Albaraka Türk-Simurg; Kaf Dağı’na Yolculuk

Çocuklar için hazırladığı 19 kitapla küçük bir “çocuk kitapları arşivi” oluşturan Albaraka Türk, yayınladığı 20’nci kitabı “Simurg; Kaf Dağı’na Yolculuk” hikâyesiyle, bu kez küçük okurları Doğu klasikleriyle tanıştırıyor.

Albaraka Türk, her yıl çocuklar için hazırladığı kitaplara bir yenisini ekledi. Daha önce Ormanda Kim Var, Güzel Yürek, Keloğlan, Sevgili Kalem, Üç Afacan gibi kitapları minik okurlara armağan eden Albaraka Türk, bu kez küçük hayranlarını Doğu klasiklerinin en önemli hikâyesi Simurg ile tanıştırıyor.

Kuşların, kendi padişahları Simurg’a ulaşmak için yaptıkları zorlu yolculuğu anlatan kitap, asıl önemli olanın, insanın kendi iç dünyasına yaptığı yolculuk olduğunu etkileyici bir dille anlatırken, aslında inanç ve azimle başlanan her yolculuğun öğretici olduğunu da gösteriyor.

İranlı Şair Feridüddin Attar’ın Mantıku’t Tayr kitabından Ali Faruk’un çalışmasıyla çocukların anlayacağı şekilde sadeleştirilen “Simurg; Kaf Dağı’na Yolculuk”, çizer Murat Tanhu Yılmaz tarafından resimlenmiş.

Simurg hikayesi…
Gel zaman git zaman kuşlar dünyası padişahsız kalmış. Ülkede her şey ters gider olmuş. Kuşlar, “Bu durumdan bizi ancak Simurg kurtarır” demeye başlamışlar. Ne var ki Simurg ortalarda görünmezmiş. Simurg, Kaf Dağı’nın ardında Bilgi Ağacı’nın dallarında yaşarmış. Ona ulaşmak pek mümkün değilmiş. Sonunda dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar. Hep birlikte Simurg’un huzuruna varıp, yardım istemeye karar vermişler.

Gün gelmiş kuşların o müthiş yolculuğu başlamış. Ancak oraya varabilmek için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. Kuşlar hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. Sevgi Denizi’nde geçmişler önce, Ayrılık Vadisi’nden uçmuşlar, Hırs Ovası’ndan aşıp, Kıskançlık Gölü’ne sapmışlar. Kuşların kimi Sevgi Denizi’ne dalmış, kimi Ayrılık Vadisi’nde kopmuş sürüden. Kimi tamah edip düşmüş ovaya, kimi kıskanıp batmış göle.

Yedi Vadi üzerinden uçtukça kuşlar giderek azalmaya başlamış. Yolculuğun altıncı vadisi Şaşkınlık ve yedinci vadi Yokoluş’ta kuşlar umutlarını yitirmeye başlamış. Ama azimle yolculuğu tamamlayan 30 kuş, Kaf Dağı’na varmışlar.

Sonunda Farsça’da “si” kelimesinin “Otuz”, “murg”un ise “Kuş” anlamına geldiğini fark etmişler. Böylelikle her biri Simurg olduklarını anlamış. Bu azimli 30 kuş, aradıkları sultanın kendilerini olduğunu, gerçek yolculuğunun kişinin kendi iç dünyasına yapılan yolculuk olduğunu öğrenmişler.