Çocukları etkileyen virüsler hangi hastalıklara sebep olmaktadır? Bu hastalıkların tanısı nasıl konur? Tedavi mümkün mü?
Dr. Namık Kemal Akpınar, çocukları etkileyen virüsler ve bu virüslerin yol açtığı hastalıkların tedavilerini anlatıyor:
Çocukları Etkileyen Virüsler
Çocuklarda İshal
İshal (Akut Gastroenterit) kişinin alışkın olan gaita sayı ve sıklığından daha fazla sayıda, daha sulu gaita çıkışıdır. En sık nedeni mikrobik nedenlerdir. Mikrobik nedenler içinde de en sık olan etkenler virüslerdir. İshal çocuklar arasında dünyada özelliklerde gelişmemiş ülkelerde en sık ölüm nedenlerindendir. Vücutda yarttığı sıvı kaybı ölümlerin ana nedenidir.
Çocuklarda ishal etkeni olan virüsler Rota virüs, Adenovirüs, Norovirüs dür. Tüm virüslerin hastalık yapıcı etkileri birbirine benzerdir, aralarında klinik olarak çok fazla fark yoktur. Bu virüslere karşı tedavide kullanılan ilaç yoktur. Tedavinin en önemli noktası mikrobik teması en aza indirgemek için hijyen kurallarına uyumdur. Hastalık oluştuktan sonra en önemli dikkat edilecek nokta vücutta susuzluğun gelişmesini engellemektir. Bu etkenlerden en sık ishal etkeni olan Rota virüsüne karşı aşılama ile korunmak mümkündür. Halk arasında bilinirliliği yeni yeni oluşmaya başlayan norovirüs hakkında bilmek istedikleriniz de aşağıdadır.
İshal salgınlarına neden olan bir virüs: Norovirüs
Çocukları etkileyen virüsler arasında yer alan norovirüs (gerçek adı: Norwalk virüsü) insanlarda özellikle gelişmekte olan ülkelerde olsa da son zamanlarda gelişmiş ülkelerde de ishal ve kusma salgınlarına neden olan ve bakıma muhtaç bireylerde (yaşlılar, bebekler ve çocuklar ve bazı kronik hastalığı olanlarda) ölümlere neden olabilecek bir Akut Gastroenterit (ishal-kusma) hastalığı etkenidir.
Norovirüs Nasıl bulaşır?
Hasta olup norovirüsü taşıyanların kusmuk ve gaitalarında virüs canlı olarak vardır. Kişiye bulaşma ağız yoluyla olmaktadır. Onların hijyen kurallarına uyulmaması sonucu direk sekresyonları ile temas veya sekrasyonların bulaştığı sıvı ve gıdaların alınması sonrası bulaşma olmaktadır.
Hastalığın Belirtileri Nelerdir?
Etken ile temastan yaklaşık 12-36 saat sonra belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Hafif ateş, karın ağrısı, kusma ve bol sulu ishal çıkışları olur. Şikayetler yaklaşık 1-3 gün devam eder. Kusmanın eşlik etmediği, sadece ishalin olduğu hastalar eğer besin-sıvı alımını düzenli yaparsa hastalığı hafif şekilde atlatırlar. İshalin devam edip beraberinde kusmanın olduğu hastalar hastalığı daha da ağır geçirirler. Bu hastalarda özellikle sıvı kaybına bağlı sorunlar olmaktadır, hatta salgınlar sırasında özellikle bebeklerde ölümlere bile neden olabilir.
İshal Tanısı Nasıl Konur?
Hastalığın şekli ve gidişatına bakılarak tanı koymak zordur, çünkü ishale neden olan tüm virüs etkenleri benzer klinik tabloyu gösterir. Gaita da virüs antijenini tespit eden ve yaklaşık 1 saatte sonucun çıktığı bir tetkik ile tanı konulabilir.
İshalin Tedavisi Var mıdır?
