Çocuklarda yaz hastalıkları görülebilir. Yaz aylarında, sıcakların etkisiyle gıdaların tüketiciye ulaşması ve saklanmasında yaşanan aksaklıklar nedeniyle mikropların üremesi için uygun ortam oluştuğu gibi; klima kullanımı, seyahatler, havuza girmek, piknik yapmak gibi etkenler, mikropların bulaşma riskinin artmasına yol açıyor.
Yaz aylarında çocuklarda görülen idrar enfeksiyonu, göz ve deri hastalıkları, üst solunum yolu hastalıkları gibi vakalar önemli ölçüde artıyor. Çocukların yeterince steril olmayan havuzları kullanması ve güneşin altında uzun süre durmaları hastalıklara yol açabiliyor.
Besin ve sular yoluyla bulaşan hastalıklar yaz aylarında ciddi artış gösterdiği gibi, enfeksiyon nedeniyle oluşan bulantı, kusma, ishal, ateş, dehidratasyon gibi sorunlar ‘Gıda Zehirlenmesi’ ve ‘Gastroenterit’ adı verilen rahatsızlıklar oluşuyor.
Çocukların bağışıklık sistemlerinin daha az gelişmiş olması, su ve besinler yoluyla bulaşabilen hastalıklardan daha fazla etkilenmelerine neden olduğu gibi, çocuklar enfeksiyonları yetişkinlere oranla daha zor atlatıyor. Bu nedenle özellikle yaz aylarında gıdalar ve sular yoluyla bulaşabilecek hastalıklara karşı dikkatli olmak önem taşıyor.
Tatil döneminin başlamasıyla birlikte, yaz hastalıkları ve kazaları da başladığı gibi, en sık rastlanan yaz hastalıkları arasında; güneş çarpması, ishal ve kusma ile sona eren bağırsak enfeksiyonları, cilt alerjileri, böcek sokması ve kırık çıkık gibi travmalar yer alıyor. Özellikle çocuklarda yaz hastalıkları için geciktirilmeden önlem alınması gerekiyor.
Çocuğunuzu Güneş Çarpması ve Yanıklardan Koruyun
Çocuklar güneş ışınlarının en yoğun geldiği saatler olan 11:00-16:00 arasında güneşe çıkartılmamalıdır. Çocuğunuza açık renk, pamuklu kumaştan, bol giysiler giydirilip ve başına geniş siperlikli şapka takılmalıdır. Kaliteli bir güneş gözlüğü de önemlidir. Çocuğunuza güneşe çıkmadan en az 20 dakika önce çocuklar için üretilmiş olan güneş kremi faktörü (SPF) 30’dan yüksek özellikle açık tenli çocuklar ve bebekler için koruma faktörü 50’nin üzerinde olan ve katkı maddesi içermeyen koruyucu losyon sürülmelidir. Losyon 3-4 saat ara ile yenilenmelidir.
Kimyasal Bariyer Etkisi Olan Koruyucuları Bebekler İçin Kullanmayın
Şemsiye altında veya gölgede bulunmak güneş ışınlarından korunmak için yeterli değildir. Ultraviyole ışınları, bir yaşın altındaki bebeklerin cildini olumsuz etkiler. Tekrarlayan güneş yanıkları, cilt kanserine neden olur. Güneş yanığında en iyi tedavi korunmadır. Güneşten koruyucu kremlerin, bebekler açık havada gezdirilirken bile sürülmesi gerekir. Fakat kimyasal bariyer etkisi olan koruyucular, bebeklerin ciltlerine zarar verebilir. Bu nedenle mineral filtreli, pediatrik ürünler tercih edilmelidir.
Yanıklarda İlk Müdahale Soğuk Suyla Yapılmalıdır
Uzun süre güneşe maruz kalındığında birinci derece yanıkla birlikte ciltte önce kızarıklık oluşur, daha uzun süreli hasarlarda cilt üzerinde ikinci derecede yanık meydana gelir ve su dolu kabarcıklar görülür. Güneş yanıklarında kızarıklık gecene kadar günde 3-4 defa, 10-15 dakika süreyle soğuk musluk suyuyla kompres yapılmalıdır. Ayrıca çocuklar için üretilmiş özel güneş yanığı kremleri de sürülebilir. Yanıklarda vazelin kullanılmamalıdır. Bu tür maddeler iyileşme için gerekli olan hava ile teması engeller. Ağrıyı azaltmak için pediatrik ağrı kesiciler kullanılabilir.
İsiliği Önlemek İçin Çocuklara Sık Banyo Yaptırın
İsilik kaşıntılı, deriden hafif kabarık ve pembemsi deri döküntüsü ile karakterizedir. İsilik ter bezlerinin tıkanması sonucu oluşur. Sıcak ve nemli hava döküntülerin artmasına yol açar. Kaşıntı sonucunda deride tahribat oluşursa enfeksiyon da meydana gelebilir. Önlemek için sık banyo yapılması, pamuklu giysiler giyilmesi ve derinin mümkün olduğunca hava alması gereklidir.
