Çocuklarda konuşma bozukluğu neden olur, nasıl giderilir? Konuşma bozukluğu olan çocuklar hangi etkinlikleri yapmalıdır?
Bebeklerde dil gelişimi, doğumla birlikte başladığı gibi altıncı aydan itibaren hızlanır. Bebek anne karnından çıktığı andan itibaren önce ağlayarak, daha sonra çıkarttığı sesleri çeşitlendirerek, ona söylenenleri dinleyerek gelişimini sürdürür.
Bebekler, dünyaya geldikleri andan itibaren etraflarında duydukları sesleri taklit etmeye çalışır. Bu durum, konuşmanın ilk aşamasıdır. Yani bebekler, taklit ederek konuşmaya başlar. Anne ve babalara da bu noktada büyük görevler düşer. Bebekle konuşurken kesinlikle, ‘bebekçe’ konuşulmamalı, bunun yerine düzgün cümleler kurulmalıdır.
“Agu” sesleri, bebeğin 3-6 ay arasında sıklıkla çıkardığı seslerdir. Bu sesler, konuşmanın başlangıcı olarak kabul edilebilir. Ebeveynler, bebek ile ne kadar sık iletişim kurarsa agu seslerinin bebek tarafından kullanımı da o kadar artacaktır.
Fiziksel ve dilsel gelişim, bütün bebeklerde aynı değildir. İlk kelime, bir bebek tarafından 9. ayda söylenirken; diğer bir bebek ilk kelimesini 18. ayda söyleyebilir. Ailelerin sosyoekonomik durumları da bu konuda etkilidir. Şöyle ki, sosyoekonomik ve sosyokültürel yönden imkanları iyi olan aileler, bebeklerini daha fazla eğitim gruplarına ve sosyal gruplara dahil edebilir. Bu durum, bebeğin daha çabuk ve düzgün konuşmasında olumlu etki yaratır.
0-6 Hafta: Konuşma mekanizmasının bu dönemdeki görevi nefes alma ve yemedir. İlk üç hafta çıkarılan sesler henüz farklılaşmamıştır. 4. haftadan itibaren farklılaşmış sesler ortaya çıkmaktadır. Çıkarılan sesler uyarıcı ile ilişkili olup genellikle açlık ve rahatsızlık ağlamalarıdır. Bebeklerin ağlamaları konuşabilmelerinin ilk işareti ve habercisidir.
6 hafta – 3 Ay: Bu dönemde bebek ses oyunları yapmaya başlar. Sesi ses olarak çıkardığının farkındadır. Ses üretimi başlar. Çeşitli sesler üreterek isteklerini göstermeye çalışır. o
3-6 Ay: Başlangıçta refleks olan sesler, bu dönemde amaçlı hale gelir. Mırıltı sesleri, yetişkin konuşmasının sesli ve sessizlerine benzemeye başlar. Bebek, bir sesi uzun zaman tekrarlar ve yeni bir ses öğrenince onu da aynı şekilde tekrarlamaya devam eder. Mırıldanma çocuğa bütün ses mekanizmasını serbestçe hareket ettirmesini öğreten en iyi yoldur. Mırıldanması yetişkinler tarafından desteklenen çocuklar daha erken konuşmaya başlar.
6-9 Ay: Ağız hareketlerindeki çeşitlilik artar. Çocuğun çıkardığı sesler hece tekrarına doğru gelişir ve daha çok çevredeki dilin niteliklerini kazanır. Çocuk bu aylarda ses üretimi ile işitmeyi birleştirir. Seçilmiş işitilen sesleri taklit eder. Her çocuk ağlama döneminden mırıldanma dönemine geçebilir ancak bazı çocuklar mırıldanma döneminden mırıldanmanın tekrarı dönemine geçemez. Mırıldanmanın tekrarı döneminin görülmemesi; dil problemleri, işitme kaybı, zihinsel gerilik, afazi veya duygusal yoksunluğun bir belirtisi olarak ortaya çıkmaktadır.
9-12 Ay: Çocuk bu dönemde anadiline ait sesleri çıkartır. Jargon bu dönemde görülür. Anlaşılmayan bir dilde konuşuyor gibidir. Agulama seslerini kendince bir anlam taşıyormuş gibi çıkarır.
12-18 Ay: Bu dönemde çocuklar gerçek olarak konuşmaya geçerler. Çocuğun kullandığı tek sözcük, belli bir durum veya nesneyi anlatır. Sözcüklerin yapısı yetişkin sözcüklerine benzer. Çocukların ilk sözcükleri kazanmaları uzun sürer ancak çocuk on ya da daha fazla sözcük kazandıktan sonra, sözcük dağarcığı hızlı bir şekilde artmaya başlar.
