Çocuklarda Alerji Sebepleri ve Korunma Yolları

Çocuklarda alerji sebepleri nelerdir? Mevsimsel alerji belirtileri nelerdir? Alerjiden korunma yolları nelerdir? Alerjik hastalıkların, çocuklarda görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Araştırmalar çocuklarda egzama, nezle, astım, besin alerjisi gibi hastalıkların daha sık görülmeye başlandığını ortaya koyuyor.

Bebeklerde Alerji

Bebeklerde sık görülen alerjiler arasında besin alerjileri, böcek alerjisi, alerjik astım, deri alerjileri yer alıyor. Bebeklerde alerjiye karşı önlem almak ve alerjik durumların sorunsuz bir şekilde atlatılmasını sağlamak için dikkatli olmak gerekiyor.

Çocuklarda alerji 2 yaşına kadar sık görülebildiği gibi, 5 yaşından sonra alerjilerin belirtileri ve yol açtığı sorunlar hafifler. Alerjik reaksiyonlara karşı dikkatli olmak ve ciddiyet arz eden durumlarda doktora başvurmak oldukça önemlidir.

Bebeklerde en sık kurdeşen, ilaç alerjisi, besin alerjisi, evcil hayvan alerjisi, böcek alerjisi, astım, alerjik rinit, atopik dermatit görülmektedir.

Bebeklerde Besin Alerjisi

Uzman Dr. Zafer Berber, “Hastanın alerjik olduğu besin ve ürünlerinden kaçınması reaksiyonları önlemenin tek yoludur. Çok az miktarda alımlarda bile şiddetli reaksiyon olabileceği için mutlak kaçınma şarttır. Önemli bir besin diyetten çıkarılmışsa beslenme bozukluğunun önlenmesi için diyetin düzenlenmesi gereklidir” dedi.

İşlenmiş, dondurulmuş veya paketlenmiş gıdaların gizli besin proteinleri içerebileceğini, alışveriş sırasında besin etiket ve içeriklerinin dikkatle okunması gerektiğini ifade eden Uzman Dr. Berber, “Restoranlarda yenen yemeklerde de gizli besin alerjenleri olabilir; hazırlayan kişilerden yiyecek içerikleri hakkında mutlaka bilgi alınmalıdır. Bu nedenle aileler bu konuda da titizlikle davranmalıdır” ifadelerini kullandı.

Bebeklerde Alerjiye Neden Olan Yiyecekler

Alerjen riski yüksek olan gıdaların başında; çilek, portakal, mandalina gibi meyveler ile bazı balık türleri, bal ve inek sütü yer alır. Ayrıca bazı baharatlar da çocuklarda alerji reaksiyonlarının görülmesine yol açabilir. Dolayısıyla, riskli besinlerin, ek besinlere geçildikten hemen sonra verilmemesi gereklidir. Örneğin; bebeklerde alerjiye neden olan besinler arasında çilek, portakal gibi meyveleri 9-10.aydan sonra yemelidir.

Bebeklerde İnek Sütü Alerjisi

İnek sütü doğrudan içilmese de anne sütü alan bebeklere süt aracılığıyla aktarıldığından alerji oluşabilir. Bu durumda, annenin beslenmesinden inek sütü proteini kaldırılarak, emzirmeye devam edilebilir.

Bebeklerde İnek Sütü Alerjisi Nasıl Anlaşılır?

İnek sütü alerjisi kendisini; huzursuzluk, yüz-göz ve dudaklarda şişme, kilo alamama, sindirim sisteminde ishal, kolik, kusma, kabızlık, kanlı gaita, ciltte kızarıklık, kaşıntı, döküntü, solunum sisteminde hapşırık, burun akıntısı ve hışıltılı solunum nefes darlığıyla göstermektedir. Bebekteki sorunun inek sütünden kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak, sorunu erken dönemde fark edip hızla çözmek açısından önem taşır.

Bebekte inek sütü alerjisi olup olmadığını anlamak için muayenenin yanı sıra bazı testlerin de yapılması gerekebilir. Doktor alerji testlerinin yapılıp yapılmayacağına karar vermek için; bebeğin gelişimi, bebek beslenmesi, belirtileri, ailede alerji varlığı gibi pek çok bilgiye gereksinim duyar.