Virüse yönelik herhangi bir ilaç kullanılmaz. Etken barsaklardan temizleninceye kadar ishal devam eder. Tedavide en önemli nokta vücutda oluşturacağı sıvı kaybına yöneliktir. Öncelikle ağızdan sıvı ve beslenmeye devam edilir. Beslenmeye rağmen kusması olup devam eden hastaların hastaneye başvurmaları gerekir. Bu hastalara damardan sıvı desteği gerektiği sürece yapılmalıdır.
Norovirüs’e Yönelik Bir Aşı Var mıdır?
Hayır, ishal etkenlerinden rota virüs üne karşı şu anda kullanımda olan aşı vardır. Norovirüs için ileride hastalığı önlemeye yönelik aşı çalışmaları olacaktır.
Hastalıktan (virüsten) Korunma Yolları Nelerdir?
Hastalığın tedavisinden çok daha ucuz ve çok daha etkili olan yol hastalıktan korunmadır. Virüs genel yapısı nedeniyle çevresel özelliklere (ısı, nem, UV gibi) dirençlidir. Özellikle soğuk ortamlarda canlılığını uzun süre devam eder.
Mutlaka eller yıkanmalıdır. Özellikle bebek bezi değişiminden sonra, evde yemek hazırlamadan önce, yemeklerden sonra, tuvaletten sonra mutlaka eller bol suyla ve sabunla yıkanmalıdır.
Meyve ve sebzeler çok dikkatli ve bol suyla yıkanmalıdır. Kabuklu deniz mahsulü ürünler mutlaka basınçlı buharda pişirilmelidir.
Hasta kişinin temas ettiği yüzeyler uygun dezenfektanla beraber çok dikkatli bir şekilde temizlenmelidir. Virüslerin bulunduğundan şüpheli olduğumuz alanları, hastalıklı kişilerin kullanmış olduğu malzemeleri, tuvalet, lavabo gibi kusma, ishal anında kullanılan yerleri sulandırılmış çamaşır suyu ya da etkili yüzey dezenfektanları ile temizlemek gerekir.
Hastalık döneminden sonra olası bulaşıcılık nedeniyle hastalık zamanında giyilen kıyafetler yüksek dereceli suda yıkanmalıdır.
Hasta olan ve iyileşme dönemine giren bireylerin 3 gün yemek hazırlama ve sunma gibi görevler almaması gerekmektedir.
Çocuklarda Ateş
Çocukları etkileyen virüsler çocuklarda ateşe sebep olur. Çocuklarda enfeksiyon etkenleri (virüs, bakteri vb gibi) dışındaki nedenlerle oluşabilen ve belirli periyodlarla ortaya çıkan geniş bir hastalık grubudur. Otoinflamatuar hastalıklar olarak da tanımlanmaktadır. Ateşlenme periyodları ve süresi hastalıktan hastalığa ve hastadan hastaya değişkenlik gösterebilir.
Hastanın muayenesinde ateşlenme nedeni olarak bir mikrobik enfeksiyon odağı gösterilemez. Hastadan alınan çeşitli vücut salgı kültürlerinde üreme yoktur. Bakılan bazı laboratuvar değerlerinde (akut faz reaktanları olarak bilinen CRP, Sedimantasyon gibi) yükseklik saptanabilir. Bu hastalık grubunun bazı tiplerinde ailesel geçişler de tanımlanmıştır. Tekrarlayıcı şekilde belli bir süre devam ettikten sonra kendiliğinden geçen yüksek ateş ve eşlik eden diğer sistemlere ait bulgularla karakterizedir.
Son yıllarda hastalıkların özellikle moleküler nedenleri saptandıkça bu hastalık grubuna önceden bilinen hastalıklar da eklenmektedir. Bu grup hastalıklar içinde halk arasında en sık bilineni Ailevi Akdeniz Ateşi (Familial Meditreane Fever-FMF) ve PFAPA sendromudur.
Çocuklarda PFAPA Sendromu Nedir?
Periyodik ateş sendromları içinde yer alır. Periodic Fever-Aphthous Stomatitis-Pharyngitis-Cervical Adenitis in baş harflerinden isimini almıştır. Hastalık özellikle 5 yaşından ufak çocuklarda görülmektedir.
PFAPA Sendromu Neden Olmaktadır?
Nedeni tam olarak bilinmektedir, ateş yapabilecek olası nedenler araştırılıp onların olmadığı saptanırsa bu hastalıktan şüphelenmek gerekir. Vücudun farklı nedenlerle oluşturduğu özel birtakım maddeler hastalık bulgularının oluşmasına neden olmaktadır.
Tekrarlayıcı ateş, ağız içinde aftlar, farenjit, boyunda büyüyen lenf bezleri ile karakterize bir klinik tablodur. Ateşin özelliği 39 C yi geçer, 3-4 haftada bir ortaya çıkar, 3-6 gün devam eder ve aniden düşer. Hastalıkda ayrıca halsizlik, iştahsızlık ve huzursuzluk da vardır. Hasta da ataklar arasında hiçbir bulgu yoktur, tamamen sağlıklı görünümdedir.
PFAPA Sendromu Tanısı Nasıl Konur?
Hastalık bir klinik tanıdır, belirli sürelerle tekrarlayan benzer şikayetlerle hekime başvuran hastalarda ateş yapacak mikrobik nedenler birtakım laboratuar testleri ile ekarte edildikten sonra ateş ve diğer bulguları açıklayacak herhangi bir neden saptanamıyorsa bu hastalıktan şüphelenmek gerekir.
Hastalığın tedavisi var mıdır?
Hastalığı tam geçirecek bir tedavi şu anda yoktur. Ataklar sırasında ateşi dramatik şekilde düşüren ilaçlar vardır. Uzun süreli tedavide bademciklerin alınması denenmiştir ama tam tedavi edici değildir. Hastalığın uzun süre izleminde kötü bir tablo oluşmamaktadır. 4-6 lı yaşlarda atak sıklığı, süresi ve şiddeti gerilemeye başlar.
Çocuklarda Akdeniz Ateşi
Çocukları etkileyen virüsler çocuklarda akdeniz ateşi hastalığına sebep olur. Ülkemizde en sık görülen periyodik ateş sendromu tipidir. Ailesel geçiş özelliği gösterir. Sürekli olarak tekrarlayıcı şekilde karın ağrısı ve ateş şikayetleri olan kişilerde eğer 1. veya 2. derece akrabalarda benzer şikayetler varsa FMF’den şüphelenmek gereklidir. Ülkemizde taşıyıcılık 1/1000 oranındadır. Ateş atakları düzensizdir. Ve diğer tiplere göre daha geç başlangıçlıdır, çoğunlukla 5 yaşından sonra başlar.
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Ateşlenme ortalama 3 ayda bir olur. 1-3 gün devam eder. Ateşin yanında şiddetli karın ağrısı, eklemlerde ağrı ve şişlik, göğüs ağrısı olabilir.
Hastalık neden önemlidir?
Tekrarlayan şekilde ateşlenme ve karın ağrısı, eklem ağrısı atakları olan hastalara tanı konulmayıp tedavi başlanmaz ise hastalığın tipik özelliği olan Amiloid vücutta birikmeye başlar. Özellikle de böbreklerde birikerek böbrek yetmezliğine neden olabilir.
Hastalığın tanısı nasıl konulmaktadır?
Hekiminiz bu şikayetlerle sürekli başvurduğunda özel gen tahlili olarak bilinen Gen Mutasyon analizi ile tanı kesinleşmektedir. Tahlilin normal çıkması durumunda kesin hastalık yoktur denemez. Kesin tanı hastalıktan şüphelenmekle, klinik tanı ile konur. Hastalıkta kullanılan ilaca olumlu yanıt alınması da tanıyı destekler.