Ani Setyan – Çanakkale Çocuk Bienali Röportajı

2.Uluslararası Çanakkale Çocuk Bienali küratörü sanatçı Ani Setyan ile çocuklar, sanat ve bienal üzerine konuştuk. Bu yıl ikinci defa düzenlenen ve dünyanın farklı bölgelerinden binlerce çocuğun katıldığı Çanakkale Çocuk Bienali 10 Mayıs’ta kapılarını açtı. 7 Haziran 2015 tarihine kadar devam edecek olan Çanakkale Çocuk Bienali “İçim Dışımdan Büyük” mottosuyla binlerce çocuğa ulaştı.

Bienal kapsamında, “Bu İşte Parmağım Var” adlı proje ile de farklı ülkelerden yüzlerce çocuk atölye çalışmalarına katıldı. Türkiye’de düzenlenen en büyük çocuk bienali olan Uluslararası Çanakkale Çocuk Bienali 2015 yılında Ani Setyan küratörlüğünde düzenlediği gibi, bienal boyunca “barış” vurgusu yapıldı.

2. Uluslararası Çanakkale Çocuk Bienali için yapılan hazırlıkları, bienale katılımı ve çocukların sanatla olan ilişkisini bienal küratörü Ani Setyan’dan öğrendik.

Ani Setyan

Bienalin bu yılki mottosu, “İçim Dışımdan Büyük” olarak belirlendi. Slogan nasıl ortaya çıktı, neden bu slogan seçildi?

Çocuklarla uzun yıllar çalışmış olmam ve  o dönemde çocukların inanılmaz yaratıcı, doğal, dışavurumcu hallerine olan hayranlığım ve sanatın gerçekten çocukların üstünde yarattığı o olumlu etkiyi birebir izlemiş olmam, sanırım beni tekrar o döneme götürüp düşündürdü. Çocukların iç dünyalarının zenginliğini, yaratıcılıkta sınır tanımadıklarını bir kez daha hatırlamak ve hatırlatmak için olsa gerek bu slogan.

Konsepti belirlerken aslında çocukların iç dünyalarını rahatça, özgürce sunabilmeleri için onlara cesaretlendirici bir slogan olmasını arzu ettim.

Çanakkale Çocuk Bienali’nde bu yıl “barış” vurgusu yapıldı. Bunun sebebini ve etkilerini sizden öğrenebilir miyiz?

Konsepti yazarken ve sloganı belirlerken çocukların kendi kişisel gelişimleri açısından çok önemsediğim özgür, kendilerine güvenli bireyler olarak yetişmeleri gerektiği fikri ile yola çıkmıştım.

Bienal ekibi ile yaptığımız toplantılarda alt başlıklar belirledik. ‘’Bu işte parmağım var’’ projesi başlı başına çok başarılı bir proje oldu, farklıyız ve farklılıklarımızı seviyoruz, tüm sınırlara rağmen arkadaş olabileceğimizi biliyoruz mottosu ile.

O kadar çok ülkeden ve kentten başvuru oldu ki kendi başına sadece bu proje ile bir bienal yapılabilirdi doğrusu. Hatta dileğim bu projenin dolaşıma geçmesi farklı kentlerde ve ülkelerde sayıları artarak sergilenebilmesidir.

Ermenistan ve Türkiye arasındaki ortak bir projeden, ülkeler arası diyaloglarla ortaklaşa yapılabilecek çalışmalar fikri oluştu. Çanakkale’nin suyla ilişkisini düşündüğümüzde flamalar fikri gelişti ve   Çanakkale’de düzenlenen özel atölyelerle 2000’e yakın çocukla; insanların barış içinde yaşadığı  bir sanat ülkesi için flamalar gerçekleştirildi.

Bienal kapsamında, Türkiye’den 35 kent ve dünya genelinde 45 ülkeden çocuklar eserlerini gönderdiler. Yurt dışındaki çocukların katılım süreci nasıldı? Türkiye’deki katılım yoğunluğu beklediğiniz gibi miydi?

Yapılan duyurular ile New York Çocuk Sanat Müzesi’nde Şubat ayı boyunca 2. Uluslararası Çanakkale Çocuk Bienali için özel atölye çalışmaları düzenlendi. Dünyanın farklı coğrafyalarında yapılan duyuru çalışmaları sonucunda kurumların yanı sıra Hindistan, Endonezya, Japonya, Kamerun, Porto Riko, Hollanda, Hırvatistan, Vietnam, Almanya, Fas ve Letonya’dan çocuklar bireysel olarak da bienale başvurdular. Kanada’dan Rusya’ya kadar pek çok farklı ülkede bienal afişleri asıldı. Türkiye ve Ermenistan’dan çocuklar posta yoluyla ortak resimler ürettiler.

Küba, Estonya, Nepal, Ermenistan, Bulgaristan, İtalya, KKTC, Avustralya, Filistin, Etiyopya, Singapur, Meksika, Guatemala’da bienalin özel projesi “Bu işte parmağım var” için okullarda ve özel kurumlarda atölye çalışmaları düzenlendi ve çocuklar parmakları üzerine barış figürleri tasarladılar.

Bursa, Trabzon, Antalya, İzmir, İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Kars, Soma, Cizre gibi yerlerden çocuklar yaptıkları resimler, heykeller, çektikleri fotoğraflar ve filmlerle bienale başvurdular.

Uluslararası Çocuk Sanat Birliği bienal kapsamında, Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden çocukların kolektif olarak üretim yaptıkları (DIS)CONNECTED adlı bir proje sundu.  İçimizdeki sevginin büyüklüğü neden dışarı taşmasın diyerek barış çağrısı yapılan iş interaktif şekilde bienalde izleyicilerle buluştu. Sosyal Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği bienal kapsamında Tarlabaşı Toplum Merkezi’nde çocuklarla atölye çalışmaları gerçekleştirdi. Diyarbakır’daki Fidanlık Ezidi Kampı’nda gönüllüler rehberliğinde çocuklarla bienal için işler üretildi.

