Çocuğu olan ya da çocuk yapmayı düşünen herkes, çocuğunun okulda başarılı olmasını, iş dünyasında harika şeyler yapmasını ve kötü şeylerden uzak durmasını ister. Başarılı çocuk yetiştirmek için bir belirli bir yöntem ya da tarif olmasa da psikolojik araştırmalar, çocukların başarılı olmasına ortam hazırlayan bazı faktörleri işaret ediyor.
- Yüksek Beklentiye Sahip Olmak
ABD’de yapılan ulusal bir araştırmanın verilerini kullanarak 2001 yılında doğmuş olan 6 bin 600 çocuğu inceleyen Kaliforniya Üniversitesi’nden Prof. Neal Halfon ve ekibi, ebeveynlerin çocuklarıyla ilgili beklentilerin gerçekleşmesinde büyük bir etkisi olduğunu keşfetti.
Prof. Nelson “Çocukların üniversite okuyacağı beklentisinde olan ebeveynler, gelir ve diğer kaynaklardan bağımsız olarak, bu beklentilerini gerçekleştiriyor” diyor.
Pimaglion etkisi şöyle diyor; bir insanın başka bir insandan olan beklentisi, onun bu beklentisini gerçekleştirmesine hizmet ediyor. Çocuklar ile ebeveynleri arasında da benzer bir ilişki var. Çocuklar genellikle ebeveynlerinin beklentisini gerçekleştiriyor.
- Yüksek Sosyoekonomik Statüye Sahip Olmak
ABD’li çocukların beşte biri maalesef fakirlik içinde büyüyor ve bu durum onların potansiyellerini ciddi bir şekilde etkiliyor. Stanford Üniversitesi araştırmacısı Sean Reardon, gelir düzeyi artıkça çocukların başarı düzeyinin de artığını söylüyor.
Ebeveynler, gelir düzeyleri yeterli olmadığında, çocuklara kapsamlı müdahalelerde bulunamıyor. Bu da eğitimde katılım ve performansı büyük ölçüde etkiliyor.
- Yüksek Eğitim Almış Olmak
Michigan Üniversitesi araştırmacısı Sandra Tang’in 2014 yılında yürüttüğü bir araştırmaya göre, annesi lise ya da üniversiteyi bitiren çocukların da lise ve üniversite bitirme olasılıklarının yüksek olduğunu söyledi.
1998 ile 2007 yılları arasında anaokuluna devam eden 14 binin üzerinde öğrenci ile yapılan araştırmaya göre, 20 yaşından küçük bir anneye sahip olan çocukların üniversite ya da liseyi bitirme oranlarının diğer çocuklara oranla daha küçük olduğu görüldü. Heves ve azim bu durumu etkileyen küçük bir faktör.
Eric Dubow’un araştırmasına göre, çocuk sekiz yaşındayken ebeveynlerin eğitim seviyesi çocuğun eğitim ve mesleki başarısını etkileyen büyük bir faktör. Ebeveynlerinin eğitim seviyesi, çocukların iş ve okul hayatını en az 40 yıl etkiliyor.
- Akademik Becerilerin Erken Yaşta Verilmesi
ABD, Kanada ve İngiltere’de 2007 yılı öncesinde okul öncesi eğitim gören 35 bin öğrenciyle yapılan analize göre çocukların matematik becerilerini erken yaşta edinmesi büyük bir avantaj sağlıyor.
Northwestern Üniversitesinden Greg Duncan, erken yaşta matematik becerileri edinilmesinin sadece matematik derslerindeki başarıyı değil, okuma becerilerini de etkiliyor.
- Hassas Bakım Sunmak
Yoksul bir ortamda dünyaya gelmiş 243 kişiyle 2014 yılında yapılan bir araştırma, ilk üç yılında hassas bakım alan çocuklar hem çocukluk döneminde hem de ileriki yaşlarda daha iyi akademik becerilere sahip oluyor hem de daha sağlıklı ilişkiler kurabiliyor.
PsyBlog’da yer alan bir röportaja göre, hassas bakım veren ebeveynler, çocuklarından gelen sinyalleri hemen ve uygun şekillerde cevaplandırırlar. Çocuklarının dünyayı keşfetmesi için bu şekilde güvenli bir zemin oluştururlar.
- Çocuklarla Nitelikli Zaman Geçirmek
Washington Post’ta yer alan bir araştırmaya göre, annelerin 3-11 yaş aralığındaki çocuklarıyla ne kadar zaman geçirdiklerinin çocuklarının başarıları ya da sosyal becerileri ile ilgili bir bağlantısı bulunmuyor. Ayrıca ebeveynlerin “yoğun annelik” ya da “helikopter ebeveynliği” yaklaşımları çoğunlukla geri tepiyor.
Ebeveynlerin stresi –özellikle iş hayatındaki stresi- çocukları olumsuz bir şekilde etkiliyor. Ebeveynlerin duyguları, çocuklara da doğrudan etki ediyor. Ebeveynler herhangi bir nedenden dolayı gergin ya da mutsuzsa, bu duygudurum çocuklara da geçiyor.
Araştırmalar gösteriyor ki, arkadaşın mutluysa, ondaki ışıltı seni de etkiler ya da arkadaşın hüzünlüyse ondaki olumsuz duygu sana da geçer. Aynı şekilde ebeveyn sinirliyse, bu duygusal durum çocuklara da geçer.
- Olgun Zihniyetli Yaklaşıma Sahip Olmak
Çocukların başarının kaynağının ne olduğunu düşünmesi de çocukların başarısını etkiliyor. On yıllar boyunca Stanford Üniversitesi’nde çalışan Carol Dweck’in bulduğu sonuç şöyle: Çocuklar başarıya iki farklı şekilde yaklaşıyor. Birincisi, “sabit zihniyetli yaklaşım”, diğeri ise “olgun zihniyetli yaklaşım”dır. Sabit zihniyetli yaklaşıma göre; karakter, akıl ve yaratıcı beceri sabittir ve bunlar değiştirilemez. Bu yaklaşıma göre, başarı var olan bir zekanın ortaya çıkmasıdır. “Olgun zihniyetli yaklaşım” ise zorluk ve mücadele üzerine vurgu yapar. Başarısızlık akılsızlık değil, büyümek ve var olan becerileri geliştirmek için bir vesiledir. Bu ayrım çocukların becerisini doğrudan etkiliyor.
Testte başarılı olan bir çocuğa, başarısının sebebinin zekası olduğunu söylerseniz, çocuk sabit zihniyetli olur. Eğer ona bu başarısının sebebinin gösterdiği çaba olduğunu söylerseniz, çocuk olgun zihniyetli olur.
4 yaşındaki çocuklarla yapılan bir çalışmada, çocukların zor ya da kolay puzzle’lar arasından istedikleri seçmeleri söylenir. Sabit zihniyetli olan çocuklar kolay puzzle’ları seçer. Çünkü bu onların doğuştan sahip oldukları yeteneklerin geçerliliğini gösterir. Olgun zihniyetli çocuklar ise zor puzzle’ları seçer çünkü bu onlar için bir öğrenme fırsatıdır.
Popova, sabit zihniyetli çocukların basit puzzle’ları seçtiklerini, çünkü bu şekilde akıllı ve başarılı görünebileceklerini söylüyor. Olgun çocukların zor puzzle’ı seçmelerinin nedeni ise daha akıllı hale gelmek istemeleridir.
O halde çocuklarınızı övdüğünüz zaman onları çok akıllı olduğu için kutlamayın, onların verdikleri emeği takdir edin.
(Kaynak: entrepreneur.com)