Grimm Kardeşler’in Kurbağa Prens masalından esinlenerek yola çıkılan Prenses ve Kurbağa, 1920’lerdeki caz çağında, macera, aşk ve büyü ile parlayan bir şehir olan New Orleans’da, Fransız mahallesinin demir balkonları ve sokak sıra dışı bir hikaye olarak gelişiyor.
Filmde Tiana adında güzel bir kız, insan olmak için çabalayan bir kurbağa prens, onları Louisiana’nın gizemli bataklıklarından komik bir maceraya sürükleyen bir öpücük var.
Bir prensesin, yakışıklı bir prense dönüşen bir kurbağayı öpmesiyle birlikte gerçek aşkını bulduğu hikayeyi herkes biliyor. Bu hikayede prenses yine bir kurbağayı öpüyor fakat sonuçlar çok farklı oluyor ve Tiana bir kurbağaya dönüşüyor.
Bunun peşinden mizah, heyecan, müzik ve duygu dolu bir macera başlıyor. Kurbağa çiftimiz peşlerinde kurbağa avcıları olduğu halde kendilerini Lousiana bataklıklarında bulur. Bataklıklarda 197 yaşındaki iyi büyücü Mama Odie’yi bulmaları gerekir. Sonunda prens ile prenses arasında aşk bir yolunu bulup gelişiyor… Bu tehlikeli, tuhaf ve komik yolculuklarında onlara kara sevdalı ateş böceği Ray ve Louis adında caz tutkunu bir timsah yardım eder. Her ne kadar yolculukları tehlikelerle dolu olsa da, bu tuhaf ikili içlerindeki iyi yönleri açığa çıkartır, farklılıklarının üstesinden gelir ve hayallerin hiç beklenmedik şekilde gerçekleşebileceğini görür.
Sonuçta sevgi galip geliyor, ilk başta önemliymiş gibi görünen farklılıklar, bataklıkta silinip gidiyor.