İ harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları dair her şeyi bu sayfada bulabilirsiniz. Atasözleri örnekleri, Türkçe atasözleri, en güzel atasözleri.
İ Harfi ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
A | B | C | D | E | F | G | H | I | İ | K | L | M | N | O | Ö | P | R | S | Ş | T | U | Ü | V | Y | Z |
İbadet de gizli, kabahat de.
İbadet gösteriş için yapılmaz.Kul,Tanrı’sına karşı olan borcunu elalem görsün diye yaparsa bu, ibadet olmaktan çıkar.Kabahat, kınadığı bir şeydir; ona da gizlilik yakışır.
İçgüveysi iç ağrısı.
İçgüveysi konuk gibidir.Evdekiler sürekli olarak onu ağırlamaya,memnun etmeye,gücendirmemeye çalışırlar ve kendileri rahatsız olurlar.
İhmalin devlete zarara var.
İhmalci kişinin zengin olması kolay değildir.Çünkü kazanç getiren işi vaktinde yapmaya üşenir; fırsatı kaçırır.
İki arslan bir pasta sığmaz.
Bir ülkede iki baş egemen olmaz.Böyle iki baş bulunursa geçinmezler,kavga ederler;biri ötekini ortadan kaldırır.
İki at bir kazığa bağlanmaz.
Başına buyruk olmak isteyen iki kişi,aynı iş üzerinde birlikte çalıştırmaz;aralarında anlaşmazlık çıkar,kavga çıkar.
İki baş bir kazanda kaynamaz.
Ayrı ayrı düşünceleri ve kişileri bulunan iki kimse,bir arada yaşayamaz,birlikte yapışacak iş üzerinde bileşmezler.
İki cambaz bir ipte oynamaz.
Kurnaz,hileci iki kişi,bir iş üzerinde karşılaşırlarsa birbirlerini aldatmak,atlatmak için bütün hünerlerini harcarlar.Bu durum ikisi için de tehlikelidir.
İki deliye bir uslu koymuşlar.
Birbirleriyle anlaşmayan,kavga eden iki kişinin arasını bulacak bir akıllı çıkar.Böyle biri çıkmazsa aynı işi mahkemeler görür.
İki dinli bir söyle.
Çok konuşmak doğru değildir.Çok konuşan,gereksiz,yanlış sözler söyler.Karşısındaki iki, on, yüz söylerse sen bir söyle. Yerinde cevap verebilen için de hemen atılmaman, söylenenleri uzun uzun dinlemen gerektir.
İki el bir baş içindir.
Tanrı insana çalışıp kazanarak yaşaya bilmesi için güç vermiştir,el kol vermiştir. Bunlar iyi kullanılmalı,başkasının yardımına muhtaç kanılmamalıdır.
İki emini bir yemini aralar.
Bir birinin doğruluğuna güvenerek birlikte iş yapmakta olan iki kişiden biri,hile yapmadığına arkadaşını inandırmak için yemin ediyorsa güven bozulmuş demektir. Artık ayrılmaları gerekir.
İki gönül bir olursa samanlık seyran olur.
Birbirini seven ve evlenmek isteyenler için evbark söz konusu değildir.
İki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış.
İki kardeş arasında çıkan anlaşmazlık, geçicidir.Onu geçek ve sürekli sanmak saflıktır.
İki karlı biten İki analı sütten ölür.
Bu kişinin iki karısı olursa, işlerin, her karı ötekinin yapmasına bekler.
İki karpuz bir koltuğa sığmaz.
Bir kimse iki büyük işi aynı zamanında yapamaz.
İki kere iki dört eder.
Gerçek çok açık ve kesin olarak ortada.Tersini savunmak olanaksız.
İki kişi başından fes derse başını yokla.
Çevrendekiler sen de düzletilmesi gereken bir durum bulunduğunu söylerse hemen yok deme. Söylenenin doğru olup olmadığına sen de dikkat et.
İki kişi dinden olursa bir kişi candan olur.
İki kişi yalan yemin ile dinden çıkar, bir kimsenin cinayet işlediğine tanıklık ederse o kimse asılır.
