Hamilelik döneminde anne adayı, birçok fiziksel ve duygusal değişimler yaşar. Bu değişimlerin kaynağı şüphesiz ki vücutta salgılanan hormonlardır.
Hamilelikte vücutta progesteron, östrojen, oksitosin, relaksin, prolaktin, stimülan hormon (MSH) ve insan koryonik gonadotropin (HCG) hormonları değişime uğrar. Bu hormonlar, bebeğin anne karnı içerisinde sağlıklı bir şekilde gelişim göstermesinde ve bebeğin yine sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesinde görev alır.
İnsan koryonik gonadotropin (HCG)
Hamilelikte en önce salgılanan hormondur. Hamile kalındıktan 6 ya da 9 gün sonra kanda saptanabildiği için hamileliğin teşhisinde test olarak kullanılır. HCG, bulantı ve yorgunluğa neden olur. Yumurtalıklardan progesteron üretimini uyararak hamileliğin devamlılığını sağlar.
Östrojen
Döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesi için rahmi uyaran östrojen hormonu, meme büyümesini arttırır ve meme başının belirginleşmesini sağlar. Doğuma yakın zamanda hormonun miktarı artar. Östrojen, doğum esnasında rahmin kasılmasına yardımcı olur.
Relaksin
Doğum sırasında rahim ağzını gevşeterek, bebeğin rahimden geçişini kolaylaştırır.
Prolaktin
Hipofiz bezinden salgılanan prolaktin hormonu, memelerde süt üretimini sağlar. Hamileliğin son dönemlerinde bu hormon artar ve sonucunda memelerden süt gelebilir. Bu, korkulacak bir durum değildir. Doğum sonrasında emzirme, prolaktin miktarını arttırır ve böylelikle süt miktarı da çoğalır.
Stimülan hormon (MSH)
MSH, hamilelik döneminde karındaki çizginin belirginleşmesine ve “hamilelik lekesi” adı verilen renk koyulaşmalarına neden olur. Bu lekeler, doğum sonrasında kendiliğinden azalır veya tamamen geçer.
Oksitosin
“Aşk” hormonu olarak da bilinen oksitosin, doğum sırasında rahmin kasılmasını sağlar. Emzirme ile artan oksitosin hormonu, annenin emzirme eylemi esnasında rahim kasılmaları yaşamasının nedenidir.
Progesteron
Hamileliğin devamlılığında büyük bir önem taşıyan progesteron hormonunun birden çok görevi vardır. Progesteron, vücut ısısını düzenler, rahmin kasılmasını engeller, süt üretimine yardım eder. Bunun yanı sıra progesteron sadece rahimde değil, yemek borusu, mesane ve bağırsaklarda gevşemeye yol açar. Sonucunda ise, kabızlık, devamlı idrara çıkma ve göğüs yanması gibi rahatsız edici faktörlere neden olur. Progesteron hormonu, anne adayının erken saatlerde uyuma isteğini arttırır.
Hamileliğiniz sırasında vücudunuzda meydana gelen değişimler sizi korkutmamalıdır. Bilmeniz gereken tek şey, bu hormonların bebeğinizin ve sizin sağlığınızı koruyor olmasıdır. Hormon artışlarının olumsuz etkilerine karşı ise yapmanız gereken tek şey sabırlı olmanızdır.