Yönlendirici: Mavisel Yener
Seçici Kurul Üyeleri: Nuran Özyer, Mucize Özünal, Aytül Akal, Mehmet Atilla, Nilay Yılmaz
Düzenleyen: Tudem
Tarih: 17.11.2012
Tudem Edebiyat Ödülleri Yarışması Seçici Kurul Değerlendirmesi; Nuran Özyer
Seçici Kurul üyelerinden Nuran Özyer, Çağdaş Alman Edebiyatı, Karşılaştırmalı Edebiyat, Çocuk ve Gençlik Edebiyatı üzerine çalışmalar yapan bir akademisyen olarak yarışma, çocuk ve gençlik edebiyatı üzerine değerlendirmeler yaptı.
Nuran Özyer, yeni yazarların ve yeni yapıtların büyük işler yapacağına inanıyor ve bu tür yarışmaları destekliyor. 10. yılında seçici kurulda yer alması ve yarışma konusunun “öykü” olması nedeni ile, Tudem’e teşekkür etti.
Öykünün, edebi türler içerisinde en çok sevip, saygı duyduğu alan olduğunu söyleyen Nuran Özyer, öyküleri, yazan insanların heyecanı ile okuyup değerlendirdiğini ve metnin yazarını merak ettiğini söyledi.
Seçici kurulun değerlendirmelerini objektif bir biçimde, demokratik bir ortamda, nesnellikle tartışarak yaptığını belirtti. Kendi değerlendirmelerini bir teorisyen olarak, teorik incelemeler ile yaptığını söyledi. Bu bağlamda, Türkçe’nin kötü kullanıldığı, bozulduğu, imla hatalarının arttığı, yazım hatalarının ötesinde hatalar ile karşılaşıldığı görülmüş. Özensiz bir biçimde yazılan metinler, çocuklarda olduğu kadar, yetişkinlerde de görülmüş.
Yarışmaya az sayıda uzun öykü ve çok sayıda kısa öykü ile katılımlar yapılmış. Kısa öykülerin bir kısmında, kısa bir biçimde yazılmasından ötürü, kısa öykü sanılması gibi bir yanılgı ile karşılaşılmış. Aslında, kısa öykünün 2000-30.000 kelime aralığında yazılan, yaşamdan bir kesit veren, çok zor ve önemli bir tür olduğu bilgisini vererek eleştirilerini sundu. O yaşam kesitinin, herkese ait olabilecek, herkesi etkileyebilecek, hatta hoş olmayan bir nitelikte olduğunu söyledi. Bu anlamda öykünün, salt kendine ait anıların anlatıları olmadığı, çocuğu ve yetişkini etkileyen bir kesit olduğu vurgusunu yaptı.
Öyküde kişilerin, kahramanın olmadığını söyleyen Nuran Özyer, anti-kahramanlara sahip olduğunu ve herkesi temsil ettiğini belirtti. Hatta bu anti-kahramanın isminin bile olmadığını, “o”, “ben” gibi zamirler ile kendisine seslenildiğini ve tek bir insana hitap etmeyecek bir yapısının olduğunu ifade etti. Zamanın sınırsız, mekanın söylenmediği , tasvirlere uzak yapıda öykünün, zaten bunlara vakti ve sabrının olmadığını belirtti. Ayrıca, öykünün sadece diyalog da olmadığını söyleyerek, eleştirilerine devam etti.
Kısa öykünün en önemli özelliğinin, öykünün kırılarak bitmesi ve bittikten sonra başlaması olduğunu belirtti. Öykü bittikten sonra, kafalarda bir sürü soru işareti olacağını ekledi.
Çocuk ve gençlik edebiyatında yazanların, öykü ile edebiyat hayatına başlamanın kolay olduğunu, sonra da roman yazmaya geçeceklerini, hatalı bir şekilde düşündüklerini belirtti. İlk önce, öykünün ne olduğu ve sonra, çocuk ve gençlik edebiyatının ne olduğunu bilmenin önemini vurguladı. Bunun bilinmesi ile, hem içeriğin, hem de biçimin farklılık göstereceğini söyledi.