İki ölç, bir biç.
Tasarlanan iş, önce tekrar tekrar ve sonuçlarıyla birlikte düşünülmeli, ondan sonra verilecek karara göre yapılmalıdır.
İki testi çarpışınca biri kırılırsa biri de çatlar.
Bir çatışmada yenen de yenilen zarar görür. Biri az, biri çok olsa da.
İki testi tokuşunca biri elbet kırılır.
İki kişi kavgaya tutuşur, iki ordu çarpışırsa doğal olarak bir taraf yenilir, büyük zarara uğrar.
İki tımar bir yem yerine geçer.
Atı sık sık tımar etmek, yemle beslemek kadar önemlidir.
İki avrat çarık, sonraki sarık.
Birinci karısına hor bakan kişi, eşinin ölmesi yada ayrılması dolayısıyla yeniden evlendiği kadını baş tacı eder.
İlk vuran okçudur.
Amaca başkalarından önce ulaşan, işinin eridir ve kazançlıdır.
İmam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz.
Bir şey alınması olanağı bulunmayan yerden bir şeyler vermesini beklemek boştur.
İmece günü bulutlu, görmeyene ne mutlu.
Zamanın elverişli olup olmadığına bakmadan yardıma gelenleri bulunan iş sahibine ne mutlu.
İncir babadan, zeytin dededen.
İncir ağacı yaşlanarak babadan evlada, zeytin ağacı da ondan çok yaşlanır dededen toruna kalırsa daha verimli olur.
İneğin sarısı, toprağın karası.
Çiftçiler ineğin sarı, toprağın kara renkli olanı beğenilir.
İnek ağzından sağılır.
Bir kişiden yada hayvandan bol verim bekleyen onu iyi beslemeli, doyurmalıdır.
İnek gibi süt vermeyen, öküz gibi kutan sürer.
Yorucu olmayan işlerde kendisinden yararlanılamayan kişi, ağır işlere koşulur.
İn çık dünyası.
Dünyada hiç kimse değişmeyen bir durum sağlayamaz. Kah düşer kah kalkar.
İnkar mahkemenin kilidi.
Mahkeme, davalının inkarı ile açılır; inkarı ile kapanır.
İnsan ayaktan, at tırnaktan kapar.
Birçok hastalıklar insana ayağını üşütmesinden, ata da tırnağı yoluyla gelir.
İnsan beşer, kuldur şaşar.
Tanrı insanları eksiksiz yaratmamış. Dünyada yanılmayan kimse yoktur. Kişinin kimi zaman şaşırmasını, yanılmasını hoş görmek gerekir.
İnsan bilmediğini ayağının altına alsa göğe erer.
İnsan ne denli bilgili olursa olsun bilmedikleri bildiklerinden binlerce kez çoktur.
İnsan çeşit çeşit, yer damar damar.
Toprağın her kesimi ayrı ayrı nitelikler taşıdığı gibi, insanlar da küme ve tek tek birbirlerinden ayrı nitelikler taşırlar.
İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde.
İnsan doğduğu yeri değil, geçimini sağladığı yeri yurt edinir.
İnsan eşek olunca semer vuran çok olur.
Kişi anlayışsız, budala olursa, çevresi bu durumunu sömürür: Kendisiyle alay edenler, ondan çıkar sağlayanlar çok olur.
İnsan eti ağırdır.
Bakmakla yükümlü olduğu kimselerin hizmeti bir aileyi zaten çok yorar. Buna, bakmakla yükümlü olmadığı kimsenin hizmeti eklenmemelidir. Yani hiçbir kimse, başka bir aileye yük olmamalıdır. Bu yük aileye ağır gelir.
İnsan göre göre, hayvan süre süre.
İnsanlar bir şeyi göre göre öğrenirler. Hayvanların öğrenmesi ise insanların onlara istedikleri işi sürekli olarak yaptırması ile sağlanır.
İnsanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında.
Hayvanın rengi dışındadır, bellidir. Ama insanın rengi içindedir: Ne düşündüğü, ne yapmak istediği, kısaca içyüzü belli değildir.