Tanı için deri prik testi, yama testi, kan testi ve tanı amaçlı diyetler gibi farklı yöntemler kullanılabilir. Besin alerjilerinde daha kesin bir tanı içinse, kişiye alerjisi olduğu düşünülen besinlerin kademeli olarak verildiği ve reaksiyonun ölçüldüğü, besin yükleme testi uygulanır.Besin yükleme testi, gıdaya karşı tepki gösterme olasılığı nedeniyle, ağır reaksiyonlarla yakın bir geçmişi olan hastalara yapılmamalıdır. Doktorun isteyeceği testin tipi, şüphelendiği alerjinin tipiyle ilişkilidir.

Bebeklerde İnek Sütü Alerjisinden Korunma Yolları

İnek sütüne alerjisi olan bebeklerin sütün her formundan hatta diğer hayvanların sütlerinden kaçınması gerektiğinin altını çizen Uzman Dr. Zafer Berber, “Tereyağı, margarin, kaymak, hayvansal yağ, yoğurt, puding, krema, sütlü tatlılar, peynir, krem peynir, lor, peynir altı suyu, kefir, ekşi krema, kesilmiş süt gibi yiyeceklerden uzak durmalı. İnek sütü alerjisi olan bebekler için ilk 6 ayı içindeyse sadece anne sütü yeterlidir” dedi.

Bebeklerde ilk 6 aydan sonra inek sütünün yerini tutabilecek, normal büyüme ve gelişmeyi devam ettirecek ancak süt alerjeni içermeyen mamaların kullanılabileceğini belirten Uzman Dr. Berber, şunları kaydetti:

“Bu mamalar giderek artan koruyuculuk sırasına göre; soya mamaları (6 ayın altındaki bebeklerde önerilmez), yüksek derecede hidrolize mamalar ve esansiyel aminoasit mamalar olarak sıralanabilir. İnek sütüne alerjisi olan bebeklerin yüzde 30 ila 50 kadarının soya bazlı mamalara, yüzde 10 kadarının da hidrolize mamalara reaksiyon gösterir.

Bu bebeklere esansiyel aminoasit mamaları verilmelidir. Bu özel mamaları yeterince alamayan bebeklerin diyetinde diğer protein ve kalori kaynaklarının arttırılması ve mutlaka kalsiyum ve vitamin desteği verilmesi gereklidir.”

Bebeklerde Mevsimsel Alerji

Bebeklerde mevsimsel alerji belirtileri genellikle ilkbahar aylarında ortaya çıkar. İlkbahar aylarında polenlerin etrafa saçılması alerjik nezleyi tetikleyen nedenlerin başında gelir. Mevsimsel alerjiyi soğuk algınlığı ile karıştırmamaya dikkat edilmesi önemlidir. Mevsimsel alerji polen, hayvan tüyü, sigara dumanı gibi alanlarda daha sık yaşanır. Bebekteki burun tıkanıklığı, hapşırma ya da öksürme gibi şikayetlerin hangi durumlarda şiddetlendiğini takip etmek bu açıdan önemlidir.

Mevsimsel alerji, yüksek ateş ya da halsizlik gibi belirtilere neden olmaz. Bebeğin alerjisinin hangi durumlarda arttığını takip ederek alerjiye neden olan maddeyi tespit etmek önemlidir. Bebeklerde ilkbahar alerjisinin şiddetli belirtilerle ortaya çıkması bebeğin beslenme ve uyku düzenini olumsuz etkileyebilir. Alerji tedavisi için bebeğe alerji testi yapılması ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması gerekir.

Diğer yandan bebeklerin cildi erişkinlerden çok daha hassastır. Kullanılan temizlik malzemesine bağlı kolaylıkla alerjik reaksiyon gelişebilir. Bu nedenle bebek giysileri ayrı yıkanmalı, güneşte kurutulmalı ve tersten ütülenmelidir. İlk alınan giysiler, yıkandıktan sonra kullanılmalıdır. Giysiler yıkanırken sadece bebek giysileri için olan temizleyici ürünler kullanılmalıdır. Yıkama sırasında ağartıcı, yumuşatıcı ve leke çıkartıcı ürünler kullanılmamalıdır. Giysiler saklanırken naftalin ve güve ilacı kesinlikle kullanılmamalıdır.

