Bebekle tatil yapmak için ebeveynlerin tatil öncesi hazırlıklara önem vermeleri ve tatil sürecinde bebeğin ihtiyaçlarına dikkat etmeleri önem taşıyor. Hassas ciltlerini de göz önünde bulundurarak bebeklerin öğleden önce ve sonra 15’er dakika güneş görmesi sağlanmalı.
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kılınç, tatile çıkan ailelerin, hassas ciltlerini de göz önünde bulundurarak bebeklerin öğleden önce ve sonra 15’er dakika güneş görmesini sağlaması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Kılınç, bebeklerin sıcaklıkların arttığı şu günlerde, gün boyu güneş altında kalmasının çok sakıncalı olduğunu belirtti.
Özellikle tatil için denizi tercih eden ailelerin bebeklerini korumak için çeşitli önlemler alması gerektiğini ifade eden Kılınç, şöyle konuştu: “Bebekler için D vitamini çok önemli. D vitamini bebeklerin dişlerinin ve kemiklerinin gelişmesini sağlıyor. D vitaminin vücutta aktif hale geçebilmesi için mutlaka güneş ışını ve bunun da ultraviyole kısmına ihtiyaç vardır.
Bebek, güneşin ultraviyole kısmını alabilmesi için güneşlenmeli, ancak gün boyu güneş altında bırakılmamalı. Tatile çıkan aileler, hassas ciltlerini de göz önünde bulundurarak bebeklerinin öğleden önce ve sonra 15’er dakika güneş görmesini sağlamalı.
Bebekler güneşi bir camın ya da koruyucu bir örtünün altından değil direk almalı. Bebeklerin tenine güneş gördüğü 15’er dakikalık süre boyunca D vitamini almalarını sağlamak için faktörlü güneş koruyucu sürülmemeli. Bu koruyucu bebeğin güneş ışığından yeterli vitamin almasını engeller. Bebeklerin başlarını korumak için uygun başlık veya şapka takılması, kol ve bacaklarının açık olması yeterlidir.”
Kılınç, bebeklerin güneş gördüğü süre kadar, güneşe çıkacağı saat aralığının da önemli olduğunu vurguladı. Bebeklerin sabah 09.00-10.00 öğleden sonra ise 17.00-18.00 saatleri arasında güneşe çıkarılmasının tenlerinin kızarmasını ve alerji olmalarını engelleyeceğini dile getiren Kılınç, şunları anlattı.
“Bebeklerin uzun süre güneşte kalması ciltlerinin kızarmasına, alerji olmalarına, kaşıntıya, cildin su toplaması güneş çarpmasına ya da havaleye neden olabilir. Erken dönemde uzun süre güneşte kalınması ilerleyen yıllarda bebeğin cildiyle ilgili sağlık sorunları yaşamasını beraberinde getirebilir. Bunun için bebekleri kızgın güneşten korumalı, onlara açık renk giysiler giydirmeli. Gerekiyorsa bebeği şapka gibi ürünlerle korumalı ve onu gölge bir alanda korunmasını sağlamalı.”
Sıvı tüketilmeli
Prof. Dr. Kılınç, özellikle yaz dönemlerinde terlemeyle birlikte bebeklerin de yetişkinler gibi su kaybettiğini belirtti.
Ebeveynlerin çocukların su ihtiyacını göz ardı etmemesi ve özellikle tatilde yanlarında sürekli su bulundurması gerektiğini dile getiren Kılınç, şunları anlattı: “Bebeklerde su kaybı huzursuzluk, iştahsızlık, sürekli ağlama ve aşırı durumlarda ise şoka sebep olabilir. Bebeğe su verilmemesi halinde yemek yemez ve sürekli ağlar. Sonrasında ise bebek sürekli uyuma eğilimindedir. Aşırı su kaybı yaşayan bebek bu durumun sonucu olarak şoka girebilir. Özellikle aşırı sıcak günlerde bebeklere mutlaka sık aralıklarla su verilmesi gerekiyor. Bu bebeğin vücudundaki su kaybını önlemek açısından önemli.”
Kılınç, yaz döneminde hijyenin de büyük önem taşıdığını, bebeklerin kullandığı malzemelerin temizliğine dikkat edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Sıcaklarda hijyenin öneminin bir kat daha arttığını, hijyene dikkat edilmemesi halinde bebeklerin ishal, dizanteri, tifo gibi hastalıklara yakalanabileceğini bildiren Prof. Dr. Kılınç, ek besinlere geçilen bebeklere sıvı ve vitamin açısından zengin besinler vermek gerektiğini kaydetti.