Balıklar hakkında bilgi mi arıyorsunuz? Balık nasıl nefes alır? Balıklar karada yaşayabilir mi? İşte balıklar hakkında bilmek isteyeceğiniz her şey.
Balıklar çoğu suda yaşayan, solungaç ile solunum yapan, çoğunun vücudu pullu, yumurta ile üreyen canlılardır. “Omurgalı” demek, bir balığın omurgası olan bir iskelete sahip olduğu anlamına gelir. Çoğu balık, amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve memeliler gibi kemikten yapılmış bir iskelete sahiptir. Ancak köpekbalıklarının kıkırdak adı verilen daha yumuşak bir maddeden oluşan iskeletleri vardır. Bir balık suda yüzmek için kuyruğunu çırparak hareket eder. Bacaklar yerine, dik durmalarına ve hareket etmelerine yardımcı olan yüzgeçleri vardır. Çoğu balığın vücudu pullarla kaplıdır.
Balıklarda dil yoktur. Dokunma duyusunda dilin rolü büyüktür. Baş, gövde yüzgeç derileri üstünde duyu organları mevcuttur. Balıklarda dış ve orta kulak yoktur. Sesleri iç kulak ile algılarlar. Balıkların burnu solunum işlevi görmez. Burun suda çözünmüş kimyasal maddeleri koklamalarına yarar.
Balıklar hakkında bilgi:
A’dan Z’ye Balıklar Hakkında Bilgi
Balıklar duyabilir mi?
Balıkların dışarıdan görünmese de kulakları vardır. Derilerinin altında bulunan bu kulaklar, su altında işitmelerini ve dengelerini korumalarını sağlar. Bedenleri boyunca varolan titreşime duyarlı çizgileri ise, su altındaki hareketleri saptamalarına, dolayısıyla da duymalarına yardımcı olur. Çünkü ses, titreşimdir.
Balıklar nasıl nefes alır?
Balıklar içinde oksijen bulunan suyu yutarak nefes alır. Yuttukları suyu solungaçlarından geçirerek ihtiyaçları olan oksijenin vücutlarına girmesini sağlarlar. Su ve hava aynı elementlerden oluşur; oksijen ve hidrojen. İki ya da daha fazla element, bir araya gelip, kimyasal bir reaksiyona girdiğinde, onu meydana getiren elementlere benzemez, yeni bir bileşim oluşur. Hidrojen ve oksijenden oluşan su da içeriğindeki elementlerden farklı özellikler taşır. Balıklar, suyun yapısındaki oksijeni kullanmaz. Soludukları oksijen, suda çözülmüş, gaz halindedir. Bu suda çözülmüş oksijeni, “solungaç” aracılığı ile alırlar.
Balıklar neden sürekli su yutar?
Balıklar sürekli su yutmak zorundadır. Balıklar, suyu yutmalı ve bu yuttukları suyu solungaçlarına iletmelidir. Zira balıklar, bu yöntem ile nefes alır ve bu işlemi gerçekleştirmezse, oksijensiz kalarak ölür.
Balıklar sadece solungaçları yardımıyla mı nefes alır?
Çoğu balık sadece solungaçları sayesinde nefes alır. Ancak, bazı balıklar hem solungaçları hem de derileriyle nefes alabilir. Yılan, dil ve kalkan balığı, solungaçlarının yanı sıra, derileriyle nefes alan balıklara örnek olarak gösterilebilir. Bu tür balıklar, denizden çıktıktan sonra bile, bir süre hayatta kalabilir. Ayrıca, sudaki oksijen azaldığında, derileri yardımıyla, oksijen ihtiyaçlarını karşılayabilir.
Balıklar yumurtlar mı?
Balıklar da yumurtlar ve bu yumurtalar yenebilir. En çok aranan balık yumurtası, adı “havyar” olarak bilinen, mersinbalığının yumurtasıdır. Ancak, sadece mersinbalığının yumurtaları yenmez. Kefal yumurtası, tarama yapılan morina yumurtası, turna yumurtası gibi balıkların da yumurtaları yenebilir.
Balıkların pulları ne işe yarar?
İnce ve hafif olan balık pulları, balıkları korumakla görevlidir. Bir çatının piremitleri gibi üst üste binen bu pullar, küçük sarsıntılara ve yaralanmalara, aynı zamanda da asalaklara karşı etkili bir korunma aracıdır. Balık pulu ayrıca kaygan olduğu için balığın yüzmesini kolaylaştırır.