İnsanın canı acıyan yerindedir.
Bir yerimiz acıdı mı bütün vücudumuz rahatsız olur; sanırız ki canımız oradadır.
İnsan eti yenmez, derisi giyilmez; tatlı dilinden başka nesi var?
İnsanın kendini sevdirmesi tatlı diliyle olur. Onu; eti, sütü, yumurtası, derisi… için sevilen hayvandan ayıran da budur.
İnsan insanın şeytanıdır.
Uygunsuz arkadaş, insanı doğar yoldan saptırır; kötülüğe sürükler.
İnsan kendini beğenmezse çatlar.
Herkes kendini beğenir. Bu kendi aklını beğenmesinin soncudur. Çünkü insanın aklını yönetimi ile biçimlenir. Madem ki kendi aklını bütün akılların üstünde görüyor, kişiliğini de üstün bir değer kazanmış bilir. Zaten böyle olduğuna inanmasa yaşayamaz.
İnsan kıymeti insan bilir.
Bir kimsenin ne kadar değerli olduğunu ancak o kimsenin değerini ölçebilecek nitelikteki insanlar anlar.
İnsanoğlu çiğ süt emmiş.
İnsanoğlu her zaman iyi değildir. Kimi zaman sütsüzlük damarı tutar, soysuzca davranışlarda bulunur; iyiliğini gördüğü kimseye kötülük yapar.
İnsan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa.
Hayvanlar koklaşarak tanıştıkları gibi insanlar da konuşarak tanışırlar ve konuştukça birbirlerini iyi anlarlar.
İnsan sözünden, hayvan yularında tutulur.
Söylediği söz, kişiyi bağlar. Buna uymayan bir davranışta bulunmak istese kendisine hemen bu söz anımsatılır. Onun için söylediğinin dışına çıkamaz.
İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.
Kişinin çocukluğundaki huyları, özellikleri değişmez; ihtiyarlığında da sürer.
İp inceldiği yerden kopar.
Bir durum, en çürük yerinden patlak verir.
İp koptuğu yerden bağlanır.
İki kişi arasındaki kırgınlığın giderilmesi için kırgınlık nedeninin giderilmesi gerekir.
İplik pazarında Fatmacığa kim?
Benzerleri çok olan kişi yada nesnelere kimse önem vermez; ayrıcalık tanımaz.
İslamı’ın şartı beş, altıncısı insaf demişler.
İslam dininin beş temel direği vardır. Eğer altıncısı olsaydı her halde “insaf” olurdu.
İstediğini söyleyen, istemediğini işitir.
Bir kimseye ölçüsüz, ağır sözler söylemek, hakaret etmek doğru değildir. O da ağır sözlerle karşılık verir.
İstemem diyenden korkmalı.
Bir şey istemek zorunda kalan kimse utanır. Ama onun yüzsuyu dökmesine karşı istediğini vermeyenin daha çok utanması gerekir.
İş amana binince kavga uzamaz.
Kavga edenlerden biri aman dilerse artık çekişme kalmaz.
İş anlatılıncaya kadar baş elden gider.
Kızışmış bir kavgada, yada tarafın büyük zarara uğrayacağı bir işlemde meram anlatmaya fırsat kalmadan, olacak olur.
İşçi kırk yılda, tüccar kırk günde.
İşçinin kırk yılda eline geçen parayı tüccar kırk günde, belki de bir günde kazanır. Buna benzer eşitsizlik örnekleri çoktur.
İşine hor bakan boynuna torba takar.
İşini küçümseyen kişi para kazanamaz. Para kazanmayanın sonu ise dilenciliktir.
İşini bilmeyen kasap, ne bıçak kor ne masat.
Bilmediği işe girişen kişi, her şeyi karmakarışık duruma getirir.
İşini kış tut da yaz çıkarsa bahtına.
Başladığın işin güç yürüyeceğini, ya da parlak sonuç vereceğinin düşün, kendini ona göre hazırla ki sonunda düş kırıklığına uğramayasın ve işi kolay yürütebilir, parlak sonuç alırsan sevinesin.
İş insanın aynasıdır.
