Anne sütü, bebekler için yaşamın ilk 6 ayında vazgeçilmez bir besin olduğu gibi 6.aydan sonra da bebeğin kemiklerinin güçlenmesi, zihinsel, sosyal ve psikolojik gelişimi açısından oldukça önemli bir besindir.
Anne sütünün içinde protein, şeker, temel yağlar, madensel tuzlar, demir, su, sodyum gibi bileşenler bulunuyor.
Protein: Anne sütü, inek sütüne kıyasla daha besleyicidir. Anne sütü daha kolay sindirilir, daha az bulaşıcılık (anti-enfektif) özelliği taşır ve daha az alerjiye sebep olur.
Şeker: Anne sütü %90 oranında laktozdan oluşur. Anne sütünde lakaroz bulunmadığı için bebeğin tatlı maddelere alışma olasılığı azalır. Bebeğin dişlerinin çürüme riski de azalır.
Yağ: Anne sütü özellikle temel yağlar bakımından zengindir. Organizmanın üretemediği belli başlı yağları içerir. Anne sütü vücut tarafından iyi emilir ve bağırsaklar tarafından iyi sindirilir.
Madensel Tuzlar: Anne sütü çok fazla madensel tuz içermez. Bu özellik, yeni doğan bebeğin böbrekleri madensel tuzları idrar yolu ile atamayacağı için avantajdır. Böylece, yenidoğan bebeğin susuz kalma tehlikesi ortadan kalkmış olur.
Vitaminler: Annenin dengeli beslenmesi durumunda anne sütündeki vitaminler, D vitamin de dahil olmak üzere, yeni doğan bebeğin gereksinimlerini karşılar.
Kalsiyum: Anne sütündeki kalsiyum inek sütüne kıyasla daha azdır. Ancak bu sayede, bağırsaklar tarafından emilmesi de daha kolaydır.
Demir: Bebeğin beslenmesine 6-9.aydan başlayarak demir dahil edilmesi gerekir.
Sodyum: Anne sütündeki sodyum miktarı yeni doğan bebeğin tuz tadına alışmasını engelleyecek kadar azdır. Sodyum, zaman içinde damar tansiyonundan korur.
Su: Anne sütündeki su miktarı yeni doğan bebeğin gereksinimini tamamen karşılar.