Uzmanlar eğitimin ilk gününden uyarıyor.
3 aylık yaz tatilinin ardından 60-72 aylık minikler bugün ders başı yaptı. Türkiye’de ilk kez bu yıl uygulamaya başlanan 4+4+4 kapsamında 60 aylıklar da dâhil toplam 1 milyon 750 bin birinci sınıf öğrencisi sıralarına oturdu. Öğrencilerin kimi heyecanlı kimi de kaygılı ve korkuluydu. Uzmanlar ise okul fobisine karşı ebeveynleri uyarıyor.
Çocuğunuz; karın ağrısı, mide bulantısı gibi şikâyetlerle size gelip okula gitmek istemediğini söyleyebilir. Siz de okula gitmemek için çocuğunuz bahane ürettiğini düşünebilir hatta onu rol yaptığını sanarak da suçlayabilirsiniz. Ancak uzmanlar uyarıyor! “Okul fobisi ciddi rahatsızlıktır, dikkate almak gerekir.
Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol “Okul Fobisi” konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu. Gökmoğol “Çocuğunuzda okul fobisi varsa bu muhakkak biran önce çözülmeli” dedi.
Okul korkusunun çoğu zaman ayrılık korkusuna bağlı geliştiğini ifade eden Gökmoğol, korkuyu doğrudan buna indirmenin de doğru olmadığını söyledi. İlk başlangıçta her çocuğun hissettiği ilk evden ayrılığın getirdiği doğal ayrılık korkusunun olacağına dikkat çeken Gökmoğol bunları halledilebilir olduğundan okul korkusu olarak kabul etmediklerini kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Gökmoğol asıl korkunun istem dışı geliştiğini söyleyerek uyardı.
Gökmoğol, “Karnı ağrıyor, midesi bulanıyor ciddi rahatsızlık yaşıyor. Bunu anne veya babasıyla paylaşıyor ve okula gitmek istemediğini söylüyor. Böyle durumlarda ebeveynler genelde çocuklarını rol yaptığını düşünüyor bu çok yanlış. Çocuğun yalancılıkla suçlanması doğru bir davranış değil. Çocuğu gerçek bir karın ağrısı ve mide bulantısı hissediyordur aslında.”
Fobik çocuklar tembel çocuklar değildir.
Okul fobisi olan çocukların tembel çocuklar olmadığına dikkat çeken Gökmoğol, şikâyetlerin uzun sürmesi halinde durumun ciddiye alınması gerektiğini vurguluyor.
“Bu çocuklar tembel değiller. Okulla ilgili ya da ailevi bir nedenden ötürü taşıdığı kaygıları dolayısıyla okula gitmek istemiyor, gidince kendini kötü hissediyor. Korku mu rol mü olduğunu anlamak için şikâyetlerin bir iki günlük değil de devamlı arz etmesi gerekiyor. Şikâyetlerde süreklilik varsa okul fobisi var demektir.”
Kızmak kadar pirim vermek de kötüdür.
Buna prim vermemek de gerekiyor. Sen ne tembel çocuksun, senden bir şey olmaz gibi kızmak ne kadar kötüyse, tamam yavrum kalabilirsin öbür gün de kalabilirsin şeklinde ki bir ebeveyn yaklaşımı doğru değil. Kaygı var mı bunu tespit etmek önemli. Çocuk kaygılar yaşıyor olabilir. Buna belki öğretmenin aşağılayıcı bir sözü ya da arkadaşlarından duyduğu kötü bir söz neden olmuş olabilir ya da aileden kaynaklanan bir durum da kaygıyı getirebilir. Onun tespiti çok önemli. Bu gibi durumlarda çocuğun öğretmeniyle bağlantıya geçilip, çocuğun okuldaki davranışlarına ilişkin bilgiler alınabilir.
Çocuğun 3-5 kere okula gitmek istemiyorum demesi normal karşılanmalı. Eğer ağrılar ve sızılar gündeme gelmişse konu ciddiye alınmalı ve çocuk dinlenmeli. Onu kaygılandıran şeyi öğrenmek önemli. Okul korkusu varsa bunu muhakkak biran evvel çözmek gerekir.”