ülkelerinde yapılıyor. 2010 yılında tüm dünyada 300 bin kişinin ve Türkiye’de bin kişinin katılımıyla gerçekleşen yürüyüşler her yıl daha fazla katılımcı ile büyüyor.
Milliyet, ülke, sosyal ya da ekonomik farklılık gözetmeden her 800 doğumda bir görülen Down Sendromu, genetik bir farklılık. Bununla birlikte, özellikle 0-3 yaşından itibaren uygulanan düzenli ve disiplinli eğitim programları ile Down Sendrom’lu insanlar da pek çok başarıya imza atarak, toplum içinde anlamlı hayatlar kurabiliyor. Eğitim programları sayesinde Down Sendrom’lu çocuklar lise hatta üniversite bitirip ikinci bir dil öğrenebiliyor, çalışabiliyor. Her çocuk gibi farklı zeka seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahip olan Down Sendrom’lu çocukların kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilmesi için zamanında ve doğru desteği alması gerektiğini savunan Down Türkiye derneği, erken eğitim programları, fizyoterapi, dil terapisi, oyun grupları gibi seçeneklerin aileler tarafından iyice değerlendirilip, doğru kaynaklara ulaşılarak karar verilmesi gerektiğinin altını bir kez daha çiziyor. “Gerçek dostlar kromozon saymaz ” diyen Down Sendromu Derneği (Down Türkiye), yaptıkları etkinliklerle Down sendromlu insanların da mutlu, bağımsız, üretken, toplumla bütünleşen bir yaşam kurabileceklerini toplum ile paylaşıyor.
