Çocuklarla Yemek Yapmak

Çocuklarla yemek yapmak hem eğlenceli hem de biraz karmaşık bir konudur. Çocuğunuzun kendi yemeğini yapabilen ve kendine yetebilen bir birey olmasın istiyorsanız kolları sıvayın.

Zarar göreceklerinden mi korkuyorsunuz? Her yerin un olacağından mı korkuyorsunuz? Yiyecekleri boşa harcamaktan nefret mi ediyorsunuz? Bunları hiçbiri olmadan da çocuklarla yemek yapmak mümkün. İşte çocuklarla yemek yapmanın eğlenceli yolları.

Çocuğunuzla Yemek Yapmanın Eğlenceli Yolları

Basit Tariflerle Başlayın

Hemen upuzun malzeme listesi olan bir tarife girişmeyin. Dayanıklılıklarını ve becerilerini basit tariflere alıştırarak geliştirin.

Araçları kullanmalarına izin verin: The Balanced Kitchen bloğundan Jessica Braider, “6 yaşındaki çocuğum patates ezici kullanmaktan büyük keyif alıyor” diyor. “Sıkıcı bulduğunuz şey en çok sevdikleri şeyler olabilir” diyor.

Sarımsak soymasına izin verin: Beslenme uzmanı Birgit Waites, “Yıllardır sarımsak soymadım” diyor. Çocuklar silikon soyma araçlarını kullanabilirler. Tehlike oluşturabilecek araçlardan uzak durun. Fakat silikon malzemeler idealdir.

Baharat koymasına izin verin: Siz bir yemeği pişirikren çocuğunuz da onun baharatlarını ekleyebilir. Böylece baharatlar hakkında ve istediği baharat hakkında da konuşabilirsiniz.

Haşlanmış yumurtaları dikkatlice soymasını izleyin: Çocuklar bir şeyleri dikkatle yapmayı çok severler. Haşlanmış yumurta doğuduktan sonra bırakın çocuğunu onu kendisi soysun. Böylece hem kendi yemeğini hazırlamaya alışır, hem de eğlenir.

Birlikte salata yapın: Okul öncesi çocuklar yeşillikleri parçalara ayırabilir. Çocuklar bir yemek yapmaya yardımcı olduklarında, yemek yemeleri daha olasıdır. Bu yüzden onları yeşillikleri parçalara ayırmakla görevlendirin.

Karışıklığa Hazır Olun

Çocuklarla yemek yapmak demek, karışıklığa hazır olmak demektir. Elbette işin içinde bir çocuk olduğunda etraf biraz dağılabilir. Fakat bunu zaten biliyorsunuz. Peki bunu önlemenin bir yolu var mı? Maalesef yok. Belki büyüdüğünde artık etrafı dağıtmaz. Ama şimdi bu karışıklığa hazır olmanızda fayda var. Yine de birlikte yemek yapmaktan vazgeçmeyin.

Etrafı daha az dağıtması için ona örnek olabilirsiniz. Önlüğünüzü giyin ve ona da bir önlük verin. Etrafa bir şeyler saçmamaya çalışın, ondan da böyle davranmasını isteyin. Siz nasıl yapıyorsanız, onu da öyle yapması konusunda uyarın. Bunu sert bir dille yapmayın. Güzelce anlatın. Sorumuluk almak onu hevesli yapacaktır.

Ona sorumlu olduğu bir alan verin. Oranın temizliğinden ve düzeninden sorumlu olsun. Karıştırması için bir kase mi verdiniz, işi bitirdiğinde masası temiz olmalı. Ya da patatesi ezmesine izin mi verdiniz, o halde patatesi ezdikten sonra mutfak aletini lavaboda birlikte yıkayın. Sorumluluk verin, fakat gözünüz üzerinde olsun.

Güvenli Bir Ortam Hazırlayın

Çocuğunuzla birlikte mutfağa girerken tehlikelerin farkında olmalısınız. Bıçaklar, mutfak robotları, kesici aletler… Tüm bunları çocuğunuzdan uzak tutmalısınız. Bu araçları kullanmasına izin vermemelisiniz. Kesici olmayan, silikon ya da tahta olan araçları güvenle kullanabilirler.

Yemek Yaparken Konuşun

Çocukken sevdiğiniz yemekler hakkında konuşun. Annenizin tariflerinden bahsedin. Pazarlarda eskiden neler olurdu, şimdi neler var. Hepsini anlatın. Hiç sebze yetiştirdiniz mi?  Yetiştirmek ister mi? Mümkün olduğunca yemek üzerine konuşun. Ona kendi kendine yetebilen bir birey olmayı böyle öğretebilirsiniz.

Yemeklere Yorum Katmasına İzin Verin

Bırakın kendi tariflerini oluştursun. Tezgaha bazı malzemeler çıkarın ve onlarla neler yapmak istediğini sorun. Böylece yemeği yemek konusunda da daha istekli olacaktır. Yaptığı yemek hakkında yorum yapın, gelişmesini sağlayın.

Her Çocuğa Yemek Yapmayı Öğretin – Jamie Oliver

Çocuklarla yemek yapmak neden önemli? TED Ödülü sahibi Jamie Oliver, çocuklara yemek yapmayı öğretmenin öneminden bahsediyor:

Mevcut şartlar altında, her bir Amerikalı çocuk okuldan 10 tarifi pişirebilecek şekilde mezun olursa bu onların hayatını kurtaracaktır. Yaşamsal beceriler.

