Ayı Yogi – Film Hakkında

Dünyanın dört bir yanındaki insanlar için Ayı Yogi adı, armut biçimli vücudu, havalı şapkası ve kravatıyla ortalama bir ayıdan daha zeki olduğuna inanan ve komiklikleriyle Jellystone Parkı’nın çizgi film dünyasının haritasında yer bulmasını sağlayan, boğazına düşkün, sevimli hırsızı akla getiriyor..

Yeni filminin “yıldızından” sevgiyle söz eden yönetmen Eric Brevig şunları söylüyor: “Yogi’yi hep sevdim. Her şeyi kendine göre yapıyor. İyi niyetli ama midesindeki gurultuyu ve masadaki turtayı hızla kaparsa kaçabileceğini söyleyen dürtüleri dinlemeden edemiyor. Koca bir çocuk gibi; bence hepimizin içindeki bu yanı simgeliyor. Bir ayı olabilir ama aslında yaptıklarının büyük bölümü, insan doğasından kaynaklanıyor.”
Sevilen ayının en büyük beyazperde macerası olan “Yogi Bear/Ayı Yogi”nin yapımcılığını Karen Rosenfelt’le birlikte üstlenen Donald De Line, “İnsanlar Yogi’yi düşündüğünde gülümsüyor,” diyor. “Zamana meydan okuyan bir karakter. Onu düşündüğüm anda, sesi kulaklarımda yankılanıyor.”

“Orijinal çizgi film, çocuklar kadar büyüklerin de eğleneceği şekilde yazılmıştı; ben de bu geleneği anne babaların çocuklarıyla paylaşabileceği ve bir şeyler bulabileceği büyük, eğlenceli bir aile filmiyle sürdürdüğüm için mutluyum,” diye ekliyor Brevig.

“Yogi Bear/Ayı Yogi” klasik karakteri zamana meydan okumasını sağlayan özelliklerine -kişilikler, muzip mizah anlayışı ve Yogi’nin otoriteyle sürekli mücadele etmesi- sadık kalırken, modern bir ton ve öykü oluşturarak güncelliyor. “Bir zaman dilimini belirleyecek şeylerden kaçınmaya dikkat ettik,” diyor Brevig. “Giysiler ve arabalar modern ama Yogi’nin ileride eskiyecek herhangi bir elektronik cihaz kullandığını görmüyorsunuz. Bence Yogi’yle ilk kez karşılaşan çocuklar onu kamp alanındaki artıklardan uçak yapan muhteşem, çılgın bir ayı olarak görürken, başkaları ise tanıdıkları ve sevdikleri karakterlerle yeniden buluşmanın sevincini yaşayacak.”
Yogi ve Bobo, bu filmde tamamen bilgisayarla oluşturulmuş animasyon karakterleri olarak yer alıyor ve gerçek oyunculardan oluşan bir kadroyla etkileşime giriyor. Brevig, bunun amacını “Sıradan çizgi görüntüler yerine parlayan gözleri, ıslak burunları, sıcaklıkları ve detaylarıyla neredeyse oyuncular kadar gerçek görünen bir Yogi ve Bobo yaratmak” olarak açıklıyor. “Görüntü yönetmenimiz Peter James, onlarda da tüm gerçek oyuncularda kullandığı ışıklandırmayı kullandı. Onların yaşayan, nefes alan, eksiksiz birer varlık olmalarını istedim.”
Brevig’in “nihai sistem” olarak adlandırdığı yeni nesil stereo görüntü teknolojisi ile tamamen 3 boyutlu olarak çekilen “Yogi Bear/Ayı Yogi” bu bileşimi, yönetmenin deyimiyle “izleyicilerin daha önce görmediği bir şekilde” veriyor. “Bu düzeyde bir teknloji bir yıl önce yoktu. Yeni 3D kameralarla yakalayabildiğimiz çözünürlük, canlılık ve detay mükemmel. Bu kamera sistemini daha önce hiç gitmediği yerlere götürdük: ağaç tepelerine, köpüklü bir şekilde akan şelalelerin altına. Bir piknik sepetini kapmak için yaptığı derme çatma planörüyle dalışa geçen Yogi’nin bakış açısını yansıtmak ve herkesin buna ortak olmasını sağlamak için ormanın 60 metre yukarısından bir inşaat vinci geçirdik.
“Bunun kolay olduğunu söylemeyeceğim,” diye ekliyor yönetmen. “36 kiloluk bir düzenek çünkü aslında iki kameradan oluşuyor—bir tane sağ, bir tane de sol. Kamera ekibi büyük ihtimalle ağrıyan sırtlarını tedavi etmeye çalışıyorlardır.”

