Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özgür Yorbik, çocukların ekran karşısında geçireceği sürenin 2 saati geçmemesi gerektiğini söylüyor. 1 yaşındaki çocukların ekran karşısından tamamen uzak kalması gerektiğini belirten Yorbik, 2 ile 3 yaş arasındaki çocukların ise tamamen teknolojiden koparmanın doğru olmadığını söylüyor.
“Bu yaştaki çocuklar bilgisayarla ve televizyonla 15 dakika gibi bir süre vakit geçirebilirler. Cep telefonları yüksek miktarda elektro manyetik dalga yaydıkları için beyni olumsuz etkiliyor. O yüzden cep telefonlarını çocuklardan uzak tutmak gerekir. Yine 3D filmlerin de 3 yaş öncesi göz gelişimine zararlı olduğunun altını çizmekte yarar var” diyen Yorbik, teknolojinin çocukların öğrenme becerilerinin de önünü kapattığına değiniyor. Yorbik, çok sık bilgisayar oyunu oynayan çocukların duyguları tanımada, ifade etmede, kendisini anlatmada güçlük çektiğini dile getiriyor. “Çocuk bir şeyi ne kadar çok yaparsa onda ustalaşıyor, otomatikleşiyor ve hızlanıyor. Sosyal paylaşım sitelerinde herkes arkadaş, insanlar kendilerini çok farklı bir şekilde gösterebiliyorlar. Çocuğun takip edilmesi zor, aynı zamanda kurban edilmesi de kolay bir ortam. Çocukların burada harcadığı zaman ders başarısını, aile ilişkisini ve sosyal gelişimini, kilosunu, vücut pozisyonunu olumsuz etkiliyor” diye belirten Yorbik, çocukların saatlerce parmaklarıyla dokunmatik ekran kullanmalarının hem eklemlerini hem de yazı yazma becerilerini olumsuz etkilediğini ve bu durumda çocukların motor becerilerinin daha az geliştiğini ve daha yavaş yazmaya başladıklarını söylüyor.
Kurallar koyun ve uygulayın
Anne ve babalara çocuklarına kural koymalarını ve bu kuralları uygulamaları yönünde tavsiyede bulunan Yorbik, “Evde kurallar çok iyi konulmalı ve uygulanmalı; takip edilmeli ve kuralların yaptırımları olmalı. Kuralları koyarken o çocuğa bunun nedeni anlatılmalı ve yetişkinler de bu kurallara riayet etmeli. Teknoloji bağımlılığı aslında biraz da farklı alanları çocuğa sunabilmekle azaltılabilir. Spor yaparsa çocuk, çevresi orada olacaktır, zamanını orada geçirecektir. Böylece çocuğun yaşantısını ele geçirmesinin önüne geçilebilir. Çocuklar için en sıkıcı şeylerden biri de kitap okumak. Anne babalar kitap okumuyor. Buna dikkat eksikliği öğrenme bozukluğunu eklersek çocukların kitap okuması imkânsızlaşıyor. Çocuklar, oyunu, aksiyonu, eğlenmeyi seviyorlar. Kitapta bunlar varsa okuyabiliyor, etkinliklerde bunlar varsa katılabiliyorlar. Çocuklar ruhuna hitap edecek etkinliklere yönlendirilmeliler” dedi.