Bu şu demek, bu kişiler yemek pişirme prensipleri içinde kendilerince sağa sola giden genç öğrenciler, genç ebeveynler olabilecekler. Ekonomik krizin bir daha ne zaman ortaya çıkacağı önemli değil. Eğer yemek pişirebiliyorsanız, krizin çok da önemi yoktur. Eğer pişirebiliyorsanız, zamanın çok da önemi yoktur. İş ortamı. Bu konuda fazla konuşmadık. Biliyorsunuz, artık çalışanlarına ne yedirdikleri ya da ne gibi seçenekler sundukları kurumsal şirketlerin sorumluluğunda. Buralarda çalışanlar Amerika’nın çocuklarının anne ve babaları. Marissa, babası onun kollarında öldü. Sanırım, kurumsal Amerikan şirketleri çalışanlarını düzgün beslemeye başlasa epey mutlu olurdu. Kesinlikle ihmal edilmeyecek bir konu bu. Şimdi eve tekrar dönelim.

Bakın, bunları yapmamız mümkün, hepsi yapılabilir.

Hem bunlara özen gösterebilir hem de ticari olabilirsiniz. Kesinlikle. Ama ev, yemek pişirmeyi yeni nesile tekrar aktarmaya başlamalı. Kesinlikle, bunu bir felsefe aktarımı olarak yapmalı. Bu aynı zamanda benim için çok da romantik. Şimdi bir kişi eğer üç kişiye yemek pişirmeyi öğretirse ve bu kişiler de üç arkadaşlarına öğretirlerse ve bu sadece 25 defa tekrar ederse bu tüm Amerika’nın nüfusu demek. Romantik, evet, ama daha da önemlisi bu insanların her birinin bireysel çabalarının bir fark yarattığını göstermek adına çok önemli. Kaybolanı yerine koymalıyız. Huntington Mutfağı. Bu programı yaptığım yer, Huntington, ve biliyorsunuz, bu insanları özendirerek bir değişim sağlamayı umduğumuz bir prime time programımız yayında. Gerçekten bu değiimin olacağına inanıyorum. Huntington Mutfağı. Bir toplum ile çalışıyorum. Okullarda çalıştım. Bölgedeki her bir okulu abur cuburdan, taze besinlere çevirecek sürdürülebilir bir fon buldum. Yılda okul başına 6.500 Dolar.

Tek gereken bu. Okul başına 6.500 Dolar. Mutfak, ayda 25.000 Dolara çıkıyor. Tamam mı? Bu, yılda 5000 insan eder, nüfusun yüzde 10’u. Ve insanlar insanlarla. Yani, yerel aşçılar yerel insanlara öğretiyor. Bedava yemek kursları arkadaşlar, ana cadde üzerinde bedava yemek kursları. Bu gerçek, net olarak elle görülebilir bir değişim. Amerika’nın her yerinde, eğer geriye bakarsak pek çok güzel şey oluyor. Çok fazla güzel şey oluyor. Amerika’da ortalıkta harika şeyler yapan melekler var. okullarda, çiftlikten okula çevrilmiş yerlerde, bahçelerde, eğitim. Bunu halihazırda yapan harika insanlar var. Sorun, bu yaptıklarını bir yandaki okula, sonra bir yandakine sonra bir yandakine geçirebilmekte. Ama nakit yok. Bu melekleri ve uzmanları bir an önce tanımalıyız. Onları tanımlamalı ve ihtiyaçları olan ve yaptıkları işi iyi yaptıkları bu işi devam ettirmelerini sağlayacak kaynakları bulmalıyız. Amerika’daki işletmelerin desteğe ihtiyacı var. Bayan Obama’nın da öyle, istediklerini yapmak için.

Ama bakın, biliyorum karşınızda bir İngilizin durup bunlardan bahsetmesi sizin için çok tuhaf. Ama tek söyleyebileceğim şu, ben önemsiyorum. Ben bir babayım ve bu ülkeyi seviyorum. Ve gerçekten inanıyorum ki eğer bu ilkede bu değişimi gerçekleştirebilirsek, dünyada da güzel şeyler olacak. Eğer bunu Amerika yaparsa inanıyorum ki diğer insanlar da takip edecekler.

Bu inanılmaz derecede önemli.

Ben Huntington’da iken, yolunda gitmeyen bazı şeyleri halletmeye çalışıyordum. Düşündüm ki eğer sihirli bir değneğim olsa ne yapardım? Dedim ki Amerika’daki en etkin ve çarpıcı insanların karşısına çıkıp konuşmak isterdim. ve bir ay sonra TED’den bir telefon aldım ve bana bu ödülü verdiler. İşte karşınızdayım. Öyleyse, benim dileğim şu, Disleksik olduğum için biraz yavaş olsa da Benim dileğim her bir çocuğu yemekler konusunda eğitecek güçlü ve sürdürülebilir bir harekete yardımcı olmanız aileleri tekrar yemek pişirme konusunda özendirmeniz ve her yerdeki insanları şişmanlıkla savaşta yüreklendirmeniz.

Teşekkür ederim.