Çocuklara yönelik öykülerde, eğitici olma konumundan uzaklaşılması gerektiğini belirtti. Bunların çocuk edebiyatında öykü veya roman değil, didaktik öğretilerden ibaret olacağını söyledi ve edebiyat kriterleri ile yazmanın önemini vurguladı. Öykünün, eğlendirirken düşündürdüğünü, düşündürürken eğlendirdiğini söyledi ve çocuğa estetik zevki, düşünce gücünü vererek “yaşam” olduğunu söyledi.
Nuran Özyer, yeni yazarlar ve eserler ile tanışma ümidi ile konuşmasını bitirdi.
İsa Aykanat
Tudem’in kurucusu İsa Aykanat, 10 yıldır yapılan Tudem Edebiyat Öyküleri Yarışması ile ilgili genel bir tablo sundu.
10 yılda birçok yazar, çizer, şair ve tiyatro oyuncusu tanıdığını; 14 kez yarışma yaptıklarını ve 80-90 kadar değerli insanın seçici kurul üyeliği yaptığını, Tudem’in oturumlara hiç katılmadığını, seçici kurulu hiç yargılamadığı ve sorgulamadığını, 60 nitelikli insanın seçilmesine katkı verildiğini belirtti. Seçici kurul için, basında hiçbir olumsuz eleştiri yer almadığını ve bunun Tudem için bir övünç olduğunu belirtti. İlk roman birincisi olan Mavisel Yener’in hala desteğini almalarını, oldukça anlamlı bulduğunu söyledi.
Yarışmaya yönelik takdir ve alkışların, kendilerine özgüven kazandırdığını ve yaptıklarının doğru olduğu bilinci ile seslendirme gereği duyduklarını söyleyerek konuşmasına son verdi. 10. yıla özel yapılan ödüllerden ilkini, hoş ve duygusal bir sürpriz ile, bu sene koordinatörlüğe ve sunuculuğa veda eden Mavisel Yener’e verdi.
Ödüller ve Gerekçeleri:
Yarışmaya 42 eser katılmış ve sonuçlar bu eserlerin, dil ve yaşın estetiği ile değerlendirilmesi sonucunda belirlenmiştir.
Üçüncülük Ödülü: “Eyfel’i Kim Yedi?” öyküsü ile Özlem Kılınçarslan Sözbilir ödül sahibi oldu. Öykü, fantastik ve postmodern bir kurguya sahipti. Ödül, anlatıcının hayatı ve bu hayatı fantastik bir dünyada anlatması gerekçeleri ile verildi. Zihnin uzantılarına yer vermesi, öyküye derinlik sağlamıştı.
İkincilik Ödülü: “Gülen Sakız Ağacı” öyküsü ile Koray Avcı Çakman ödül sahibi oldu. Öykü, içinde 17 farklı öyküye sahipti. Ödül, anılarını çocuk gözler ile paylaşması, doğa, sevgi gibi dikkat çeken temalara sahip olması ve 17 öyküyü güzel bir biçimde birbirine bağlaması gerekçeleri ile verildi.
Birincilik Ödülü: “Bayan Pimpirik” öyküsü ile İclal Kankale ödül sahibi oldu. Öykü, Bayan Pimpirik ve kedisi Pamuk etrafında gelişen, 9 öyküye sahipti. Ödül, önyargı ve farklı olanın kabulü konusunu işlemesi, sebep-sonuç ilişkisi içerisinde kurgulanıp, okuyucuyu öyküye katması, kurgusu ile okuyucuyu ileri- geri, yukarı-aşağı, sağa-sola götürmesi gerekçeleri ile verildi.
2013 Tudem Edebiyat Öyküleri Yarışması’nın konusu; 12-14 yaş arası ilk gençlik romanı olarak belirlenmiştir. Son başvuru tarihi, 3 Temmuz 2013’tür.