Kültür Sanat

Bir çocuğun gözünden Atatürk

“Küçük hanımlar, küçük beyler sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz”

Mustafa Kemal Atatürk

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesi, tüm çocuklara bu bayramı armağan eden Atatürk’ü, bir çocuğun gözünden Ülkü Adatepe’den dinleyelim.

Atatürk ile aranızda nasıl bir bağ vardı?

Atatürk’ün çocuk sevgisi direk akla ben geliyorum, bir simge halindeyim. Annem Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım ile birlikte büyümüş. Zübeyde Hanım öldükten sonra Atatürk annemi yanına aldırmış ve Gazi Orman Çiftliği’nde babamla ile evlendirmiş. Çocuğu olacağını duyduğu zaman ise ‘Kız ya da erkek annemin yadigarının ismi mutlaka Ülkü olsun’ demiş. Beni ilk olarak 9 aylık iken görmüş ve ‘Bu çocuktan daha da ayrılmam’ diyerek ölene dek yani 6 buçuk yaşıma kadar bir saniye bile yanından ayırmamış. Gezileri, seyahatleri, gece gezmeleri dahil her yere birlikte giderdik.

Bir gün hastalanmışım. Hastalığım bulaşıcı olduğu için yanıma yaklaşmaması konusunda Atatürk’e uyarıda bulunmuşlar, kendisi ‘Siz ne diyorsunuz bu çocuğa bir şey olursa ben yaşayamam’ demiş. Bu kadar kıymet verdiği bir çocukmuşum. Ben de, 4- 5 yaşımda, çimenlere oturduğunu gördüğümde Atatürkçüm kalk hasta olacaksın diyecek kadar kendisine düşkündüm. Aramızda çok büyük bir bağ vardı. Onun kızı olmaktan daima gurur duydum.

Atatürk’ün manevi kızı olarak çocuklara verdiği değerden bahseder misiniz?

Türkiye’de manevi çocuk kavramı biraz farklı. Kan bağına inanmıyorum, esasında kime emek verirseniz, kimi severseniz o sizin çocuğunuzdur. Atatürk’ün nüfusunda 6 tane kızı vardır. Özellikle kız çocuklarını evlat edinmiş, çünkü kadınlara verdiği değeri ön plana çıkartmak istemiş. Bir erkek çocuk ne yaparsa bir kız çocuğu da aynını yaparı ispat etmek istedi. Bir kızını dünyada ilk defa harp uçağı kullanan bir pilot, birini tarih profesörü olarak yetiştirdi, diğerlerini evlendirdi. Türk milleti böyle bir Ata’ya sahip olduğu için çok şanslı. Bilhassa kadınlara seslenmek istiyorum. Atatürk kadınların ayakları üzerinde durmasını sağladı. Ama maalesef kadınlar bunun kıymetini pek bilmiyor. Hep, her yerde diyorum, ellerinizin tersiyle haklarınızı itmeyin ve şunu çok iyi bilin; bugün yediğimiz ekmekten, içtiğimiz suya kadar her şeyi Atatürk'e borçluyuz. Amerika da bir konuşma yaptım, Amerikan profesörü vardı dedi ki, ‘Eğer Atatürk olmasaydı bugün bir tane Türk kalmazdı’. Bunu Amerikalılar kendileri itiraf ediyorlar. O dünyanın takdirini kazanmış bir insan.

O dönem hakkında neler hatırlıyorsunuz?

Her şeyi hatırlıyorum. Şu anda yayınlanan birçok Atatürk konulu film var, tarihi bilgisi olan insanlar tarafından hazırlanıyorlar. Fakat ben insan yönünü yaşadım.

Atatürk beni her yere götürürdü. Trabzon, Mersin, Emir Abdullah geldiği zaman vapurla Eminönü gezisi, Emir Abdullah’ın kucağına çıkıp ona niye böyle giyiniyorsun diye sormuştum. 5 sene Atatürk ile böyle dolu dolu geçti. Nereye giderse, bende oraya. Zaten her yaşadığı her yerde odam var. Mesela Florya’da ki odam müze haline getirildi.

Alfabeyi Atatürk'ten öğrenmişsiniz, hatta ilk yayımlanan kitapta Atatürk ile fotoğraflarınız var?

Her gün bir okula gidiyorum. Çocuklar bana o kadar sevgi gösteriyorlar ki. Atatürk'ü onlara anlatıyorum. Atatürk'ü mutlaka çok seviyorlar ama insan yönünü duydukları zaman bu sevgi daha da artıyor. Bazen gelip bana söylüyorlar, yazılar yazıyorlar. Onları saklıyorum, bir müze açabilirsem bu çocukların sevgi dolu yazılarını da sergileyeceğim. Atatürk’ü doğrudan anlatıyorum, bunu yapmak benim vazifem.

Ülkü-Der olarak neler yapıyorsunuz?

2 senedir Ülkü-Der var. Amacımız ülkülerimizi yaşatmak. Şehit ailelerine yardım ettik, şu anda 1 Nisan’da Şişli Öğretmenevinde düzenleyeceğimiz kermesle çocuklara eğitim yardımı ve tekerlekli sandalye yardımı yapacağız. Atatürk’ün eşyalarını müze haline getirmek istiyoruz. Aslında birilerinin müze için ve dernek için yer vermesini bekliyoruz. Atatürk’e ait evimde olan eşyaları müze haline getirmek istiyorum.

Atatürk’ü tanıtmak adına hayata geçirmeyi düşündüğünüz bir projeniz var mı?

Oğlum Ahmet Doğançay ile birlikte hazırladığımız şimdilik 24 kitaptan oluşması planlanan bir kitap dizisi projemiz var. Bu proje çocuklara Atatürk’ü çizimler ile anlatacak, Heidi gibi bir dizi olacak, hatta ileri de çizgi film haline de gelmesini istiyoruz. Sponsor arayışı içerisindeyiz, önümüzdeki günler de daha kapsamlı bilgilendirme yapacağız.

Yorumları Göster

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir