Dedektif Köpek Dodo, Mayıs ayında İstanbul Devlet Opera ve Balesi Süreyya Operası’nda çocuklarla buluşacak. Oyu-Maki, hiç oyuncağı olmayan çocuklara, hayallerindeki oyuncağı vermek için yapılan bir icattır. Günlerden bir Oyu-Maki başkalarının eline geçer. Oyu-Maki’yi bulabilecek tek kişi ise Dedektif Köpek Dodo’nun ta kendisidir.
Dedektif Köpek Dodo, icadın sahibi Mert ve arkadaşlarıyla Oyu-Maki’yi bulmak üzere çabalamaya başlar. İz süren Dedektif Köpek Dodo, Mert ve arkadaşları Reis Şişgöbek ile karşılaşır. Bencil Reis’in bambaşka bir şeyin peşindedir. Reis Şişgöbek, herkesi korkutarak, zorla kendini sevdirmeye çalışır. Yıllardır yıkanmaması ise elindeki en büyük koz olur. Çünkü kimse onun yanına yanaşmaya sıcak bakmaz.
Reis Şişgöbek, Dodo ve arkadaşlarıyla kedinin fareyle oynadığı gibi oynamaya başlar. En sonunda amacını gerçekleştirir. Ekibi, sihirli kapıdan geçirerek bir masal dünyasına getirir. Dodo ve arkadaşları önce kendilerini garip sesli insanların arasında bulurlar. Daha sonra ise hapşırarak konuşan bir toplulukla bir araya gelirler. Kendilerden yardım isteyen her iki guruba da yardım etmek için uğraşırlar.
Ekip, bu uzun yolculukta başkalarına yardım ettilerse de, Oyu-Maki’yi bulma konusunda ilerleyemezler. Dodo, dedektiflik hayatında ilk kez başarısız olduğu için artık kendine güveni kalmaz. Tekrar ortaya çıkan masal dünyası insanlarının (garip sesliler ve hapşıranlar) verdikleri ipuçlarını birleştiren Dodo, biranda Oyu-Maki’nin sırrını çözerler.
Oyu-Maki’yi çalan Reis Şişgöbek çıkar gelir. Reis Şişgöbek, günlerce icadı değiştirmek için uğraşır. Amacına ulaşırsa icat, oyuncak yerine, oyuncakları parçalayacak ‘GümBom-Maki’ bombaları atan bir makinaya dönüşür. Dodo, masal dünyasından çıkış yolunu bulmayı başarır. Ancak bir türlü masal dünyasndan çıkamazlar ve kendilerini Reis Şişgöbek’in yanında buluverirler. Reis’in sakladığı Oyu-Maki bulunur. Koku kalkanını çalıştıran Oyuncak Makinesi, Reis Şişgöbek’i yakalar.
Şişgöbek, suçunu açıklar. Forsunu ve paralarını Dodo’ya verir. Piti, ona “Zorla sevmek mi olurmuş, biz zaten birbirimizi seviyoruz!” der. Uslanan Reis’e, Oyu-Maki bir sürpriz yapar ve çocukken parçalanan ayıcığını ona geri verir. Bu durum karşısında Reis çok mutlu olur. Geriye tek bir şey kalır. Artık yıkanıp, şu kötü kokusundan kurtulması ve insanların yanına yaklaşmasına izin vermesi gerekir. Reis, sevinç çığlıkları eşliğinde bunu da kabul eder.
Dodo, arkadaşlarına yeni iş ortağını açıklar. Bu, daha ilk görüşte güzel tüylerine bayıldığı, ümitsiz anlarındaki en iyi arkadaşı, dişi köpek Piti’dir. Dodo ve Piti pati patiye verirler. Haksızlıkları çözmek üzere oradan ayrılırlar. Oyu-Maki için ise yola çıkma vakti gelir çatar. Oyuncak Makinesi, oyuncaksız çocuklar için yola koyulur. Oyuncaklarına kavuşan çocukların mutluluk şarkısı dünyanın dört bir tarafında duyulmaya başlar.
Metin: Kaan Elbingil
Müzik: O. Öner Özcan
Sahneye koyan: Doğan Çelik
Dodo: A. Haydar Taş
Reis Şişgöbek: Besnik Ademoğlu
Piti: Zeynep Şimşir Yılmaz
Profesör: Cemil Özfırat
Yaramaz: B. Zeynep Aslan
Pıtır: Begüm Karacasu
Mert: A.Bahadır Özkoca
1. Adam: Alp Türkoğlu
2. Adam: İlker Eğinli
Toz Kadın: Yeşim Yurtçu
Toz Adam: Korhan Eriş
Dansçılar: Irmak Aksoy, Defne Doğan, Nisan Doğan, H. Ece Yener, Derin Cenberoğlu, Sağanak Sarıbudak, Begüm Uzunhasan, Derin Demiray, Tuana Ekşi, Nehir Ayhan