Bebekleri Bahar Alerjisinden Koruma Yolları

Sonbahar alerjisi olan bebeklerde her grip çok ağır geçer ve özellikle 2 haftadan uzun süren öksürükler şeklinde görülür. Nefes sıkışmalarını çok sık gelen öksürük nöbetleri takip eder. Bu öksürükler sabaha doğru artar ve uykuya daldıktan 1-2 saat sonra başlar.

Sonbahar alerjisi olan bebeğin alerjinin etkilerini en düşük seviyede geçirmesini sağlamak için bazı noktalara dikkat edilmelidir. Bu dönemde hava yollarındaki mikrobik olmayan iltihaba bağlı daralmanın giderilmesi ve bebeğin rahat nefes alması sağlanmalıdır. Özellikle yatak odasında halı kullanılmamalıdır. Yatak, yorgan ve yastıklar özel kılıflarla kaplanabilir. Havalandırma arttırılmalı, rutubet önlenmelidir. Bebekler düzenli olarak götürülmelidir. Bebeğinizin sonbahar alerjisine yakalanmasını önlemek için onunla yakından ilgilenin ve doktor kontrollerini ihmal etmeyin.

Çocuklarda Alerji

Avrupa Birliği Küresel Sağlık Durum Raporu’na göre Avrupa’da 10 yaşından küçük her 4 çocuktan biri alerjik hastalıklardan etkileniyor. En çok 0-5 yaş arası çocukları etkileyen alerjiye; evdeki tozlar, uzun tüylü halılar, peluş oyuncaklar ve polenler neden olabiliyor.

Çocuklarda Besin Alerjisi

Çocuk Sağlığı Hastalıkları, Çocuk Alerji ve İmmunoloji Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, besin alerjisinin, bağışıklık sisteminin zararsız bir maddeyi tehlikeli algılaması ve buna aşırı tepki göstermesiyle ortaya çıktığını belirtiyor. Amerika’da 15 milyona yakın kişiyi etkileyen besin alerjisinin çocuklarda görülme oranı ise yüzde 8. Son dönemlerde, besin alerjisi vakalarının artması üzerine yapılan araştırmalarda, erkek çocuklarda besin alerjisinin kız çocuklara göre daha fazla görüldüğü belirlendi. Bunun yanı sıra, hastalığın iyileşme süreci de eskiye oranla daha uzun sürdüğü saptandı.

Çocukların bazı besinlere karşı duyarlı hale gelmesinde yaşanılan bölgede sık tüketilen besinler önemli bir etkiye sahip. Yer fıstığı, inek sütü, yumurta gibi besinler ile buğday, soya ve kabuklu deniz ürünleri besin alerjisine neden olan gıdaların başında geliyor. Bununla birlikte, besin alerjisi her çocukta farklı biçimde ortaya çıkabiliyor. Besin alerjisine neden olan gıdalar önemli olduğu gibi, alerjik reaksiyonunun anlaşılmasının ardından benimsenen beslenme alışkanlıkları da alerjiler üzerinde önemli bir etkiye sahip.

Besin alerjisi olan çocukların beslenme planının doğru bir şekilde yapılması ve alerjik reaksiyonlara karşı önlem alınması büyük önem taşıyor. Alerjik reaksiyon verilen tepkilerin doğru değerlendirilmesi ve çocukların beslenme programının bu ölçüde revize edilmesi, sonradan yaşanabilecek sorunları önlemek adına büyük önem taşıyor. Bu nedenle ebeveynlerin dikkatli olmaları ve alerjik durumların gözlenmesi durumunda bir besin alerji uzmanından yardım alması gerekiyor.

Çocuklarda İnek Sütü Alerjisi

İnek sütü çocuklarda görülen en yaygın alerji türlerinden biri olduğu gibi; solunum sistemi, sindirim sistemi ve deride hassasiyet gelişmesine yol açabilmektedir. İnek sütü alerjisi olan çocukların bu durumun fark edilmesi ve beslenme düzenlerine dikkat edilmesi önemlidir.

