Dünya’da; insan, bitki ve hayvan gibi çeşitli canlı türleri yaşar. İnsanlar ve hayvanlar, çok eski çağlardan bu yana birlikte yaşamaktadır. İlk çağlarda yaşayan insanlar, hayvanlardan korkmaktaydı. Evlerini dağların yamaçlarına ve kayalıklara kurmalarının sebebi, hayvanlara karşı duydukları korkuydu. İlk zamanlarda, hayvanlardan sadece gıda, giyecek ve yolculuk aracı olarak faydalanıldı. Daha sonra bu bakış açısı değişti; hayvanlara şefkat gösterildi, hayvanlar evcilleştirildi ve hatta onlarla yakın ilişkiler kurmaya başlandı. İnsanlar daha ilk çağlarda kedi, köpek, at, koyun, sığır, keçi gibi hayvanlar evcilleştirildi. Bunun yanı sıra, aslan, kaplan, kurt, tilki ve zürafa gibi asla evcilleştirilemeyen hayvanlar da vardır. Evcilleşen hayvanlar, insanların yardımcısı ve dostu oldu. İlk çağlarda yaşayan insanların çizdiği duvar resimlerinde, bu ilişkinin kanıtları ve örnekleri bulunmaktadır.
Dünya’da çeşitli canlı türlerinin oluşturduğu “doğal denge” vardır. Bitkilerin azalması veya hayvanların aşırı derecede çoğalması doğal dengeyi bozar. Dünya’daki tüm hayvanların, bitkilerin ve genel olarak tüm canlıların yaşantısı birbiriyle bağlantılıdır. Bu dengenin bozulması durumunda, Dünya insanlar ve diğer canlılar için yaşanmaz bir duruma gelebilir.
Çevrenin korunmasına verilen önem arttıkça “çevrecilik” faaliyetleri başladı. Zaman içerisinde hayvanlarla kurulan sıcak ilişki de insanları, hayvanların korunması konusunda birlikte hareket etmeye teşvik etti. Hayvan severler gittikçe çoğalmaya başladı. Hayvan severlerin amaçları, hayvanlara daha iyi ve sevecen davranılmasını sağlamak, onları korumasına yardımcı olmaktır. Bu amaçlara sahip hayvan severler, ilk kez 1824 yılında, İngiltere'de bir araya geldiler ve ”Hayvanları Koruma Birliği"ni kurdular. Hayvanları korumayı, insanların hayvanlara iyi davranmalarını ve hayvanların daha iyi koşullarda beslenme ve korunmalarını sağlamayı amaçladılar. Bu oluşum, daha sonra tüm dünyaya yayılmaya başladı.
1845 yılında Fransa başta olmak üzere, diğer Avrupa ülkelerinde yaygınlaştı.1866 yılında ise, Amerika’da bu amacı taşıyan bir birlik kuruldu. Türkiye’de Hayvanları Koruma Derneği, 1924 yılında Atatürk’ün desteğiyle kuruldu.
Çeşit "ülkelerin aynı amacı taşıyan Hayvanları Koruma Dernekleri” temsilcileri, 1931 yılında bir araya gelerek, Hollanda'nın başkenti Lahey'de, “Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu”nu oluşturdular. Bu kuruluş 4 Ekim gününü, “Hayvanları Koruma Günü” olarak kabul etti. Bu günden sonra, toplu avlanmalar ve hayvanların yavrulama döneminde avlanmaları yasaklandı. Evcil ve yabani olarak ayrım yapılmaksızın, tüm hayvanlara duyulan sevgi ve koruma duygusu yaygınlaştı.