CiciceeTV

Baba Çocuk Bağı Nasıl Kurulur?

Baba çocuk bağı nasıl kurulur? Babayla çocuk arasında bir bağ kurulmasının çocuk gelişimine nasıl bir etkisi olur?

Çok iyi sosyalleşmiş bebeklerin anne ve babalarıyla güçlü bir sevgi bağı kurdukları gözlemlenmiştir. Yaygın olarak anne ile kurulan bağ üzerinde durulur. Babanın buradaki rolü göz ardı edilir. Fakat baba çocuk bağı da anne çocuk bağı gibi önemlidir.

Yenidoğan Bebekle Nasıl Bağ Kurulur?

Bebekle bağ kurabilmek için kendinize zaman tanıyın. Tüm baskılardan uzaklaşın ve yanınızda sadece size gerçekten yardımcı olacak kişileri tutun. Bu kişiler hem bebeğin bakımına yardım edebilirler hem de sizi piskolojik olarak destekleyebilirler.

Eşinizle de konu üzerin konuşun. Konuşmak sizi rahatlatır ve eşiniz de size yardımcı olabilir. Belki o da aynı hissediyordur. Hisleriniz aynı olmasa bile birbirinize destek olabilirsiniz. Eğer üstesinden gelemeyeceğinizi düşünüyorsanız mutlaka bir uzmandan yardım almalısınız.

Doktorlar bebekle bağ kurmanın en iyi yolunun ona temas etmek olduğunu belirtirir. Bebeğinizle temas kurun. Onu yakınınızda tutun. Ona dokunun. Elini tutun, başını sevin. Masaj yapın. Masaj bebekle iletişim kurmanın mükemmel bir yoludur. Hem bebeğin rahatlamasını sağlar, daha huzurlu hissetmesini sağlar, hem de sizin onunla bağ kurmanıza yardımcı olur. Göreceksiniz bir sabah onu kucağınızda sallarken gözlerinizin içine bakan minik bebeğiniz içinizi ısıtacak.

Babanın bebekle bağ kurması güç olabilir. Diğer yandan bebek de aileyle hemen bağ kuramayabilir. Onun sizi tanıması için yardımcı olun. Bebebiğinizi kendinize yakın tutun. Kendinizi suçlamayı bırakın ve kendinize zaman tanıyın. Mükemmel olmak zorunda değilsiniz, iyi olmak için çabalamanız yeterli.

Baba Çocuk Bağının Önemi

Babalar günü, babaları onurlandıran ve babalığı, baba bağlarını ve babaların toplumdaki etkisini kutlayan bir kutlama. Birçok ülke Haziran ayının üçüncü Pazar günü kutlamakta, ancak diğer günlerde de yaygın olarak kutlanmaktadır.

Babalar çocuklarının gelişiminde önemli bir rol oynarlar ve refahları ve sağlıkları üzerinde güçlü bir etkiye sahiptirler. İyi babası olan çocukların yetişkin olduklarında duygusal olarak daha zeki ve sosyal olarak başarılı oldukları gözlenmiştir. Babanın olmaması çocukların akademik başarılarını, genel davranış ayarlamalarını ve öfke yönetimini olumsuz etkileyebilir.

Ancak sadece fiziksel olarak var olmak iyi bir baba olmak için yeterli değildir. Bir babanın sıcak ve duygusal olarak çocuğuna açık olması çok önemlidir. Baba çocuk bağı bu bağlamda düşünülmelidir.

Bir ebeveynin duygulara karşı tutumu, çocukların duygularla baş etmeyi öğrenme şekli üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Ebeveynleri duygularına sabır ve empati ile cevap veren çocuklar, akademik başarı, daha iyi genel sağlık ve daha güçlü arkadaşlıklar da dahil olmak üzere birçok açıdan daha iyi sonuçlar elde ederler.

Sıcak bir bağ kuran babaların çocuklarının daha iyi eğitim sonuçları vardır. Çok sayıda çalışma, daha iyi sözel beceriler ve entelektüel işlevsellik ile aktif ve besleyici bir baba tarzı ilişkisinin olduğunu ortaya koymaktadır.

Dahil olan bir babası olan çocukların duygusal olarak daha güvenli olmaları daha olasıdır. Çevrelerini keşfetmeye güveniyorlar ve yaşlandıkça akranlarıyla daha iyi sosyal bağlantılara sahip oluyorlar. Bu çocukların evde, okulda veya mahallede de sorun yaşama olasılıkları daha düşüktür.

Babalar ayrıca, çocuklarının annesi ile olan ilişkilerinin kalitesiyle çocuklarını büyük ölçüde etkiler. Çocuklarının anneleriyle doğru bir iletişim geliştiren babaların, kadınlara nasıl davranacaklarını anlayan ve kadınlara karşı agresif bir şekilde hareket etme olasılıkları daha düşük olan çocuklara sahip olma olasılığı daha yüksektir. Saygılı babalara sahip kız çocuklar, erkeklerin onlara nasıl davranması gerektiğini bilir ve şiddet içeren veya sağlıksız ilişkilere daha az meyil ederler.

