Boşanma çocuğa nasıl söylenir? Boşanmış anne babanın çocuğu olmak nasıldır? Boşanma çocuğu nasıl etkiler?
Boşanma çocuğa söylenirken enine boyuna düşünülmeli. Boşanma çocuğu olumsuz etkileyebileceği gibi, bu sürecin doğru yönetilmesi ile çocuğun olumsuz etkilenmesi önlenebilir. Anne ve babası boşanan çocuklar, ebeveynlerinin desteği ile hayatlarında birtakım değişiklikler yaratan bu süreci sorunsuz bir şekilde atlatabiliyor. Ebeveynlerin boşanma kararını açıklarken, çocuk psikolojisi açısından her durumda dikkatli olmak gerektiği gibi, bazı noktalar, çocuk psikolojisini doğrudan doğruya etkiliyor.
Boşanmış Anne Babanın Çocuğu Olmak
Uzman Psikolojik Danışman ve Psikolog Yaprak Veziroğlu, boşanma çocuğa nasıl söylenir sorusunu tüm detaylarıyla cevaplıyor.
Çatışmalı durumlar oluşturulmamalı.
Çocukların kavgalarda ebeveynlerden birinin tarafını tutması teşvik edilmemelidir. Eğer çocuğun taraf tutması istenirse, çocuk ile diğer ebeveyn arasında yaşanacak soğukluk çocuğun suçluluk duymasına yol açarak onu olumsuz etkiler.
Çocuk boşanma sebebini anlamalı.
Boşanma öncesinde anne ve baba arasında çocuklar tarafından gözlemlenen “çatışma” yaşanmış ya da yaşanmamış olabilir. Bazı ebeveynler hiç kavga etmediklerini, bu şekilde çocuklarını koruduklarını düşünürler. Oysa çocuklar mutlaka neden-sonuç ilişkisini kurarlar. Eğer boşanma öncesinde hiçbir çatışmaya şahit olmadılarsa, anne ve babasının neden ayrıldığını anlayamazlar. Hatta okul öncesi yaştakiler gözle görülür bir problem yoksa sorunu kendilerinin yarattığını sanabilirler. Bunun tam aksi olan anne ve baba arasında tehdit, dayak, küfür, vb. içeren büyük kavgalar da çocuklar için şahit olunmaması gereken durumlardır. Çünkü çocuğun en güvende hissettiği yuvası çatırdamaktadır ve bu durum çocuğu korkutur. Başına neler geleceğini bilememek çocuğun huzurunu tamamen kaçırır. Dolayısıyla ne çok çatışmalı, ne de süt liman görünen evlilikler boşanmayla sonuçlandığında çocuklar için sonuç olumlu olur. Çocuklar anne ve baba arasında bir sorun olduğunu bildikleri zaman, ayrılma haberini daha anlayışla karşılayabilirler.
Çocuk terk edilme endişesi hissetmemeli.
Anne ve babası boşanan çocuğun yaşayacağı en büyük ruhsal sorun, terk edilme endişesidir. Evden giden ebeveynin onu unutacağını, artık sevmeyeceğini sanır. Bu da kendine güvenini zedeler. Kimisi anne ve babasını bu işi başaramamış olmakla suçlar, onları bir araya tekrar nasıl getirebileceğini düşünüp durur. Kötü bir olayı kabullenememe, “yas” sürecinin en doğal parçasıdır. Bir suçlu ararlar. Çoğunlukla evden gideni suçlarlar; ya da kavgalarda kim daha agresif idiyse onu. Özellikle okul öncesi yaştakiler suçluluk, 6-8 yaştakiler üzüntü, 8-9 yaşın üzerindekiler kızgınlık duyarlar. Yetişkinliğe yaklaşmış çocukların boşanmayı kabullenmesi çok daha kolay olur, çünkü neyin neden olduğunu daha iyi bilirler.
Boşanma Çocuğa Nasıl Söylenir?
Ebeveynlerin arasındaki sorunlar çocukların psikolojisini olumsuz etkileyebildiği gibi, boşanma kararının çocuklara doğru bir şekilde açıklanması önem taşıyor.
Ebeveynler boşanma kararını birlikte söylemeli
Ebeveynlerin boşanma kararı aldıktan sonra, bu durumu çocuğa dürüstçe anlatmaları büyük önem taşıyor. Küçük çocuklara boşanma kararını açıklarken, psikologdan yardım alınabileceği gibi, daha büyük çocuklarla anne ve babanın birlikte konuşması gerekiyor. Ebeveynlerin her ikisinin de birbirlerine anlayış göstererek konuşma yapmaları ve kararı çocuğa dürüst bir şekilde açıklamaları önem taşıyor.
Birden fazla çocuğu olan ebeveynlerin, çocuklarla tek tek konuşması daha etkili olabiliyor. Çocukların birbirinden etkilenmesini engellemek ve her çocuğun anlayış gösterebileceği şekilde açıklama yapmak, boşanma sürecinde çocukların zarar görmesini engelliyor.
Karar netleştikten sonra konuşulmalı
Uzman Klinik Psikolog Zeynep Zat karar netleştikten sonra çocukla konuşulması gerektiğini belirtiyor. Çiftlerin boşanma kararını neden aldığı ve boşanmanın ne getireceğinin farkında olmalarının önemine de dikkat çeken Zat, “Boşandıktan sonra kimin hangi evde yaşayacağı, kişilerin görüşmeye devam edip etmeyeceği, çocukların kimde kalacağı, maddiyatın nasıl düzenleneceği gibi konularda eşlerin açık ve net bir tablo üzerinde anlaşması gerekir. Bu sağlandığında boşanma süreci çift, aileleri ve çocuklar için daha az hasar ile atlatılabilir bir hal alırken; sonrasındaki hayat ile ilgili belirsizlikler de ortadan kalkar. Dolayısı ile eğer boşanma kısa sürede gerçekleşecekse de önemli olan çiftin başvurudan önce tüm bunları düzenleyebilecekleri zamanı kendisine vermesidir” dedi.
Boşanmanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirebilmek için bazı konulara özen gösterilmesi gerektiğini anlatan Zat, “Çocuklar söz konusu olduğunda boşanma sürecinin kısa yahut uzun olmasından daha önemli olan diğer bir nokta durumun çocuklara nasıl ve ne zaman söyleneceğidir. Çiftlerin arasındaki düzenlemeler netleştikten sonra çocuklar ile bu konuyu paylaşmak daha sağlıklı olur” diyor.
“Boşanma sürecinin ne kadar zaman alacağının çocuklar ile paylaşılması ve onların durumdan haberdar olması daha sağlıklıdır” diyen Zat: “Sonraki süreçte çocuğun kimi ne kadar süre ile göreceği, kiminle nerede yaşayacağı, akademik yaşamdaki düzeninin devamı gibi konularda çocukların görüşünün alınması ve bilgilendirilmesi gerekir. Boşanmadan sonra eş olmak sona erse de ebeveynlik sonsuza dek sürecektir. Çocuğun bunu bilmesi ve ‘yaşaması’ boşanmanın onun üzerindeki olumsuz etkiyi azaltmadaki en önemli kriterlerden biridir”.
Çocuğun soruları cevaplanmalı
Boşanma kararını öğrenen çocuğun sormak istediği soruların tümüne açıklayıcı bir şekilde yanıt verilmesi, çocuğun farklı düşünceler geliştirmesini engeller. Çocuğun sorusuna cevap bulamaması, bunları başkasından öğrenmeye çalışmasına yol açabileceği gibi, yanlış düşüncelere kapılmasına da yol açabilir.
Çocuğun düzeni değiştirilmemeli
Boşanma çocuğa düzeninin değişeceği hissi verebilir. Ebeveynler boşandıktan sonra, çocuğun düzeni olabildiğince aynı kalması gerekiyor. Yakın çevresinin, okulunun ya da yaşadığı yerin değiştirilmesi, çocuğun olumsuz tepki vermesine neden olabiliyor. Çocuklar bu tür değişikliklerin ardından yaşanan olumsuz durumlarda da anne ve babasını suçlayabilir. Bu nedenle, çocuğun hayat düzeninin olabildiğince aynı kalmasına ve boşanmadan sonra da ebeveyn ilişkisinin çocuğun yararına olacak şekilde düzenlenmesi önem taşıyor.
Ebeveynleri boşanmış olan çocukların birçoğu bu karara saygı duyup, süreci sorunsuz bir şekilde atlayabildiği gibi, çocukların psikolojilerinin etkilenmemesi için boşanma kararının açıklanması, boşanma süreci ve boşanmanın ardından çocuğun hayatında meydana gelen değişiklikler konusunda ebeveynlerin bilinçli ve dikkatli davranmaları gerekiyor.
Boşanma Sonrası Süreç Nasıl Olmalı?
Uzman Psikolojik Danışman ve Psikolog Yaprak Veziroğlu boşanma sonrası hakkında şunları belirtiyor:
Her yaştaki çocuklar bir süre bebeksi davranışlar gösterebilirler, öfkeli olabilirler, ya da hastaymış gibi davranabilirler. Böyle zamanlarda cezaya değil fazladan desteğe ihtiyaç duyarlar.
Hayatınızda birçok şey değişecektir (daha az para, daha az ilgi, daha fazla sorumluluk, yeni okul, yeni ev, yeni arkadaşlar, vb.). Bunları anlayabilmeleri ve kabul etmeleri için onlara şefkatle ama kararlı bir şekilde yaklaşmalısınız.
Ayrıldığınız eşinizden öç almak için çocuğunuzu görmeyi ya da ona destek vermeyi reddetmeyin.
Eşinize ne kadar kızgın olursanız olun, onu çocuğunuza kötülememeye çalışın. Dünyanın en kötü annesi/babası da olsa, onun sahip olduğu tek anne/babadır.
Bu da onu sevmesi için yeterlidir. Onu eleştirdiğinizde çocuğunuz sevdiği birini sevmemek zorunda kalacak, bu da onu çelişkiye sokup, suçluluk hissetmesine neden olacaktır.
Düzenli bir ziyaret programının hazırlanması çok önemlidir. Çocuğun kendini terk edilmiş, sevilmeye layık olmayan biri gibi hissetmemesi için ayrı yaşadığı ebeveyninin onu ne zamanlar göreceğini bilmesi gerekir. Ancak o zaman kendini değerli hisseder.
Ayrı yaşayan ebeveyn, görüşme zamanlarında çocuğuyla birlikte zaman geçirmelidir. Bu vaktin sıklığından çok kalitesi önemlidir. Nadiren bile görüşülse, çocuk “ben annem/babam için çok değerliyim” duygusunu yaşıyorsa problem yoktur. Ancak çocuğunu aldığında onu bir yük gibi görüp, babaanne/anneanneye bırakıp, kendi hayatını yaşayan bir ebeveyn çocuğa bu duyguyu veremez.
Onunla her görüştüğünüzde özel şeyler yapmaya gerek yoktur. Sıradan vakit de geçirseniz, önemli olan birlikte olmaktır. Sürekli hediyeler alarak kendinizi affettirmeye çalışmayın. Bu şekilde onu sadece doyumsuz yaparsınız. Çocuk her iki evde de normal, kurallı bir hayat yaşamalıdır.
Kendinizi kötü hissediyorsanız, çocukla duygunuzu paylaşın. Ama bunu yaparken dozajını iyi ayarlamalısınız. “Çok kötüyüm, mahvoldum” gibi olumsuz şeyler yerine “bu günlerde kendimi kötü hissediyorum, ama üstesinden geleceğim” gibi geleceğe yönelik umutlu sözler kullanın.
Kardeşlerin birbirinden ayrılması çocuklar için ikinci bir yıkımdır. Zaten aile parçalanmışken, bir de kardeşinden ayrılmak çocuk için zordur. Bu nedenle kardeşlerin ayrılmaması önerilir.
Boşanma Sonrası Çocukla İletişim
Boşanmanın ardından, ebeveynlerin çocuklarıyla sağlıklı ilişkilerini devam ettirebilmeleri için dört ana unsura dikkat edilmelidir.
- Ebeveyn-çocuk arasındaki ilişkinin sağlıklı olabilmesi için, öncelikle ebeveynlerin birbiriyle olan ilişkisinin sağlıklı olması gerekiyor. Ebeveynlerin birbiriyle ilişkisi, çocuklarıyla olan ilişkilerinin boyutunu da belirliyor.
- Birinin duygularına kulak vermek, sağlıklı her ilişkide önemli olduğu gibi, boşanma süreci ve sonrasında ebeveynlerin çocuklarıyla sağlıklı bir ilişki kurabilmesi açısından da büyük önem taşıyor. Çocukların boşanma süreci ve sonrasında karmaşık duygular yaşadığını belirten Delawaer Üniversitesi Gelişim Uzmanı Pat Tanner Nelson, “Çocukların karmaşık duygular yaşamasının normal olduğunu bilmeye ihtiyacı vardır. Ebeveynler, çocuklara hissettikleri duyguların normal olduğunu belirtmeli.” diyor.
- Çocuğu diğer ebeveynden uzak tutmaya çalışmak ya da onun hakkında olumsuz konuşmalar yapmak, çocuğun diğer ebeveyni ile olan ilişkisine kalıcı zararlar verebilir. Bu nedenle, çocuğunuzun yanında, diğer ebeveyn hakkında olumsuz yorumlarda bulunmaktan kaçının.
- Ebeveynleri boşanan çocuklar için rutinler oldukça önemlidir. Çünkü, çocukların güvende hissetmelerini ve neyle karşılaşacaklarını bilmelerini sağlar. Önemli rutinleri devam ettirin.
Çocuğun duruma tepkisi normal sınırları aşarsa depresyon, kaygı bozuklukları, uyku sorunları, okul sorunları, davranış sorunları gibi ruhsal sıkıntılar ortaya çıkar. Bu durumda mutlaka bir çocuk ruh sağlığı uzmanından yardım almak gerekir.