Aslında katılım beklediğimizden fazla olsa da , amaç hep daha fazla çocuğa ulaşmak tabi ki.

Bir sanatçı olarak, Türkiye’de çocukların sanata olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çocukların sanata olan ilgileri belli bir yaşa kadar en üst seviyededir, zamanla yaşının getirdiği değişimler, kişilik gelişimi ile de birlikte ilgi alanları değişir. Ancak hem ebeveynler hem de eğitmenlerin sanata olan ilgi ve inançları her ne kadar yüksek olursa ve bunu gerçekten eğitimin gerekli bir parçası olarak görülürse o denli çocuğa faydası olur inancındayım. Sadece sanatçı yetiştirmek için  değil, gerek pedagojik anlamda bir rahatlama alanı yaratmak için, gerekse çocuğun sanat yoluyla edindiği konsantrasyonunu diğer alanlara yansıtması için önemli bir alan olarak düşünebiliriz.

Türkiye’de son senelerde eskiye oranla tabi ki yüzümüzü gülümsetecek ilerlemeler sözkonusu; sadece okullarda değil özel kurumların, sosyal kurumlarının çocuklarla Türkiye’nin her köşesinde yaptığı çalışmaların gittikçe artması ve sergiler düzenlenmesi oldukça sevindirici. Artık sadece iyi bir boya kalemi ya da çok iyi bir fırça olmadan da sanatsal çalışmalar yapılabileceğini, replikler ezberlemeden de tiyatro oyunu sahnelenebileceğini, sadece mandolin ve flüt olmadan da müziği sevdirebileceğimizi öğrenmiş olmamız gerekiyor.

Çanakkale Çocuk Bienali’ni diğer ülkelerde yapılan bienallerle değerlendirdiğinizde nerede görüyorsunuz?

Çanakkale bienali henüz çok yeni olmasına karşın katılımcı sayısının ve gelen işlerin özgünlüğüne baktığımızda bize diğer bienallerden geride olmadığını gösteriyor. Hatta önemsediğim bir konu var ki bunu bu  bienalde başarabildiğimizi düşünüyorum. Sergilemede belli koşullar dışında elemenin olmaması.

Söz konusu olan çocuklar olunca ödüllendirme kadar elemenin de çocuklara zarar verebileceği kanaatindeyim. Bienal ya da çocuklar için yapılan sergilerin birçoğunda işler seçilerek alınır. ‘’Güzel’’ ve ‘’başarılı’’ bulunan işler sergilenir; bu durumun serginin görsel kalitesini arttırdığı sanılır. Aksine çocukların en naif işlerini bile önemsemek ve sergilemek gerekir düşüncesindeyim. Nasıl ki bu bienal böyle kurgulandı ve sunuldu.

Ani Setyan – 2. Uluslararası Çanakkale Çocuk Bienali

 

Çanakkale Çocuk Bienali, 7 Haziran’a kadar devam edecek. Bienalin ilk haftası geride kaldı. Ziyaretçi trafiği beklediğiniz gibi mi? Bienal’e ilgi nasıl? Çanakkale dışından gelen ziyaretçilerin sayısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Açılış gününden itibaren bienale olan ilginin sürmesi çok sevindirici. Üstelik de sadece Çanakkale halkı değil çeşitli illerden ve ülkelerden ziyaretçiler oldu ve gelmeye de devam ediyor. Bulgaristan, Ermenistan, Almanya, Yunanistan eğitmenleri ve birkaç öğrencisi ile bienal açılışında idiler. Yine açılış günü Adana, Antep, Mardin, Cizre, Ankara, İstanbul’dan bienale katılan çocuklar ,eğitmenler, aileler geldi. Bunun yanı sıra açılıştan sonra Ayvalıktan bir otobüs, yine İnebolu’dan bir otobüs öğrenciler, veliler bienali ziyaret ettiler.

Önümüzdeki günlerde Sinop’tan bir ziyaretçi gurubu daha olacak. Çanakkale’den Sosyal Yaşam Evleri sergiyi ziyaret edecekler içinde ve yine Çanakkaleli çocuklar teneffüslerinde dahi arkadaşlarını alarak sergiyi ziyarete devam ediyorlar.

Çanakkale Çocuk Bienali için yeterli kaynak veya zaman olsaydı neler yapmak isterdiniz? Sizin hayalinizdeki çocuk bienali anlatır mısınız?

Uluslararası Çanakkale Çocuk Bienali hayalini kurduğumuz bienale çok da yaklaştı zaten. Fakat hayal etmenin sonu da yok tabii. Madem içimiz dışımızdan büyük. İsteğimiz, gezici bir bienal çalışma grubu oluşturup daha fazla çocuğa ulaşmak, işlerle birlikte çocuklarla geçirilen o süreçleri kaydetmek ve sunmak.

Bienal için kalıcı mekan hayali, sürekli bir sergi ile bienali kalıcı hale getirmek ve iki senede bir bunu yenilemek ya da mekana yeni eklemeler yapmak.

Çocukların bu mekan içinde çalışmalara katılması, çocuklar gerek yurt içi gerekse yurt dışından sanatçılarla buluşturularak beraber çalışma ortamları yaratabilmek. Bunun bir kısmı zaten şu anda yapılıyor aslında ama daha geniş mekan ve imkanlarla çalışmalar daha verimli hale gelebilir.

Ve bu sergilerin sonunda da bienale hediye edilen çocukların yapıtlarıyla oluşturulacak Çocuk Sanat Müzesi.