Balıklar neden karada yaşayamaz?
Balıklar suda yaşadıkları için solungaçları ile nefes alıp verirler. Solungaçlar balıkların başının her iki yanında da bulunan özel organlardır. Balıklar su içinde ağızları ile nefes alırlar ve solungaçları ile de nefes verirler. Solungaçlar kan bakımından zengindirler ve sudaki oksijeni balığın kanına taşırlar.
Bu bağlamda solungaçlar da aslında karada yaşayan hayvanların gırtlakları gibi görev yaparlar. Ancak bu solungaçlar karada çalışmazlar ve bu durumda balıklar da yaşayamaz ve ölürler. Balıkların karada yaşamları için bir insanlarınki gibi bir akciğere sahip olmaları gerekir. Balıkların bizim gibi bir böbrek sistemleri de yoktur. Ancak karada yaşayabilmeleri için buna da ihtiyaçları vardır. Balıkların ayakları da yoktur. Bu yüzden karaya çıktıklarında yürüyemezler.
Balıklar öldükleri zaman neden suda ters dönüyor?
Balıklar öldükleri zaman, bedenlerinde süratle bir iç bozulma, yani bir çeşit çürüme meydana gelir. Bu iç çürüme sonucu oluşan gazlar, balığın alt tarafındaki bağırsak boşluğunda toplanır. Balık ölüp, gazlar mide boşluğunda toplanınca, bu kısım şişen bir balon gibi hafifler. Bunun sonucunda da, ağırlık merkezi yukarı kayar ve balık, daha ağır kısmı aşağıya gelecek şekilde ters döner.
Denizin dibindeki çukurlarda yaşayan balıklar nasıl beslenir?
Denizin mavi rengi, dibine indikçe koyulaşır ve en dipte tamamen kararır. Dipteki bu ışıksız ortamda hiçbir yosun ve bitki yaşayamaz. Bu nedenler sebebiyle, deniz dibindeki çukurlarda yaşayan balıklar, deniz yüzeyinden bırakarak, aşağıya inen atıklar ile beslenir.
Balıklar hep aynı denizde mi yaşarlar?
Balıklar, kendi özeliklerine uygun denizlerde yaşarlar. Ancak, günümüzde denizlerin ısınmasıyla, balık sürülerinin yer değiştirdiği görülebilmektedir. Balıklar, sıcağa karşı çok duyarlıdır. Son yıllarda denizlerin ısısının arttığı bilinmektedir. Bu sebeple, Türkiye”nin ve Akdeniz”in kuzeyindeki bazı ülkelerin kıyılarında, daha önce Afrika”da görülen bazı balık türlerine rastlamak mümkündür.
Uçan balıklar nasıl uçar?
Uçan balıklar sıcak denizlerde bulunur. Soğuk su, uçan balıkların uçmasını sağlayan yüzgeç ve kaslarının hareketini sınırlar. İki veya dört kanatlı olurlar. Uçma şekilleri kuşlarınki gibi değildir. Kanat şeklindeki yüzgeçlerini çırpmazlar. Uçmadan önce su altında hız kazanıp, yüzeye dar bir açı ile çıkarlar. Yüzgeçlerini açıp, gererek sabitleştirirler. Vücutları dik durumdayken, suya saniyede elli defa vurarak ilerlerler. Ön yüzgeçlerini kanat gibi açarak havalanırlar. Uçma şekilleri rüzgara ve hava akımına bağlıdır.
Balıkların çoğunun sırtı mavi iken, karınları niçin beyazdır?
Denizin yüzeyinden bakıldığında, balıkların sırtının mavi olması, kamuflaj etkisi yaratır. Böylelikle daha az görünür olurlar. Bu yüzden balıkların çoğunun sırtı mavidir.
Balıkların şaşırtan özelliği nedir?
Balıklar ağızlarını ne solumak ne de su içmek kullanırlar. Hatta balıkların ağızları, sindirimde bile rol oynamaz. Balıkların ağızdan aldıkları yiyecekler, midelerine ulaşana kadar hiçbir şekilde sindirilmemektedir. Aslında balıklar, yiyeceklerinin çoğunu parçalamadan yutarlar. Balıkların dişleri, çiğneme görevi yapmaz. Balıklar dişlerini sadece, avı tutmak ve koparmak için kullanır. Ayrıca balıkların çoğunda, tat organı olan dil bile bulunmaz.
