Dünyada meydana gelen savaş, terörizm ve kitleleri hedef alan saldırılar gibi beşeri afetler ile deprem, fırtına, tsunami gibi doğal afetler, çocukların psikolojisini olumsuz etkiliyor. Tüm dünyayı olumsuz etkileyen olaylar karşısında, ebeveynlerin tutumları, çocukların güvende ve güçlü hissetmesi açısından büyük önem taşıyor.
Çocukların güvende olmadıklarını düşünmelerine, korku ve kaygı yaşamalarına yol açan olaylar, çocuklarda travmatik etkiler dahi yaratabiliyor. Ebeveynlerin olumsuz olayları çocuklarla konuşmaktan kaçınması ise, çocukların duyduğu korkuyu artırabiliyor.
Çocukların afet ve felaketlerle ilgili haberleri televizyonlardan öğrenmeleri engellenmeye çalışılsa dahi, çocuklar sosyal medya aracılığıyla olaylardan haberdar olabiliyor. Aynı şekilde, okul ya da sosyal çevre de, çocukların dünyada meydana gelen ya da yaşadığı ülkeyi etkileyen olayları öğrenmesinde etkili oluyor. Çocukların savaş, terör ve afet gibi yıkıcı sonuçlara yol açabilen olayları öğrenmesini engellemek mümkün olmadığından, ebeveynlerin, çocuklarla doğru iletişim kurması önem taşıyor.
Çocuğunuzun Korkuları Karşısında Ne Yapmalısınız?
Öncelikle, çocuklara korkularının yersiz olduğunu ya da herkesin güvende olduğunu söyleyerek, durumun üstesinden gelemeyeceğini kabul edin. Bununla birlikte, her çocuğun farklı olduğunu ve bazı çocukların olumsuz olaylardan çok daha fazla etkilenebileceğini unutmayın. Çocuğunuz, kardeşlerinden ya da arkadaşlarından daha fazla etkilenebilir. Bunun bir zayıflık olduğunu söylemeniz, çocuğun duygularını bastırmaya çalışmasına, anksiyeteye ya da öfke nöbetlerine yol açabilir. Bu nedenle, çocuğunuzun hisleri karşısında yapmanız gereken, sakinliğinizi korumak ve çocuğun duygularını net bir şekilde anlamaya çalışmaktır.
- Çocuğun, Duygularını İfade Etmesine İzin Verin
Çocuğunuzla iletişim kurarak, yaşanan bu olaylar hakkında neler hissettiğini öğrenmeye çalışın. Aşırı korku, kaygı ve endişe hisseden çocuklara, bu hislerinin yanlış olduğunu söylemek yerine, neden böyle hissettiğini sorun.
Korku ve kaygı gibi durumlarda, kendi hissettiklerinizi paylaşarak, çocuğunuzun duygularını daha iyi ifade etmesini sağlayın. Korktuğunuz durumları basit şekilde betimlemeye çalışın. Örneğin; uzun süre karanlıkta kaldığınızda, korkmaya başladığınızı ve midenize kramplar girdiğini anlatın.
- Trajik Olaylarda, Günlük Alışkanlıklarınızı Değiştirmeyin
Günlük alışkanlıkların değişmesi, çocuklarda güvensizlik ve korku yaratabilir. Bu nedenle, günlük rutini olabildiğince korumaya çalışın. Örneğin, televizyondaki haberleri izlemek için yemek yeme saatini değiştirmeyin.
- Atalet Halinde Kalmayın
Yaşadığınız ülkede ya da dünyanın farklı bir bölgesinde yaşanan olaylara karşı eyleme geçmeniz, çocuklarda çaresiz olmadığız düşüncesini uyandırır. Savaş, terör saldırıları gibi beşeri felaketler ile deprem, tsunami gibi doğal afetler karşısında, yardım kuruluşları ile iş birliği yapın. Örneğin, zarar gören insanlara gıda ya da giyecek yardımında bulunun. Mağdur edilen insanlara duygusal açıdan destek olmak için, çocuğunuzla birlikte mektup yazın. Yaşanan olumsuz olaylar karşısında eyleme geçmek, kontrollü olduğunuzu göstererek, çocuğunuza güven aşılayacaktır.
- Çocuklara, Güvende Olduklarını Hissettirin
Çocuklar üzerindeki etkiyi azaltmak için, çocuğun duygu durumu normale dönene kadar, birlikte geçirdiğiniz zamanı artırmaya özen gösterin. Alışverişe giderken çocuğunuzu da götürmeniz, birlikte kitap okuduğunuz ya da yemek yaptığınız süreyi artırmanız, çocuğun güvende hissetmesine yardımcı olur. Çocuğunuz okula giderken korku duyuyorsa, bir süre ona eşlik edebilirsiniz.
- Olayların Nedeni Hakkında Bilgi Verin
Çocukların bilmedikleri bir şeyden korkmaları, korktukları şeyi başa çıkılmaz bir hale sokabilir. Bu nedenle, yaşanan olayların nedenini çocuklara basit bir şekilde anlatmaya çalışın. Olayları anlatırken, çocuğun yaşına göre, betimleme yapın. 5-8 yaş aralığındaki çocuklara, korkutucu imgeler kullanmadan açıklama yapmaya çalışın.
- Çocuğun Korkularını Bastırmayın
Çocuğun duyduğu korku ve endişe karşısında, “Bizim başımıza böyle şeyler gelmez.” gibi cümleler kurmayın. Yaşanan felaket ve travmatik olaylara gerçekçi yaklaşmaya çalışın. Çocuğun korkularını önemsememek, bastırmaya çalışmak ya da yok saymak, çocuğun korkusunu artıracaktır.
İlkokul ya da anaokuluna giden çocuklar, yaşadıkları korkuya bağlı olarak, anksiyete geliştirebilir ya da duygusal açıdan kendini kapatabilir. Buna karşın, ergenlik dönemindeki çocuklar, korkularını öfkeyle ifade edebilir. Bu dönemde, çocukların davranışlarına karşı daha fazla müsemma göstermeniz gerektiğini unutmayın.