Arzu Birinci

Çocuk güvenlik uzmanı olma fikri nasıl doğdu? 
Çocuk güvenlik uzmanı olma fikri, kendi çocuğumun ihtiyaçlarından doğmuştur. Oğlum çok hareketli bir çocuktu, devamlı başına bir şeyler geliyor ve ev kazası geçiriyordu. Çalışan bir anne olarak onu bakıcı ile evde bıraktığımda da, devamlı tedirginlik duyuyordum, bir türlü işime konsantre olamıyordum. Benimleyken bile birçok şey başına gelirken, bir başkası ona ne kadar dikkat edebilirdi ki. Birkaç kez dubleks evimizin merdivenlerinden düştü, birkaç kez de havuza düşme tehlikesi yaşadı. Neticede, kabus gibi günler geçiriyordum. Bu durum beni arayışa yönlendirdi ve neticede ben “Childproofer” oldum.

Çocuk güvenlik uzmanı olmaya karar verdikten sonraki süreçte nasıl ilerlediniz? 
Önce Amerika Birleşik Devletleri’nde, eşim ile birlikte çocuk güvenlik eğitimi aldım. Bir süre orada uygulama yaptım. Çocuk Güvenlik Uzmanı Sertifikası alarak, dünyada belli sayıda olan, Childproofer –Çocuk Güvenlik Uzmanları arasına eşim ile birlikte katıldım. 2003 yılından bu yana, bu alanda ülkemizde hizmet vermekteyiz. Ancak özellikle çalışmalarımızın ilk yıllarında, birkaç haftada bir hafta sonları alış veriş merkezlerinde, büyük yerleşimi olan sitelerde, ailelere çocuk güvenliği nedir, riskler ve önlemleri konularında tanıtım çalışmaları yaptık. Kermeslere, çocuk fuarlarına katılımlarda bulunurken, bir yandan da sürekli yeni ve gelişen ürünlerin takibini yapmaktaydık. 
Ayrıca, adres bankasından temin edilen çocuklu ailelerin adreslerine direk mail yapılarak bilgilendirmeler yapıldı. 
Her ay muntazam olarak ailelere, ” 0-3 yaş ilk yardım ve evde çocuk güvenliği” seminerleri verilmiştir. Bu seminerlere ve broşür dağıtımına halen devam edilmektedir. 

Evin en tehlikeli yerleri nerelerdir? 
Evin en tehlikeli yeri mutfaklardır. Sırasıyla çocuğun en çok vakit geçirdiği yaşam alanları (odası, oturma odası, ebeveynin yatak odası) ile banyolar, balkon ve pencereler ve birden fazla katlı evlerdeki merdivenler ile havuzlu evlerdeki, güvenlik bariyeri kullanılmayan havuzdur. 

Kazalara karşı ne gibi önlemler almak gerekiyor? 
Çocuğun yaşayacağı alana çocuk gözüyle bakılıp, başına gelebileceklere karşı mekânda bir kaza riski analizi yapılmalı. Bu analizi, ilk kez çocuk sahibi olanlar tecrübeli kişilerin tavsiyeleriyle yapmaya çalışmakta, fakat bilgiler deneme yanılma ile elde edinildiği için aktarılması oldukça zor ve birçok durumun önü alınamamaktadır. Hatta annelerin korkularını daha çok artırmaktan başka işe yaramamaktadır. Bizim işimizin bir parçasını da, ekspertizlik hizmetimiz oluşturmaktadır. Olası kaza riskleri, her evin mimari yapısı, kullanılan eşyalar, başka kardeş olup olmadığı vs. gibi ev ve aileye özel faktörler de dikkate alınarak, standartları olan çocuk güvenlik ürünlerinin gerekliliğine göre ve uygun şartlarda kullanılmasını sağlamaktır.

Türkiye’de evlerde en çok ne tür kazalar yaşanıyor? 
Ülkemizde en çok düşmeler, haşlanmalar, zehirlenmeler, boğulmalar gibi belli başlı kaza türlerinden hastaneye gidilmektedir. Ama evlerde, anaokullarında hastaneye gitmeyi gerektirmeyen, önlem alınabilinecek birçok kazada (parmakların kapılara sıkışması, tırmanılan dolapların devrilmesi vs. gibi) yaşanmaktadır doğal olarak. Bu kazalardan çocuğun gördüğü zarar kadar, sürekli acaba “pencereden mi sarkacak, merdivenden mi düşecek, ocağı mı kurcalayacak” diye endişe eden stresli annenin, çocuğuna bu stresi yaşatması da, çocuğun gördüğü önemli bir zarar diye düşünüyorum. Güvenlik tedbirlerinin profesyonelce alındığı bir evde, annelik yapmanın daha zevkli bir hale geleceğini zannediyorum. 

