Çocuğunuzun okul performansını düşüren, egzersiz yapmasını engelleyen, ders dışı etkinliklere katılmamasına ve hatta sağlıksız beslenmesine neden olan bir “alışkanlığı” olsaydı ne yapardınız? Çocuğunuzun bu alışkanlıktan kesinlikle kurtulmasını isterdiniz değil mi?
Aklınıza ilk olarak korkutucu kötü alışkanlıklar gelse de aslında çok daha evrensel ve sinsi olan, hemen her genç kızın maruz kaldığı bir durum söz konusu: Çirkin ve/veya şişman olma endişesi!
Çirkin ve Şişman Olduğunu Düşünmek Kızları Nasıl Etkiliyor?
Görüşünüz gerçekten size bu kadar zarar verebilir mi? “Benlik saygısı” alanında çalışan Meaghan Ramsey’in TED’te yaptığı konuşmaya göre, bu sorunun cevabı “evet”. Ramsey’in yaptığı konuşmada paylaştığı bazı korkutucu istatistikler şöyle:
- Kız çocuklarının %60’ı iyi görünmediğini düşündüğü için etkinliklere katılmamayı tercih ediyor.
- Kızların %31’i kötü göründüklerini düşündükleri için sınıf içi tartışmalardan çekiliyor, çünkü dikkat çekmek istemiyor.
- Kızların %20’si çirkin göründüğünü düşündüğünden, sınıftan tamamen kaçıyor.
- Araştırmalar şişman olduğunu düşünen kızların, bu konuda endişe etmeyenlere oranla testlerden daha düşük not aldığını gösteriyor.
Meaghan Ramsey, “kadın bedeni” konusunda yaratılan algının kız çocukları üzerindeki etkisinin yalnızca akademik başarı noktasında kalmadığını da belirtiyor. Buna göre, “düşük vücut güveni”ne sahip olan kız çocuklarının düzenli egzersiz yapma, meyve ve sebze yeme oranları daha düşük. Depresyona ve hiç şaşırtıcı olmayan biçimde bulumia hastalığına yakalanma oranları ise daha yüksek.
Kızınızın düzenli ve sağlıklı beslenmesini sağlayarak onu kız çocuklarının maruz kaldığı bu risklerden koruyamazsınız. Çünkü ince bir kız çocuğu kendini tam anlamıyla “şişman ve çirkin” hissetme yeteneğine sahiptir.
“Beden algısı” ile ilgili bu sorunlar yalnızca kız çocuklarını etkilemiyor. Erkekler ve yetişkin kadınlar da bedenleriyle ilgili olumsuz düşünceler nedeniyle sağlık sorunları yaşayabiliyor. Ancak sadece diğerlerinin bakışlarıyla yargılandığı bir fanusun içinde yaşadığını hisseden kız çocukları çok daha savunmasız.
Kız Çocuklarının Olumsuz Beden Algısını Değiştirmek
Kız çocuklarının olumsuz beden algısını değiştirmek ve onlara kendi bedenlerini sevmeleri için yol açmak adına ne yapabilirsiniz? Ramsey’e göre bu sorun hakkında konuşmak asla yeterli değil; kız çocuklarını bu konuda eğitmeli ve onların özgüvenini artırmalıyız. İyi haber, bunu yapmak için birçok yol var; kötü haber ise iyi niyetle düzenlenen birçok etkinlik ya da çalışma “kadın” ya da “kadın bedeni” ile ilgili değiştirilmesi gereken algıyı daha da sağlamlaştırıyor ya da yeniden yaratıyor.
Kız Çocukları için Özgüven ve Olumsuz Beden İmajı İlişki
Kız çocuklarının özgüvenini, akademik başarısını, kendine ve insanlara bakış açısını, sağlığını daha doğru bir deyişle hayatının her alanını etkileyen bu sorun için ebeveynlerin birlikte çalışması gerekiyor. Aile ya da ev içinde beden algısının yeniden yaratılması, çocukların ya da başka insanların bedenleriyle ilgili yorumlar yapılması, incelik, güzellik, zayıf olmak gibi özelliklerin övülmesi ve şişman, kısa boylu, çirkin olmak gibi özelliklerin aşağılanması kız çocukları üzerinde yıkıcı bir etki yaratabilir.
Kız çocuklarının tüm hayatını etkileyen; sosyal çevrelerinde, okulda ya da ilgilendikleri alanlarda başarılı olmasını zorlaştıran “güzellik ve beden algısı” ile mücadele etmeniz, kız çocuklarının özgüveni yüksek ve ilgilendiği alanlarda daha başarılı olmasını sağlar.
Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı çocuklar yetiştirmek ve hepimize dayatılan beden algısını yıkmak için bu adımları kullanabilirsiniz:
1. Beden Algısı Hakkında Aile içinde ve Arkadaşlarla Birlikte Konuşmak
İlk adımınız, sizin ve diğer aile üyelerinin kızlarınızın dış görünüşü ve kilosu hakkında nasıl konuştuğunuzu düşünmektir. Ayrıca arkadaşlar, öğretmenler, eğitmenler ve kızlarınızı etkileyen diğer insanların da “dış görünüş” hakkında neler söylediğini bilmelisiniz. Elbette başkalarının söyleyeceği şeyleri kontrol edemezsiniz ancak buradan yola çıkarak kızlarınızın bedenlerine bakış açısını değiştirebilirsiniz. Onlara yeni bakış açıları kazandırabilir ve beden algısı hakkında doğru düşünmelerini sağlayabilirsiniz.