Kulak Ağrısı Şikayetine Dikkat Edin
Çocukların kulak ağrısından şikayet etmelerinin sebebinin, genellikle kulağa dışarıdan giren mantar, bakteri, virüs gibi mikropların olduğunu söyleyen Dr. Aşkın Güra Nemlioğlu; kötü kokulu, beyaz, sarı ya da yeşil akıntı görülmesi durumunda geciktirmeden doktora başvurulması gerektiğini vurguladı.
Deniz ve havuz suyu yoluyla vücuda giren mikropların üst solunum yolu hastalıkları ve boğaz enfeksiyonuna yol açabiliyor. Ateş; kırgınlık, halsizlik, boğaz ağrısı ile başlayan rahatsızlığın önlem alınmadığı takdirde çok daha büyük sorunları beraberinde getiriyor.
Denize ve Havuza Karşı Alınması Gerekenler
Çocukların idrar yolu enfeksiyonlarına karşı korunması ve hastalanmaması için denize ya da havuza girdiklerinde bazı önlemlerin alınması önem taşıdığı gibi, ebeveynlerin bazı noktalara daha fazla dikkat etmesi gerekiyor.
- Çocuklar her suya girip çıktığında mayosunu değiştirilmesi önem taşıyor.
- Çocukların bol bol su tüketmesini sağlanması gerekiyor.
- Öğlen güneşinin altında kalınmaması şart.
- Suyun içindeyken de güneş yakıcı etkisini göstereceğinden, öğle saatlerinde denize ve havuza girilmemesi gerekiyor.
- Çocuklar için 30 faktör civarındaki güneş kremlerinin kullanılması gerekiyor.
- Güneşe çıkmadan yarım saat önce güneş kreminin tekrar sürülmesi önem taşıyor.
- Çocukların güneşlenirken şapka takmasını sağlamak, güneşten daha az etkilenmelerini sağlıyor.
- Yazın ortak kullanılan eşyalar ile yiyeceklerin Hepatit A enfeksiyonuna neden olabileceğinden, hastalıklardan korunmak için 1,5 yaşından itibaren aşının yapılması gerekiyor.
Yaz hastalıkları her yıl on binlerce çocuğu ciddi oranda etkilediği gibi; güneş çarpması, deri hastalıkları, böcek sokması ve üst solunum sorunları ile idrar yolu problemlerinden korunmak için iyi beslenmek, bol su tüketmek ve güneşin altında uzun süre durmamak önem taşıyor.
Ebeveynlerin Dikkat Etmesi Gerekenler
- Süt ve süt ürünleri, kremalı ve yumurtalı yiyecekler ve uygun koşulda saklanmadığı takdirde çok hızlı bakteri üreten sosis, sucuk gibi ürünlerin tüketiminde dikkatli olmak gerekiyor.
- Marul, roka, maydanoz gibi yapraklı bitkiler ile meyvelerin iyi yıkandığından emin olmadan tüketilmemesi önem taşıyor.
- Çocukların dışarıdan alınan fast-food ürünlerini tüketimini sınırlandırmak, hastalıklara yakalanma riskinin azalmasını sağlıyor.
- Su ve gıdalardan bulaşabilecek mikroorganizmalara karşı önlem alabilmek için el hijyenine dikkat etmek gerekiyor. Çocukların sık sık ellerini yıkaması ve özellikle seyahat sırasında antibakteriyel jeller kullanması önem taşıyor.
- Su yoluyla bulaşabilecek hastalıklara karşı önlem oluşturabilmek için temizliğinden emin olunmayan havuzlara girilmemesi şart.
- Sık sık temizlenen havuzlara girilebileceği gibi, çocukların havuzdan çıktıktan sonra hızlı bir şekilde duş almaları ve mayolarını değiştirmeleri gerekiyor.
- Kulak enfeksiyonlarının önüne geçebilmek için deniz ya da havuza girerken kulak tıkacı kullanmak gerekiyor.
- Göz enfeksiyonlarını engellemek için ise su altı gözlüğü ya da su altı maskesi kullanılması önem taşıyor.
- Tekrarlayan ya da 24 saatten uzun süren ishal, solunum sistemi sorunları ve deride ya da gözde görülen alerji durumlarında geciktirmeden doktora başvurmak gerekiyor.
Çocuklar için olduğu gibi, yetişkinler için de önemli olan enfeksiyon ve bulaşıcı hastalıklardan korunmak için gıdalara ve kullanılan sulara dikkat edilmesi gerektiği gibi, düzenli beslenmek ve sıvı tüketimine önem vermek gerektiği de unutulmamalıdır.