Bir evi çocuk için güvenli hale getirmek için neler yapmak gerekiyor? 
Önce mutfaktaki çekmecelere uygun güvenlik kilitleri takarak, çocuğun çekmece içindeki deterjan gibi zehirli maddeler ile, kesici mutfak eşyalarına ulaşması önlenmeli. Keza, ocak üzerine ulaşmasını önlemek için ocak bariyeri kullanılmalıdır. 

Prizlere koruyucu takılmalı, camlara kırılmayı önlemek için film uygulanmalı, pencere ve balkonlara mutlaka özel kilitler takılmalıdır. Keskin köşe ve kenarlara yumuşak koruyucular konulmalıdır. Başta salon ve çocuk odasındaki dolap ve çekmecelere de, çocuk güvenlik kilitleri takılmalıdır. Banyo –küvet içinde kaydırmaz sağlayan ürünler kullanılmalı, klozetlere de özel klozet kilidi takılmalıdır. Dolap gibi yüksek eşyalar ile, TV ve elektronik cihazlar, özel güvenlik ürünleri ile sabitlenmelidir. Birden fazla katlı dubleks veya tripleks evlerde, çocuk güvenlik kapısı kullanılmalı, keza galeri boşlukları ve tırabzan araları pleksi veya benzer malzemeler ile güvenli hale getirilmelidir. Özel havuzu olan evlerde, mutlaka havuz güvenlik bariyeri kullanılmalıdır. 

Kullanılan tüm çocuk güvenlik ürünlerinin, sertifikalı ve standartlara uygun olmasına mutlaka dikkat edilmesi gerekmektedir. 

Bütün bu tavsiyeler genel olarak yapabileceğimiz öneriler. Evlerin mimarı yapısının ve aile fertlerinin durumlarına göre, ekstra ihtimallere karşı ekspertiz hizmeti alınmalı. 

Şu ana kadarki tecrübelerinize dayanarak, özellikle hassasiyet gösterilmesi gereken konuları sıralar mısınız? 
Esasen, zamanının çok büyük bir kısmını evlerinde geçiren okul öncesi çocukların, burada kaza geçirme olasılığı çok yüksektir. Henüz tehlike kavramına sahip olamayan, araştırma, deneme aşamasında olan bu dönem çocuklarının, bulunduğu ortamların kaza riskleri açısından analizini yapmak gerekmektedir. 
Çocuklar emeklemeye başlamadan önce bu analiz yapılmalıdır. 

Türkiye’nin “çocuk güvenliği” konusundaki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Türkiye’ de bu konu gün geçtikçe ivme kazanmak ile birlikte, henüz emekleme aşamasındadır. Aileler, başta kamu kuruluşları, mahalli idareler ve sivil toplum kuruluşları tarafından bilinçlendirilmeli ve medya da bu konuda yeterli desteği vermelidir. Çözüm adına stratejiler geliştirmek ve uygulamak için sağlıklı veri sağlanamamakta, çünkü başta hastanelerde olmak üzere, ev kazaları ile ilgili ciddi bir istatistik tutulmamaktadır. Çocukların topluca bulunduğu yuva, kreş gibi yerlerde, çocuk güvenliğine dönük standartlar yeterli değildir, geliştirilmesi gerekir. Çocuk güvenliği ile ilgili ürünlerin yerli üretimleri olmadığından, ithal edilmektedir. Bu da, dar gelirli aileler için bir sorun olmaktadır. 

Çocuk güvenliği konusunda dünyadaki verilerle Türkiye arasında farklılıklar var mı? 
Unicef’in verilerine göre, her yıl 1 milyon çocuk kazalar sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Yine bu kuruma göre, yapılan araştırmalarda kazaya uğrayan 0-6 yaş grubu çocuklarda en fazla rastlanan; kaza tipi düşmeler (%63), yanıklar (16), araba kazaları (%7) ve zehirlenmelerdir (%4) .Ünicef’in diğer bir araştırmasına göre, kaza geçiren çocukların % 71’den fazlasının, bu kazalara evlerinde uğradığı şeklindedir. İstatistiklerin düzenli olarak tutulduğu ABD’de, yılda 25 milyon çocuk ev kazalarından dolayı hastanelerin acil servislerine başvurmakta ve maalesef bir bölümü kalıcı sakatlıklara uğramaktadır ve bir bölümü de hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde Devlet İstatistik Enstitüsü’ne göre, 1-4 yaş grubu çocukların ölüm nedenleri arasında kazalar 4.sırada yer almaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı araştırmaya göre, 5 yıllık bir dönemde 120 bin çocuk ev kazaları sonucu hastanelere getirilmiş ve 2 bini hayatını kaybetmiştir. 

Amacımız Türkiye’de de çocuk yaşam ve güvenlik standartlarının yükselmesidir. 

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? 
“Ev kazaları görünmez kaza değildir”.