İnek sütü alerjisi olan çocukların kalsiyum ihtiyacını karşılamak için çocukların peynir tüketmesini sağlamak önemlidir. İnek sütü alerjisi olan ve peynir sevmeyen çocuklar için peyniri alternatif şekilde hazırlamak, çocuğun peyniri sevmesini sağlayabilir. Peynirin yanı sıra, yoğurt da çocuklar için iyi bir alternatiftir. Yoğurdun içerisine meyve ya da sebze parçaları ekleyerek, çocuk için yoğurdu daha cazip hale getirebilirsiniz.

Süt içemeyen çocukların dengeli ve düzenli beslenmesine dikkat etmek de önemlidir. Protein ve vitamin bakımından zengin olan gıdalarla beslenme alışkanlığını çocuklara kazandırmak, çocuğun gelişimini doğrudan etkiler. Bu nedenle, hem öğünler atlanmamalı hem de besin değeri açısından zengin olan gıdalara ağırlık verilmelidir.

Çocuğun sağlıklı gelişimi açısından spor yapması da oldukça önemlidir. Spor yapmayan çocuklarda kemik gelişimi daha yavaş gerçekleşir. Çocuğun hem kalsiyum ihtiyacını karşılayamaması hem de fiziksel açıdan atıl davranması çocuğun gelişim bozukluğu yaşamasına yol açabilir.

Alternatif sütler deneyebilirsiniz. Badem sütü, Hindistan cevizi sütü ya da soya sütü hem besin değeri açısından zengindir hem de birçok mineral içerir.

  • Hindistan cevizi sütü antioksidan bakımından zengin olduğundan, çocuğun bağışıklık sisteminin gelişmesini sağlar.
  • Soya sütü, laktoz içermediği için, laktoz intoleransı olan çocuklar için iyi bir alternatiftir. Yüksek oranda protein içerdiğinden, kas yapısını destekler.
  • Badem sütü magnezyum açısından hem de kalsiyum açısından oldukça zengindir. Bu nedenle süte iyi bir alternatif oluşturur. Ancak badem iki yaşından küçük çocuklarda alerjik etkilere yol açabilir. Bu nedenle, iki yaşından küçük çocuklara doktor tavsiyesi alınmadan badem sütü verilmemelidir.

Çocuklarda Mevsimsel Alerji

İlkbahar aylarında önemli bir artış gösteren mevsim alerjisi, başta çocuklar olmak üzere yüz binlerce insanı olumsuz etkiliyor. Özellikle alerjik reaksiyonu yüksek olan insanlarda günlük yaşamı zorlaştıracak etkilere yol açan mevsim alerjisinden doğal yollarla kurtulmak mümkün.

Korunma Yolları

Alerjik reaksiyonlar, hava yoluyla etkisini arttırdığından, mevsim değişikliklerinde klima temizliği yaptırılması büyük önem taşıyor

Alerjik etkilerden olabildiğince uzak durabilmek için maske kullanmak gerekiyor.

Soğuk algınlığı, grip gibi mevsim değişikliklerinde çok hızlı yayılan hastalıklardan korunabilmek ve alerjik reaksiyonların etkisini azaltabilmek için sağlıklı beslenmek de son derece önemli. Bunun için günde en az bir defa meyve tüketilmesi gerekiyor.

Burun temizliği, alerjik reaksiyonların azalmasında olumlu bir etki yaratıyor. Bu nedenle sık sık burun temizliği yapılması gerekiyor.

Bol bol sıvı tüketmek, mukus üretiminin artmasına da yardımcı olacağından, alerjik reaksiyonlar ve hastalıklardan kısa sürede kurtulmanızı sağlayacaktır. Çocukların taze meyve suları, su gibi doğal içecekler tüketmesi gerektiği gibi; yetişkinler de bitki çayları, meyve suyu gibi içecekleri bol bol tüketmeli.

Alerjik reaksiyonları tetikleyen sigara dumanı, burun tıkanıklığı, kaşıntılı alerji gibi sorunlara yol açabilir. Çocukları sigara içilen ortamdan uzak tutmak gerektiği gibi, yetişkinlerin de aynı hassasiyeti göstermeleri şart.

Mevsim alerjileri, birçok insanı etkilediğinden çoğunlukla dikkate alınmıyor. Ancak alerjileri atlatabilmek için vücudun neye tepki gösterdiğini saptamak büyük önem taşıyor. Özellikle çocukluk döneminde kendini şiddetli bir şekilde gösteren alerjik reaksiyonlara karşı mutlaka doktora başvurulması gerekiyor.