Bir kimsenin nasıl bir kişi olduğunu anlamak isterseniz yaptığı işlere bakınız. B işlerin niteliği, o kişinin yeteneğini, huyunu, tutumunu…belli eder.
İş insanın kalayı.
Beden ve kafa, çalıştıkça gelişir, güçlenir, güzelleşir.
İşin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol.
Tanık, ikide birde mahkemeye çağrılır, işinin, gücünü bırakıp gider. Kefil de, asıl borçlunun borcunu ödememesi dolayısıyla bu parayı ödemek zorunda kalır. Onun için tanıklık, boş oturan kimselerin, kefillik, parası çok kimselerin işidir. İkisinden de uzak kal.
İşkilli büzük dingiller.
Meydana çıkmasını istemediği bir iş yapmış olan kişi, hep korku, telaş içinde, tetikte bulunur. B durumuyla kuşkuları üzerine çeker.
İşleyen demir pas tutmaz.
Tembel tembel oturan kimse hantallaşır, iş yapma yeteneğini yitirir.Çalışan kimse gittikçe açılır, daha yararlı işler yapar.
İşleyen eşeğin boynu boncuklu olur.
İşveren, görevini iyi yapan, çalışkan işçisine iyi bakar. Onu ödüllendirir.
İş olacağına varır.
Bir iş, koşulları neyi gerektiriyorsa o yönde gelişir; ne olacaksa o olur. Sen onun yürüyüşünü değiştiremezsin. Bundan dolayı şu, ya da bu biçimde yürümemekte olmasına boş yere üzülme.
İştah dişin dibindedir.
İ harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları arasındadır. Anlamı: Bir şey yemeyi canı çekmeyen kimse, yiyecekten bir parça tadınca iştahının açıldığını görür.
İşten artmaz, dişten artar.
İnsan ne denli çok çalışıp para kazansız, tutumlu harcamasını bilmezse bir şey artıramaz. Para, kazanmakla değil, tutumla artar.
İyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder.
Babaya ün kazandıran da, el içine çıkamayacak bir duruma düşüren de evlatlarının tutumudur.Baba, akıllı, şerefli evladıyla övünür.
İyi insan sözünün üstüne gelir.
Yokluğunda kendisinden söz edilen kimse, konuşmayanın üzerine gelirse, o iyi bir insandır, denilir.
İyiliğe iyilik olsaydı koca öküze bıçak olmazdı.
Bu dünyada her zaman iyiliğe karşı iyilik görülmez. İyiliğe karşı kötülük de çoktur. Baksanıza, öküz, ömrü boyunca hizmet ederek sahibine kazanç sağlamasına rağmen sahibi onu kesiyor.
İyiliğe “nereye gidiyorsun?”demişler, “kötülüğe” demiş.
Birçok iyiliklerin karşısında kötülük vardır.
İyilik eden iyilik bulur.
İyilik eden kimseyi herkes sever. Sırası gelince, kendisinden iyilik görmüş olan başkaları da ona iyilik eder.
İyilik et denize at, balık bilmezse halik bilir.
Karşılık beklemeden iyilik yap. İlgili, senden iyilik gördüğünü bilmese de Tanrı iyilik yaptığını bilir ve sen bu davranışından dolayı bir iç rahatlığı duyarsın.
İyilik et kele, övünsün ele.
Sen yaptığın iyilikle bir kişinin çirkinliğini güzelliğe çevirirsin. O, bu iyiliğin hiç sözünü etmez de güzelliğiyle herkese övünür.
İyilik iki baştan olur.
Birbiriyle ilişkileri bulunan iki kişinin iyi geçinebilmeleri için yalnız birinin iyi olması yetmez. Ötekinin de iyi olması gerektir.
İyi nasihat verilir, iyi ad verilmez.
Bir kimse başkasına iyi öğüt yenebilir ama iyi ad, ün vermez.
İyi olacak hastanın hekim ayağına gelir.
Tanrı kötü bir durumun iyiliğe dönmesini dilemişse bunu yapacak kimse işin üstüne gelir.
Türkçe Atasözleri ve Anlamları için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.