- Balıklar gözlerini yumamaz.
- Köpek balıkları sadece ileri doğru yüzebilirler.
- Fenerbalıkları suyun altında ışıldarlar.
- Bütün balıkların yüzgeçleri vardır.
Kutuplardaki buz gibi sularda balıklar neden donmuyorlar?
Kutuplarda, buz gibi sularda yaşayan balıkların, sıfır ve sıfırın altı derecedeki ortamda donmamalarının bir sırrı vardır. Bu sır, burada yaşayan balıklarda bulunan bir proteindir. Bu proteinin görevi, balıkların derilerindeki buz kristallerinin donma derecesini düşürmektir. Bu protein sayesinde, genetik mühendisleri laboratuar ortamında, bu proteini üreten geni oluşturmayı başarmışlardır. Hatta bilim insanları bu örnekten yararlanarak, meyve ağaçlarını dondan, uçak kanatlarını ve yolları buzdan kurtarabileceklerini düşünmüşlerdir, ne var ki bu şekilde geniş çaplı üretim şimdilik gerçekleştirilememektedir.
Elektrikli balıkların olduğu doğru mu?
Denizde ve tatlı sularda yaşayan yüzlerce tür elektrikli balık olduğu doğrudur. Bu balıklarda elektrik akımı, kas ve sinir dokularından oluşan özel organlarında üretilir. Balıkların bazı türlerinde, bu elektrik akımı bir iğne batması kadar zayıf olurken, bazı türlerinde de bir insanı sarsabilecek kadar güçlü bir akım üretilir. Bu durum gerçek anlamda bir elektrik boşalmasıdır. Yani yarattığı etki, gerçek bir elektrik çarpmasıdır. Elektrikli balıkların çarpmaları, insanda şiddetli bir ağrı yapar, hatta çarpma bir insanı devirebilecek kadar etkili olabilir. Ancak bu çarpma, hiçbir zaman öldürücü değildir. Elektrik balıklarının en tanınmış olanları; torpil balığı ve elektrikli yılan balığıdır.
Fok balıkları nasıl ses çıkarır?
Fok balıkları için, birçok gelişmiş deniz canlısı gibi, ses oldukça önemlidir. Yavru fok balıkları, hava ve suda yayılan ses frekansları sayesinde anneleri tarafından tanınır. Bir arada yaşayan foklar, sürüdeki fokları uyarmak için de seslerini kullanırlar. Ağır hareket eden bu canlılar için ses, hayati önem taşımaktadır.
Fok balıkları dünyaya geldiklerinde, annelerine bağımlı olarak yaşarlar. Süt emmek zorunda olduğu için, annesini kaybeden bir fok, kısa süre içerisinde ölür. Bu nedenle yavru fok balıkları, çıkardıkları sesler ile annesinin kendisini bulmasına yardım eder. Çıkardıkları ses ince ve tek frekanslı bir sestir.
Fokların sesi, anneleri tarafından bulunmalarını sağlar. Anne fok balıkları, yavrularını bulma konusunda oldukça başarılıdır. Frekanslar aracılığı ile sesin yerini tespit edebilen anne foklar, yavrularını kısa sürede bulur. Sesleri hem hava hem de su aracılığı ile işitme yeteneğine sahiptirler.
Fok balıkları eş bulurken de çıkardıkları sesler devreye girer. Sudaki ve havadaki ses titreşimlerini kullanarak eş buldukları gibi; tehlikeleri de titreşim yoluyla algılayan foklar yaşamda kalmak için ses çıkarmak zorundadır.
Olta ile tutulan balık, neden balon gibi şişer?
Bazı balıklarda, içi hava ile dolu olan yüzme keseleri bulunur. Bu keselerdeki havayı, azaltıp çoğaltarak, kendisini derin sularda dengede tutacak yoğunluğu oluşturur. Derin su balıkları olta ile avlandığında, hızla suyun üstüne doğru çekilirler. Bu sırada, balığın üzerindeki su basıncı süratle azalır ve yüzme keselerindeki hava genişler. Sonuç olarak, balık bir balon gibi şişerek, suyun üstüne fırlar. Sudan karaya çıkarılan balık, şişmiş olarak ters vaziyette kalır.