Bebeğiniz huysuzlanıyorsa, her şeye itiraz edip bağırıyorsa, sizinle inatlaşıyor ve sürekli ağlıyorsa iki yaş sendromuna girmiş olabilir.
Bebeklikten çocukluk dönemine geçişi olarak bilinen iki yaş sendromunun hafif şekilde atlatılması, ebeveynlerin doğru davranış şekillerini benimsemesine bağlıdır. Sabrın ve özverinin yanında, ebeveynlerin bebeklerini iyi tanıması ve gözlemlemesi, bu sürecin daha kolay atlatılmasında etkili olacaktır.
Ağlama, kendini yere atma, bağırma ve çığlık atma gibi belirtilerle kendini gösteren kriz sürecinde, ebeveynlerin anında müdahale etmeden, kriz anının hafiflemesini beklemesi doğru olacaktır. Kriz anında çevreye karşı düşeceğiniz durumdan ziyade, yapacağınız davranışın onun için doğru olup olmayacağını sorgulamalısınız. Bunun için, bebeğinizin ısrar ettiği, istediği ya da istemediği şeyin onun ihtiyacı mı yoksa iki yaş döneminde geçirdiği krizlerden biri mi olduğunu anlamalısınız.
İki yaş sendromunda, bebeğinizin yaşadığı krizin şiddetini arttıran en önemli unsurlardan biri onunla inatlaşmanız olacaktır. İnatlaşmak, doğru bir yetişkin davranışı değildir. Bunun yerine, bebeğinizi gözlemleyip, durumu kontrol almak adına yeni bir yöntem deneyin. Örneğin, bebeğiniz yemek yemeyi reddettiğinde onunla inatlaşmak yerine, ona başka seçenekler sunun. Farklı seçenekler sunmak, bebeğinizi kontrol altına almakta en önemli davranış biçimi olacaktır. Verdiğiniz yemeği yemek istemediğinde, ona başka bir gıda alternatifi sunun. Ya da inadını kırmak ve unutturmak için yemek yeme saatini yarım saat ileriye atın ve bu süreçte onun sevdiği oyunları oynayın.
Bebeğiniz, size komik gelen bir şey yaptığında ya da istediğinde onunla alay etmeyin ve gülmeyin. Bebeklerin hayal dünyasında neler olduğunu bilmemiz pek mümkün değil. Bir yetişkin olarak bize gülünç gelen bir durum, bebeğinizin hayal dünyasında mutlaka bir anlam taşır. Yaptığı gülünç bir davranışta ya da size manasız gelen bir istekte bebeğinizle alay etmeniz, onun agresifleşmesine neden olacaktır. Dil gelişimini tam olarak tamamlayamamasının, dolayısıyla derdini dilediğince anlatamamasının yanında, yaptığı bir davranışın küçümsenmesi ona kendini mutsuz hissettirecektir. Bu sebeple, size ne kadar manasız ya da gülünç gelirse gelsin bebeğinizin davranışlarını ve isteklerini makul tepkilerle karşılayın. Eğer, gülünç bir kıyafetle sokağa çıkmak istiyorsa, onunla alay etmek yerine, onu bu isteğinden vazgeçirmeye çalışın. Vazgeçmiyorsa da ona istediği gibi davranması için izin verin. Bebeğinizi sürekli kontrol altında tutmanız doğru bir davranış olmayacaktır.
Anlamayacağını düşünmeyin ve onunla konuşun. Bebek ile annenin iletişimi, bebek daha anne karnındayken başlar. Siz anlamadığını düşünseniz de, sesinizin tonu bile bebeğinizle iletişim kurmanızı ve onu sakinleştirmenizi sağlar. Bebeklik döneminden ziyade, ilerleyen dönemlerde bunun faydasını göreceksiniz. Büyüdüğü zaman, çocuğunuzla aranızda sağlıklı bir iletişim oluşmasının temelinde, bebeklik döneminde onunla kurduğunuz iletişim yatar.
Büyüme süreci bazı zamanlarda sancılı geçse de, bebeğinizle geçireceğiniz her günün tadını çıkarın. Anne-babalar için bebekleri ile yaşayacakları her anının çok özel olduğunu unutmayın. Bebeğinize sabır ve özveri ile yaklaşarak bu süreci sancısız şekilde atlatması için ona destek olun.