18-24 Ay: Çocuk bu dönemde sadece iki sözcük kullanarak çeşitli düşüncelerini iletebilir. Çocuğun yaklaşık 3-50 arasında sözcük dağarcığı vardır. Çocuğun cümleleri kısa, basit ve genellikle ad ve eylemleri içerir.
2-3 Yaş: Bu dönem, çocuğun üç-dört sözcüğü yan yana koyarak tek bir düşünceyi ifade ettiği dönemdir. Çocuğun küçük emirleri yerine getirebilmesi, basit soruları cevaplayabilmesi, onun günlük konuşmaları kavradığına işaret eder. Bu dönemde çocuk yaratıcı bir şekilde konuşmaya başlar. Cümleleri çok açık fakat gramer yönünden eksik olabilir.
3-6 Yaş: Çocukların çoğu bu dönemde ana dilinin temel yapılarını öğrenerek kendisini iyi bir şekilde ifade edebilir. Kullandığı sözcük sayısı 1000 civarındadır. Dönemin sonunda 2000 kelimeyi bulur.
Çocuklarda konuşma bozukluğu, konuşmanın akışında, ritminde, tizliğinde, vurgularında, ses birimlerinin çıkarılışında ve anlaşılmasında bir bozukluğun olması durumudur. Konuşma bozuklukları; söyleyiş bozuklukları (artikülasyon bozuklukları), ses bozuklukları ve konuşma akışındaki bozukluklar olarak üçe ayrılabilir.
Konuşma bozukluğu nasıl anlaşılır?
Herhangi bir olumsuzluğu önlenebilmesi için öncelikle konunun sebeplerinin bilinmesi gerekir. Konuşma bozuklukları ile ilgili çeşitli nedenler olmakla birlikte, kesin neden bilinememektedir. Fakat bunun önlenmesi mümkün.
Dil ve konuşma güçlüklerinin bir kısmı yapısal bozukluklar nedeniyle oluşmaktadır. Bu sağlıkla ilgili bir sorundur. Yapısal bozukluklar, doğum öncesi, doğum ve doğum sonrasında oluşan hastalıklar, travmalar, beslenme bozukluğu gibi nedenlerden oluşmaktadır. Sağlıklı büyüme ve gelişme için alınabilecek her türlü önlem yapısal nedenli konuşma özrünün oluşmasını azaltacaktır.
Hastalık, işlev bozukluğu ve organ eksikliği olmadığı halde oluşan konuşma bozukluklarını önlemede ise konuşma gelişimi dönemlerinde uygun ortamlar hazırlanmalı, yetişkinler iyi model olmalıdır. Psikolojik ortamlar uygun düzenlenmeli, aile içi problemler gerekirse uzman yardımıyla çözülerek yok edilmeli ve çocuğun yaşıtlarıyla iletişim kurmasına fırsat verilmelidir. Çocuk konuşurken nasıl konuştuğuna değil ne anlatmak istediğine yoğunlaşılmalıdır.
Seslerin yanlış kullanılmasının önlenmesi
Gecikmiş konuşma problemi olan çocuklarda öncelikle sesleri tek tek çıkarması sağlandıktan sonra ona bu sesleri sırayla ulayarak tek heceli ve kısa sözcükler oluşturmasını öğretmek gerekir. Bu çalışmalarda oyun şeklinde desenlenirse çocuğun dikkat süresini arttırır ve ilgisini çeker ve çocuk sıkılmaz.
Çocuk dostu şehir nedir? Çocuk dostu bir şehir nasıl olmalı? Çocuk dosu şehirler için çocukların…
Çocukların sağlıklı beslenmesini sağlamak; obezite riskini azaltıyor, çocuğun daha sağlıklı bir vücuda sahip olmasını sağlıyor…
Ek besinlere geçen bebeklere haftada bir defa balık verilebileceği gibi, bebeğin fizyolojik durumu ve alerjisi…
Çocuklarda stresi azaltan egzersizler neledir? Çocuklar hangi sebeplerle stres yaşamaktadır? Stres nasıl önlenebilir? Her Altı…
Okul çağındaki çocukların beslenme düzenleri çocukların sağlıklı fiziksel ve zihinsel gelişimi açısından büyük önem taşıyor.
Çocukların yeni yıla daha mutlu girmesini sağlayabilmek için, arkadaşlarıyla birlikte eğlenebileceği bir parti hazırlayabilirsiniz.