Bebekler dünyaya geldikleri andan itibaren bir keşif serüveninin içine girerler. Karanlık, uğultulu seslerin olduğu bir sıvının içinden çıkıp bambaşka ve hiç tanımadıkları bir dünyaya adım atmak hiç de kolay değildir. Bebeğin ilk dönemlerindeki merakı tamamen içgüdüsel olsa da bilinçlenmeye başladıkça bu merak yerini, farkında olunan sorular serisine bırakır.
Çocukların etraflarını tanıma ve anlamlandırma için kullandıkları çeşitli yöntemler vardır. Özellikle konuşmaya başlamadan önceki dönemde en sık başvurdukları yöntem gözlemdir. Hem görsel hem de işitsel olarak etraftaki tüm uyaranlara açıklardır. Merak ettikleri soruları dile getiremedikleri için gözlem yaparak sorularına cevap bulmaya çalışırlar. Ebeveynlere söylenen “siz ne yaparsanız çocuğunuz da onu yapar” sözünün altında yatan neden de işte çocukların bu gözlem yetenekleriyle ilgilidir.
Konuşmaya başladıkları dönemden itibaren ise çocuklar, meraklarını sordukları sorularla gidermeye çalışırlar. Özellikle 2 yaştan itibaren en fazla kullandıkları soruların başında “neden” sorusu gelir. Bu yaştaki çocuk, etrafı ile oldukça fazla iletişim kurmaya başlar. Bebeklik ve ilk çocukluk dönemindeki yürüme, konuşma, bezi bırakma gibi kendiyle ilgili aşamaları kaydettikten sonra ilgileri dış dünyaya yani çevrelerine doğru iyice yönlenir. Ona öğretilen neden-sonuç ilişkilerinden yola çıkarak kendisi de yeni sorular üretmeye başlar.
Çocukların merak etmesi ve soru sorması gelişimlerinin beklenen ve sağlıklı bulunan bir basamağıdır. Soru soran çocuğun yeni bilgilere açık olduğu, çevresiyle ve dünyada olanlarla ilgili olduğu düşünülmelidir. Bu nedenle onların soruları ciddiye alınmalı ve geçiştirici cevaplardan kaçınılmalıdır.
Çocukların konuşmayı öğrenmesiyle başlayan bu sorulara cevap verirken ebeveynler nelere dikkat etmeli?
Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal, çocukların neredeyse konuşmayı öğrenmesiyle başlayan soru sorma alışkanlığına nasıl karşılık verileceği konusunda, ebeveynlere tavsiyelerde bulundu.
Çocuğunuzu ve sorduğu soruları ciddiye alın
Çocukların ilk olarak dikkat ettikleri unsur ciddiye alınmak ve ilgi görmektir. Çocuğunuz belki de yalnızca sizin dikkatinizi çekebilmek için bir soru soruyor olabilir. Onun sorusunu önemsediğinizi hissettirin. Size basit veya saçma gelse dahi sorusuna cevap verin.
Ona cevap verirken dürüst olun
Çocuklar bazen sizi dahi zorlayacak sorular sorabilir. Özellikle ölüm, cinsellik, din gibi sorular aileleri en fazla zorlayan konulardandır. Böyle durumlarda onlara gerçek olmayan cevaplar vermeyin. O anda çocuğunuzun merakını gidereyim derken güvenini kıracak bir hareket yapmış olursunuz. Dürüst olun ve bu konuyu nasıl anlatacağınızı biraz düşüneceğinizi ve ona sonra cevap vereceğinizi söyleyin. Zorlanmanız durumunda bir uzmandan yardım almanız iyi olacaktır.
İletişim becerilerini önemse
Onun sorularını dinlerken ve ona cevap verirken karşı karşıya oturup sohbet eder pozisyonu alabilirsiniz. Özellikle göz temasının çocuklar için etkili bir iletişim aracı olduğunu unutmayın. Bilhassa onu korkutan bir konuda sorduğu sorular için sizin beden dilinizin çok büyük bir etkisi vardır. Sizin sakin olduğunuzu görürse o da sakinleşecektir.
Yaşına uygun cümleler kurun
Çocuğunuzun sorularına cevap verirken onun kafasını daha da bulanıklaştıracak karmaşık cümlelerden, ifadelerden kaçının. Mümkün olduğu kadar kısa cümleleri ve somut örnekleri seçmeniz onun merakını gidermenize yardımcı olacaktır. Eğer sorduğu soruya dair yaşantısal örnekleriniz varsa onları da çocuğunuzla paylaşmanız somutlaştırma adına faydalı olabilir.
Bilgiyi beraber arayın
Çocuğunuzun tüm sorularına cevap vermek yerine zaman zaman siz de ona soru sorabilirsiniz. Örneğin “Anne neden çimleri suluyorlar?” diye sorduğunda “Sence neden olabilir” diyerek onun da fikir üretmesini sağlayabilirsiniz. Özellikle yaşı biraz daha büyük çocuklar için, bilgiye nereden ulaşabilecekleri konusunda yardımcı olmak da yeni soruların cevaplarını ararken iyi bir rehberlik sağlayacaktır.
Sizin cevaplarınız onun düşünme şeklinin iskelesidir
Çocukluk döneminde sorularına ciddi cevap alan çocukların, düşünme becerilerinin geliştiği bilinmektedir. Sizin rasyonel, neden-sonuç ilişkisine dayalı vereceğiniz cevaplar ileriki yaşlarda çocuğunuzun kendi sorularına cevap ararken vereceği cevapların ve düşünme şeklinin temelini oluşturacaktır. Bu nedenle nasıl düşünen bir birey olmasını istiyorsanız, cevaplarınızı bugünden o yöntemle vermeye önem verin.