Steven Addis: Bir Baba-Kız Bağı ve Bir Foroğraf

Uzun zaman önce New York’ta Steve Addis, 1 yaşındaki kızını kollarında tutmuş, bir köşede duruyordu; karısı bir fotoğraf çekti. Görüntü, her yıl aynı köşede Addis ve kızının aynı fotoğraf için poz vermesi ile tekrarlandı. Zamanla bu bir baba-kız ritüeline ilham verdi. Addis, diziden 15 değerli fotoğraf paylaşıyor ve bu küçük, tekrarlanan ritüelin neden bu kadar önemli olduğunu araştırıyor.

Bir Fotoğrafın Hikayesi

Fotoğrafçılık bir kamerayı elime alacak yaşa geldiğimden beri benim tutkum oldu. Ama bugün sizlerle en kıymetli 15 fotoğrafımı paylaşmak istiyorum ve bunların hiçbirini ben çekmedim. Sanat yönetmenleri, stillistler ya da tekrar çekim yapma şansı yoktu, hatta ışıklandırmaya bile önem verilmedi. Aslında çoğu rastgele turistler tarafından çekildi.

Benim hikayem, bir konuşma işi için New York’tayken başlıyor. Eşim benim bu fotoğrafımı, kızımın birinci doğum gününde ben kızımı tutarken çekti. Biz 57. ve 5. caddelerin köşesindeyiz. Tesadüffen tam olarak bir yıl sonra tekrar New York’taydık bu yüzden aynı resmi çekmeye karar verdik.

Hikayenin nereye gittiğini anlayabiliyorsunuz. Kızımın üçüncü doğum günü yaklaşırken eşim “Hey, neden Sabina’yı New York’a geri götürmüyorsun ve bunu baba-kız yolculuğuna çevirip devamlı hale getir miyorsun?” dedi. Bu geçen turistlerden resim çekmelerini rica etmeye başladığımız zaman.

Biliyor musunuz, kameranızı tamamen yabancı birine verme hareketi o kadar evrensel ki, olağanüstü. Şimdiye kadar hiç kimse red etmedi ve şanslıyız ki kameramızla birlikte kaçan olmadı.

O zamanlar bu yolculuğun hayatımızı ne kadar değiştireceği hakkında hiç bir fikrimiz yoktu. Bizim için artık çok kutsal oldu. Bu 11 Eylül saldırısından hemen birkaç hafta sonrasında çekildi ve kendimi, o gün olanları beş yaşındaki birinin anlayabileceği şekilde anlatmaya çalışırken buldum.

Bu fotoğraflar tek bir anın ya da belirli bir yolculuğun belgelendirilmesinden çok daha fazlasını ifade ediyor. Onlar aynı zamanda Ekim ayının bir haftalık bir zaman dilimini dondurmamızın ve zamanımıza yansıtmanın yanı sıra, yıldan yıla sadece fiziksel olarak değil her anlamda nasıl değiştiğimizi göstermenin bir yoludur. Çünkü aynı resmi çeksek bile, bakış açılarımız değişiyor ve kızım yeni dönüm noktalarına ulaşıyor ve hayatı onun gözlerinden görmeye başlıyorum ve her şeyle nasıl etkileşimde olduğunu ve her şeyi nasıl algıladığını. Birlikte geçirebildiğimiz bu çok odaklanmış süre ikimizin de yıl boyunca dört gözle beklediğimiz ve değer verdiğimiz bir süre.

Yakın zamandaki bir gezimizde, yürüyorduk ve o aniden durarak, o daha küçükken yaptığımız önceki gezilerimizde çok sevdiği, oyuncak bebek dükkanının kırmızı güneşliğini gösterdi. Ve bana tam o noktada beş yaşındayken neler hissettiğini anlattı. O yeri dokuz yıl önce ilk kez gördüğü zaman, kalbinin yerinden fırlayacakmış gibi hissettiğini hatırladığını söyledi. Ve şu anda New York’ta baktığı şey ise üniversiteler, çünkü New York’ta okumakta kararlı. Ve bir anda kafama dank etti: Hepimizin yaptığı en önemli şeylerden biri hatıralar.

Bu yüzden bilinçli olarak anı yaratmada aktif rol alma düşüncemi paylaşmak istiyorum Sizleri bilmiyorum ama bu 15 resim dışında aile fotoğraflarının çoğunda ben yokum. Ben hep resmi çeken kişi oluyorum. Bu yüzden bugün herkesi cesaretlendirmek istiyorum; her zaman fotoğraf karesinin içinde olun ve asla birine gidip şu soruyu sormaktan çekinmeyin: “Fotoğrafımızı çekebilir misiniz?” Teşekkürler.

Yorumları Göster

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir