“Çocuğum Sağlıklı Büyüyor mu?”

Anne karnında başlayan ve ergenlik sonuna kadar devam eden hızlı büyüme sürecinde kalıtsal özelliklerden, çevresel etkenlere kadar büyümeyi etkileyen pek çok faktör bulunuyor. Normal büyüme aralıkları her yaş dönemi ve cinsiyete göre değişebildiğinden, büyümenin sağlıklı olup olmadığı tartışılırken bu etkenlerin göz önünde tutulması gerekiyor.

Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Tıbbi Genetik Uzmanı Dr. Ela Tahmaz, çocukların sağlıklı gelişimi ile ilgili, bebeklikten başlayarak çocukların yaş dönemlerine ilişkin büyümeyle ilgili bilgiler paylaştı.

Çocukta büyüme hızı

İki yaşına kadar bebekteki büyüme belirgin bir hızla devam ederken, 2 – 5 yaşları arasında ise büyüme açısından en yavaş döneme giriliyor.

Cocukların büyüme serüveni anne karnında başlıyor. Ergenlik öncesi hızlanıyor ve ergenlik sonrası da yavaşlıyor. Büyüme izleminin yapılması, birçok sorunun önceden saptanması açısından önem taşıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Tıbbi Genetik Uzmanı Dr. Ela Tahmaz, bebeklikten ergenlik döneminin sonuna kadar geçen süreçte büyümenin takibindeki parametreler ve dikkat edilmesi gereken noktalarla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Gebelik sırasında bebeğin büyüme parametreleri nasıl izlemleniyor?

Gebeliğin başlamasıyla birlikte bebeğin büyüme hızı da izlemlenmeye başlanıyor. Bebeğin anne karnında büyümesi, organların oluştuğu ilk üç ayda özellikle önem taşıyor. Bu dönemde annenin beslenmesi, aldığı ilaçlar ve çevresel etkenler büyümeyi etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Büyüme takibinde bebekte en sık bakılan üç parametre; tartı, boy ve baş çevresi ölçüsü olarak sıralanıyor. Anne karnında büyüme izlemi de farklı yöntemlerle bu parametreler ışığında izlemleniyor.

İyi izlemlenmemiş ve büyüme geriliği ile doğan çocuklara yaklaşım nasıl oluyor?

Anne karnında geçirilen enfeksiyonlar, kromozom bozuklukları, annenin aldığı ilaçlar, geçirdiği hastalıklar, sigara kullanımı ya da iskelet sistemine bağlı olarak da anne karnında büyüme geriliği yaşanabiliyor. Böyle bir durumda öncelikle sorun ortaya çıkarılıyor ve nedene yönelik tedavi uygulanıyor.

Bebek doğduğu andan itibaren nelere dikkat etmek gerekiyor?

Doğumla birlikte bebeğin tartısı (kilosu), boyu ve baş çevresi mutlaka ölçülüyor. Özellikle bebeğin tartısı, hastanede kaldığı süre boyunca hergün kontrol ediliyor. Daha sonra alınan ölçümlerin doğum haftası ile uyumlu olup olmadığı kontrol ediliyor. İlk bir haftada bebek doğum tartısının %10 kadarını kaybedebiliyor. Ancak bir haftadan sonra kaybedilen kilo, anne sütüyle birlikte geri alınıyor. Özellikle baş çevresindeki büyüme, yaşamın ilk üç yılında sağlıklı büyüme kriterleri arasında dikkat edilen unsurlar arasında yer alıyor. Bu dönemde beyin gelişmesine bağlı olarak bebeğin baş kemikleri de gelişiyor. Normal şartlarda yaş, kilo, boy ve baş çevresinin birbirine paralel olarak gelişmesi beklenirken, aksi bir durum bir sorunun varlığını gösterebiliyor. İlk yıllarda var olan kafa kemikleri arasındaki sütür denilen boşluklar ve ön fontanel (bebeğin kafasının üst kısmında bulunan yumuşak bölüm) giderek kapanıyor. Beyin gelişimini etkileyen bir sorun olduğunda baş çevresinin gelişmesi de yavaşlayacağı için, bu bölgenin istenilen oranlarda gelişmemesi hekim için uyarıcı oluyor.

Bebeklerin hangi sıklıkla kontrol edilmesi gerekiyor?

Bebeklerin büyümelerinin ayda bir izlemlenmesi gerekiyor. Bu dönemde her ay belirli aşıları olmak için hekim kontrolüne getirilen bebeklerin aşılarıyla birlikte, baş çevresi, kilo ve boy gelişimlerinin de mutlaka izlemlenmesi gerekiyor. İlk altı ayda anne sütünü bebeğin alamaması ya da sütün yeterli olmaması gibi nedenlere bağlı olarak bazı sorunlar yaşanabiliyor. Böyle durumlarda ebeveynlere hemen mama veya yemek sularına geçmeleri yerine, hekimlerine başvurmaları ve emzirme danışmanlığı almaları öneriliyor.

Erken doğan bebekler açısından bu dönemin farklı bir önemi ya da ayrıcalığı bulunuyor mu?

Bu bebekler diğer bebeklere oranla daha düşük ağırlıkta doğuyor ve normal gelişim süreçlerine de ne kadar erken doğarlarsa, o kadar geç geçiyorlar. Bu nedenle bebeklerin gelişimlerini iki buçuk yaşına kadar kaç hafta erken doğmuşlarsa, düzeltilmiş yaşlarına göre değerlendirmek gerekiyor.

Çocuk, iki yaşından sonra kendi kendine yemek yemeğe alıştırılmalı

Büyümenin en hızlı ve en yavaş olduğu dönemler hangileridir ve ailelerin bu dönemlerde neler yapmaları gerekir?
Bebekler ilk altı ay çok hızlı bir şekilde büyüyor. O yüzden bu dönemde aylık takiplerinin düzenli bir şekilde yapılması öneriliyor. İki yaşına kadar bebekteki büyüme belirgin bir hızla devam ederken, 2 – 5 yaşları arasında ise büyüme açısından en yavaş döneme giriliyor. Ergenlik döneminde ise büyüme yeniden artıyor. Ancak bu büyüme hızı, çocuk ergenliğe ulaştıktan sonra yavaşlıyor. Ailelerin en büyük sorunu, yaşları iki ila beş arasında olan çocukların iştahsızlıktan dolayı kilo alamamaları oluyor. Yaş dönemi gereği artık bazı gıdaları seçerek yediği için, çocuğun isteklerini de göz önünde bulundurmak ve ona göre bir beslenme düzeni oluşturmak gerekiyor. Ayrıca yine bu dönemde boy uzaması ve kilo takibinin düzenli bir şekilde yapılması gerekiyor. Çocuklar bu dönemde senede 1,2 – 1.5 kilogram arasında kilo alıyor. Ancak özellikle bir yaşından sonra her hafta düzenli kilo almayan çocuk, 1 – 2 haftalık aradan sonra birden kilo almaya başlıyor. O nedenle çocukların büyüme takiplerinin, bu dönemde 3 – 6 ayda bir yapılması gerekiyor.

Ergenlik öncesi ve ergenlikteki sağlıklı büyüme kriterleri nelerdir?

5 – 12 yaş arasındaki okul çağı çocuklarında boy çok daha fazla önem kazanıyor. Çocuğun boyunun, anne – babanın boyuna bağlı olarak uzaması bekleniyor. Çocuklarda ergenlik öncesi başlayan dönemde ise hızlı bir büyüme atağı gözleniyor. Kızlarda 6 – 11 cm. olan büyüme, erkeklerle 7 – 13 cm. arasında gerçekleşiyor. Ergenlikle birlikte olan diğer gelişimler de buna eşlik ediyor. Buradaki önemli özelliklerden biri de, kız çocuklardaki büyüme atağının ergenliğin ilk yarısında görülmesine karşın, erkeklerde ergenliğin ikinci yarısında yaşanması oluyor. Dolayısıyla, erkek çocuklar kızlara göre biraz daha uzun bir büyüme süreci yaşamış oluyor. Ergenlik döneminde seksüel hormonların devreye girmesi ve büyüme hormonunun artması erkek çocuklarda ergenliğin ikinci yarısında daha fazla oluyor. Bu nedenle onların kemiklerinin içindeki büyüme plaklarının (epifiz) olgunlaşması ve birbirleriyle kaynaşması biraz daha fazla vakit alıyor. Bu nedenle erkekler, kızlara göre daha uzun boylu olabiliyor.

Çocukların sağlıklı büyümemesi durumunda, sonraki yıllarda hangi sorunlar ortaya çıkabiliyor?

İlk iki yılda çocuğun beslenmesi, büyümesi açısından çok önem taşıyor. Çocuğun herhangi bir beslenme sorunu yaşaması onun nihayi boyuna ulaşmasına ve sağlığına etki edebiliyor. Bu noktaya dikkat edilmediğinde çocuklarda beslenme eksiklikleri ortaya çıkabildiği gibi, fazla karbonhidrat alımından dolayı da çocuk şişmanlayabiliyor. Ayrıca büyüme geriliğine yol açabilecek muhtemel sorunlar arasında önemli kalp veya akciğer hastalıkları gibi kanın oksijenlenmesini bozan durumlar, bağışıklık sistemi ile ilgili sorunlar (çok sık ve şiddetli enfeksiyonlar), sindirim sisteminden besinlerin emilimini olumsuz etkileyen hastalıklar sayılabiliyor. Bademcikleri kronik enfeksiyon odağı haline gelmiş, yıl içinde geçirdiği enfeksiyonlar nedeniyle çok sık antibiyotik almak zorunda kalan çocukların da büyümeleri geriliyor. Farkında olunmayan böbrek yetersizliği durumlarında da çocuklarda büyüme geriliğine rastlanıyor. Unutulmaması gereken önemli bir başka sorun ise diş çürükleridir. Bazen çok hafife alınan diş çürükleri de büyüme açısından dikkat edilmesi gereken noktalar arasında bulunuyor.

Büyüme bozukluklarının ne kadarı ve hangileri genetiktir?

Her hastalığın ve bedensel özelliğin genetik bir nedeni bulunuyor. Çocuğun boy ve kilosunda anne ve babasından gelen genetik altyapı etkili oluyor. Boyca büyüme düşünüldüğü zaman iki önemli faktörden söz ediliyor.
Bu faktörlerden ilkinin anne ve babadan kalıtılmış olan genlere bağlı olarak çocuğun boy uzama potansiyeli olduğu düşünülüyor. Büyümeyi etkileyen ikinci faktör ise, çevresel etkenler oluyor. Örneğin çok uzun boylu anne ve babanın çocuğu başlangıçta beklenen büyüme persantilinde büyürken, beslenme sorunu ya da geçirdiği bazı hastalıklar onun genetik potansiyelindeki büyüme hızına ulaşamamasına neden oluyor. Öte yandan, yaşıyla uyumlu spor yapan, sağlıklı beslenen çocukların yine bu genlerden gelen potansiyeli kullanabilmeleri daha olası oluyor. Büyümeyi ciddi bir şekilde etkileyen genetik bozukluklar arasında ise kromozom bozuklukları (Örn: Turner Sendromu), tiroid bezinin az çalışmasına ve büyüme hormonu eksikliğine bağlı durumlar bulunuyor. Bu gibi durumlarda çocuğun bir genetik uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekiyor.

Çocuğunuzun boyu ne kadar uzun olacak?

Pediatristler, çocuğun boyunun ne kadar uzun olacağını hesaplamak için çocuk iki yaşına geldiğinde basit bir formül kullanıyor. Bu formülün uygulaması şu şekilde oluyor:
Kızlar için :(baba boyu -13) + anne boyu/2;
Erkekler için :(anne boyu +13) + baba boyu/2.
Aileler için büyüme süreciyle ilgili notlar:
Çocuk hekimlerinden büyüme ile ilgili bilgi vermelerini isteyin.
Çocukların büyüme sürecinde bir sorun gözlüyorsanız, bunun nedenlerini ve çözümlerini hekiminizle tartışın.
Çocuklarınızın ayakkabı, pantolon gibi boyla değişen giysilerini ne kadar zamanda değiştirdiğinize dikkat edin. Örneğin bir çocuk iki yıl boyunca aynı pantolonu giyiyorsa, büyümesinde bir sorun olabileceğini unutmayın.
Normalin çok geniş bir dağılımı olduğu unutulmadan, çocuklarınızı başka çocuklarla kıyaslamayın. Ama belirgin farklar varsa hekiminize danışmaktan çekinmeyin.

Prematürelerin büyüme takibinde önemli noktalar

Erken doğum, gebeliğin 37. haftası bitmeden sonlanması anlamına geliyor. Bu şekilde doğan bebekler normal yenidoğanlara göre düşük tartılı olduğundan, büyüme ve gelişme takiplerinin özellikle ilk aylarda daha sık yapılması gerekiyor.

Zamanında doğan bebeklerde olduğu gibi, prematüre yani zamanından önce doğan bebeklerin de büyüme takiplerinin düzenli bir şekilde yapılması önem taşıyor. Bu bebeklerin yoğunbakımdaki kalış süreleri ne kadar uzun olursa, evdeki bakımlarının da o kadar iyi takip edilmesi gerekiyor. Özellikle 1000 gr. altında doğup, solunum terapileri almış, özel tekniklerle beslenmiş bebeklerin eve ve aileye uyumları tamamlanana kadar haftalık ya da iki haftalık aralıklarla izlenmelerine dikkat ediliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, prematüre bebeklerin bakımını ve büyüme takibindeki önemli noktaları anlattı.

Bebeklerin sağlığını değerlendirmek için düzeltilmiş yaş önemli

Kilo takibi çok önemli olsa da, bebekler her zaman düzeltilmiş yaşlarına kıyaslanarak değerlendirilmelidir. Normal gebelik süresi 40 hafta kabul edilerek, bebeğin doğum haftası ile 40 hafta arasındaki fark, bebeğin takvim yaşından çıkarılarak düzeltilmiş yaş bulunur. Yani 32 haftalık doğan bir bebek, "40 – 32 = 8" gibi bir hesaplamayla, 8 hafta erken doğduğu için düzeltilmiş yaşı takvim yaşından sekiz hafta, geri hesaplanır. Böyle bir bebeğin takvim yaşı dört aylıkken, iki aylık bebeklerin boy – kilo ve nörolojik gelişimini göstermesi yeterli olur. Erken doğan bebeklerin vücut ölçüleri belli bir süre içinde aynı zamanda, normal bir şekilde doğan bebekleri yakalasa da, nörolojik gelişimlerindeki farkın kapanması 2 – 3 yaşına kadar sürebilir. Bebeklerde ortalama tartı artışı sağlandıktan sonra aylık muayenelere geçilir. Prematüreler, ilk aylarda yakalama büyümesi adı verilen hızlı büyüme döneminde günde 40 – 60 gr. tartı artışı gösterebilir. Bu dönemde aşırı beslenme de, az beslenme kadar bebeğe zarar verir. Zira obezitenin ilk temelleri bu dönemde atılır. Optimal büyüme hızı için 2000 gr. altı doğmuş bebeklerde, hekimin belirlediği sıklıkla anne sütü güçlendiriciler ya da eve çıkıldığında özel geçiş mamaları tedaviye eklenebilir. Aralıklarla metabolik değerlendirmeler ve kan testleri yapılır. Nörolojik sorunları olan bebekler fiztoterapi için uygun merkezlerde izlenmelidir.

Prematüre doğan bebeklerin spastisite hastalığına yakalanmamaları, kalça çıkıkları ve eklemlerinde kısıtlılıklar gelişmemesi için erken fizyoterapiye başlanması ve düzgün izlem önem taşıyor. 32 haftalıktan erken doğanlar bebeklerin en geç 34 haftalık olana kadar ilk göz muayenesinden geçirilmesi ve sonra retina gelişimi tamamlana kadar takibe devam edilmesi gerekir. Prematüre retinopatisi, körlüğe de yol açabilen önemli bir sorun olduğundan, bebeklerin eve çıkış sonrasına kalan göz kontrollerinin atlanmaması önem taşır. Erken doğan ve özelikle yoğunbakım süreçleri geçiren bebekler işitme açısından da risk altındadır. Bebeğin dış kulak yolu büyüklüğü uygun hale gelince bir işitme testinin ve normal bebeğin sosyal, dil, ince ve kaba motor olarak tanımlanan gelişim basamaklarının iyi bilinerek nörolojik muayenesinin yapılması gerekir. Gereğinde beyin elektrosu (EEG), beyin ve / veya omurilik MR görüntülemesi gibi yöntemlerde ve gelişim testlerinden yararlanılır. 0 – 2 yaş arasındaki çocukların beyin gelişimi en hızlı evresindedir. Bu yüzden riskler erken saptanarak gerekli tedavi yapıldığında, uzun vadeli ve başarılı sonuçlar alma olasılığı da yüksek olacaktır.