2. Medya ve Kültürel Beden Algısıyla Mücadele Etmek
Televizyonda, filmlerde, basında ya da internet medyasında insanlık için standart olarak sunulan, sıfır beden vücut imgelerini gören çocukların negatif bir vücut algısı oluşturmasını önlemek mümkün değil. Ancak onlarla konuşarak medya algısını yıkmalarına yardımcı olabilir ve bu konunun üstesinden gelebilirsiniz.
Kız çocuklarının imkansız vücut ölçülerine ve dış görünüşe sahip olması gerektiği algısını yaratan medyayla da mücadele edin. Çocuklarınıza güzellik algısının altını çizen oyuncaklar almak yerine, onları ilgi alanlarını keşfetmeye teşvik edin ve hem mutlu olabilecekleri hem de kendilerini geliştirebilecekleri uğraşlar edinmeleri için onlara yol gösterin.
3. Acımasız Yorumlar ve Zorbalıkla Başa Çıkmak
Eğer bedeniniz hakkında olumsuz şeyler düşünüyorsanız, internet gerçekten rahatsız edici bir yer olabilir. Ramsey’e göre her ay 10 binden fazla kullanıcı Google’da “Ben çirkin miyim?” ifadesini aratıyor. Ve kullanıcılar kendi video ya da fotoğraflarını internet üzerinden yayınlayarak internetin çirkin olup olmadıklarına karar vermelerini istiyor. Tahmin edebileceğiniz gibi “internet” bu konuda son derece hassas.
13 yaşındaki Denver’ın “Güzel mi olduğumu düşünüyorsunuz, çirkin mi?” sorusuyla yayımladığı videosuna 13 binden fazla yorum yapıldı. Bu yorumların çoğu korkunç derecede acımasızdı.
Her genç kız -ne kadar güzel olursa olsun- mutlaka kendi görünüşü hakkında zorbaca bir yorumla karşılaşacaktır. Onlara güzel göründüklerini söylemek asla yeterli olmaz. Onlara zorbalıkla nasıl başa çıkacaklarını da öğretmek gerekiyor.
4. Rekabetle Mücadele Etmek
“Hangimiz daha güzeliz?”, “Hangimiz daha inceyiz?” Çocuklar ve gençler rekabet etmeye meyillidir ve birbirlerinin görünümünü herhangi bir şeyle kıyaslar. Ancak bu gerçekleştiğinde özellikle zararlı olabilir. Kızların görünüşleri ya da kilolarıyla ilgili yarışmalara girmeyecek duygusal farkındalığı kazandırmak bu konuda zarar görmelerini engelleyebilir.
5. Kilo Konuşmaktan Kaçınmak
“İnanamıyorum, çok şişmanım!” Bunu binlerce kez duydunuz ya da kendinize söylediniz. Ayrıca sıklıkla misillemeyle de karşılaştınız: “Ben de öyle.” Ya da olumlu eleştiri aldınız: “Asla şişman değilsin, çok iyi görünüyorsun.”
Buna karşın şişmanlık hakkında konuşmak tehlikelidir ve dinleyicilerin bedenleri hakkında kötü hissetmelerine neden olur. Araştırmalar, kişinin bedeni üzerinde artan utancın yeme bozuklukları ile bağlantılı olduğunu gösteriyor. Kızlarınızın bunu kendilerine yapmalarını önlemek için başkalarından bunu duyduğunda bu konuşmalarla uğraşmaya zorlanmalarına karşı koyun ve benlik saygılarını güçlendirmelerini teşvik edin.
Beden algısının tamamen yanlış gittiği; “pro-ana”(Anoreksi gibi psikolojik ya da fiziksel tabanlı kronik olabilen iştahsızlığın bir hastalık veya bozukluk yerine bir yaşam tarzı seçimi olarak tasvir eden, büyük oranda internet tabanlı bir hareket) web sitelerinde, bloglarda ya da forumlarda kızlara kendilerini nasıl aç bırakacaklarını öğreten destek gruplarıyla dolu bir dünyada yaşıyoruz. Gençler bu sitelere akın ediyor. Muhtemelen sizin kızınız da bunlardan etkilenebilir. Hepimizin sürekli yiyecek ve içecek reklamaları serpiştirilmiş sıska modellerin görüntülerini gören bir kültürde.. Bedenlerimize iyi bakmak ve saygı göstermek olumsuz vücut algısına karşı iyi bir meydan okuma olabilir. Kızlarınıza iyi ve sağlıklı beslenmenin her zaman güzellikle ilişkili olduğunu göstermek bununla mücadele etmek için iyi bir yol olabilir.
(Kaynak: inc.com)