De Line, “Teknik o kadar karmaşık ve rafine bir halmıştı ki “Bu öykünün sunduğu tüm görsel fırsatları—aksiyonu, komediyi, tüm derinliği ve devasa manzaralarıyla bu güzel ortamı—değerlendirelim ve bir adım daha yükseltelim’ diye düşündük. İnsanların gerçekten de Jellystone Parkı’nın içinde olduklarını hissetmelerini istedik,” diyor.

Son 20 yıldır sektörün en etkileyici sinemacılarıyla birlikte çalışan, başka ödüllerin yanı sıra “Total Recall/Gerçeğe Çağrı”daki çalışmasıyla Özel Başarı Oscar®ına layık görülen ve ilk uzun metrajlı yönetmenlik denemesini 2008 yapımı popüler aile macerası “Journey to the Center of the Earth 3D/Dünyanın Merkezine Yolculuk 3D” ile yapan Brevig için 3D teknolojisi ile çalışmak çocuk oyuncağı. Yine de, yönetmen “Teknolojinin fazla öne çıkmasını istemiyoruz. Önemli olan, karakterleri gerçek ve çekici kılıp bir öykü anlatmak,” diyor.

Yogi ve Bobo için hiç bu kadar çok şeyin geleceği söz konusu olmamıştı. Bu, Yogi’nin son piknik sepeti soygunuyla Korucu Smith’in başını ağrıtmasından çok daha ötesini içeriyor. Bu kez söz konusu olan, parkın kaderi. Şehrin parasını çarçur eden kötü Belediye Başkanı Brown, mali yolsuzluklarını kapatıp vali koltuğuna oturmak için Jellystone Parkı’nın dolgun bir ücret karşılığında odunculara satmayı planlıyor. Bu, Yogi ile Bobo’nun “Mağara, Tatlı Mağara”sının kapanması, tüm hayvan arkadaşlarının ve elbette ki Korucu Smith’in oradan atılması ve yöredeki ailelerin parkın el değmemiş güzelliğinden mahrum kalması demek.
Bu, bir ayının iştahını kaybetmesi için yeterli bir neden… bir dakikalığına da olsa. İşin iyi yanı, Jellystone Parkı’nı kurtarmanın, Yogi’nin cesur yaratıcılığını, tarzını ve gözüpekliğini gösterecek ve kendini tanıtmasına olanak sağlayacak olması; ayrıca Bobo’nun kişiliğine has sevimliliği, iyi huyluluğu ve keskin gözlerini de vurgulaması. Bu zorlukla her zaman yaptıkları gibi birlikte, bir ekip olarak yüzleşecekler.

Görevleri o kadar önemli ki Yogi ve Bobo, kaçmak için ellerinden geleni yaptıkları tek kişiyle, Tom Cavanagh’ın canlandırdığı Korucu Smith’le güçlerini birleştirmek zorunda kalıyorlar. Ayrıca Anna Faris’in canlandırdığı yeni bir karakterin; Jellystone’a gelen ve parka, daha da ötesi Korucu Smith’e hayran kalan belgesel yapımcısı Rachel Johnson’ın yardımını alıyorlar. Bu sırada, Andrew Daly ile Nate Corddry’nin oynadığı Belediye Başkanı ve Personel Şefi sinsice planlarını yürütürken Smith’in yardımcısı, T.J. Miller’ın canlandırdığı Korucu Jones ise yardım etmekten çok ayakbağı oluyor.

“Yogi Bear/Ayı Yogi”nin senaryo yazarlarından biri ve uzun süredir hayranı olan Brad Copeland, “Yogi’nin en sevdiğim yanı, hem bedensel hem de şairane bir komedi anlayışına sahip olması, bu da onu kusursuz bir yıldız yapıyor,” diyor. “Bir ağaca çarparak da komik olabiliyor, espri yaparak da.”
“Yogi Bear/Ayı Yogi” filmi, ikisi için de bol bol fırsat sunuyor.