F harfi ile başlayan deyimler ve anlamları hakkında her şeyi bu sayfada bulabilirsiniz. Deyimler örnekleri, Türkçe deyimler, en güzel deyimler.
F Harfi ile Başlayan Deyimler Örnekleri ve Anlamları
A | B | C | Ç | D | E | F | G | H | I | İ | K | L | M | N | O | Ö | P | R | S | Ş | T | U | Ü | V | Y | Z |
Faka basmak
Tuzağa düşmek, aldatılmak.”Beni nasıl faka bastırdılar anlayamadım bir türlü!”
Fareler cirit oynamak
Bir yer ıssız olmak, kimseler bulunmamak.”Koca köyde fareler cirit atıyordu.”
Farkına varmak
Gözüne çarpmak, orada bulunduğunu anlamak, fark etmek.”O kalabalıkta senin farkına varacaklarını sanmıyorum.”
Felce uğramak
- Bir işin tamamen bozulması, durup ilerleyemez olması.
- Hastalık sebebiyle organlarının bir kısmı çalışamaz duruma gelmek, kötürüm olmak.”Yaptığımız işin felce uğramasından korkuyorum.”
Feleğin çemberinden geçmek
Hayatta çok günler görmüş, acı tatlı olaylar yaşayıp tecrübe kazanmış, olgunlaşmış.”O ihtiyar mı? Feleğin çemberinden geçmiş biridir o.”
Fellik fellik aramak
Telâşla, hemen her köşeye bakarak heyecanla aramak.”Bütün her yeri fellik fellik aradım ama bıçağı bulamadım.”
Felsefe yapmak
Olayların sebep ve sonuçları üzerine kendince birtakım soyut düşünceler ileri sürmek.
Fena etmek
Kötü duruma düşürmek, işini bozmak, zor durumda bırakmak, dövmek.”Biraz daha konuşursan seni fena edeceğim.”
Fener alayı
Bayram gecelerinde kalabalık halk topluluklarının, ellerinde fener veya meşalelerle şehri dolaşarak yaptıkları gösteri.
Feragat sahibi
Gönlü tok, özveri gösterebilen, fedakârlık yapabilen.
Fermanlı deli
Deli olduğu herkesçe bilinen, zır deli.”Halk bu ülkeyi fermanlı delilerin eline bırakmayacaktır.”
Ferman dinlememek
Kural, yasa, söz dinlememek; hiçbir yerden buyruk almamak.”Âşığın gönlü ferman dinlemez oldu.”
Fesat kumkuması
Tamamiyle kötülük düşünen, insanları birbirine düşürecek işler yapan, ortalığı karıştıran.
Fırıldak çevirmek
Düzen kurmak, hileli iş görmek.”Yine ne fırıldak çeviriyorsun sen?”
Fırsat düşkünü
Çıkar sağlamak, kötülük yapmak için fırsat kollayan kimse.”Fırsat düşkünü insanlardan nefret ederim.”
Fikir almak
Birinin düşüncesinden yararlanmak.”Fikir alınacak insanlar konularında ehil kişiler olmalı.”
Fikir vermek
- Bir konuda düşüncesini bildirmek.
- Bir konuda yol gösterici bilgi edinmek.”Nasıl yapmalıyım? Bana biraz fikir versenize.”
Fikir yürütmek
Bir konu üzerinde kendi düşüncesini söylemek, tahminlerde bulunmak.”Bu konuda fikir yürütmek işime gelmiyor.”
Fincancı katırlarını ürkütmek
Zararı dokunacak bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak.”Kaymakamla konuşurken dikkatli ol, fincancı katırlarını ürkütme sakın!”
Fink atmak
Hiçbir şeye aldırmadan gönlünce gezip eğlenmek, şurada burada oynayıp zıplamak.
Fiskos etmek
Birilerinin bulunduğu bir yerde birkaç kişi gizlice ve alçak sesle konuşmak.”Utanmıyor musunuz bu kadar kişi içinde fiskos etmeye?”
Fitil olmak
- Çok içip sarhoş olmak.
- Aşırı ölçüde kızmak.”Fitil oluyorum şu adamın hareketlerine!”
Fitne sokmak
İnsanları birbirine düşürecek, aralarını bozacak davranışta bulunmak, sözler sarf etmek.
Fiyat biçmek
Bir şeyin değerini belirlemek, para karşılığını tespit etmek.”Bu malın fiyatını biçmek o kadar kolay değil.”
Fiyatı dondurmak
Fiyatın yükselmesini önlemek, fiyatların olduğu gibi kalmasını sağlamak.”Belediye et fiyatlarını dondurmaya yanaşmıyor.”
Fiyat kırmak
Fiyatı birilerinin verdiğinden az vermek, fiyatı düşürmek.”Müteahhitlerden ikisi anlaşarak ihalede fiyat kırma yoluna gittiler.”
Fol yok yumurta yok
Ortada (bir konu ile ilgili) hiçbir belirti olmadığı hâlde varmış gibi bir kuşkuya düşmek.”Henüz ortada fol yok yumurta yok, sen adama para ödemeye kalkışıyorsun.”
Fora etmek
Açmak, çözmek.”Bütün yelkenleri fora ettik.”
Formül bulmak
Bir çözüm, işi çözümleyecek çıkar yol bulmak.”Sabahtan beri bir formül bulmaya çalışıyorum, sense yatıyorsun!”
Forsu kalmamak
Sözü geçmez olmak; bir konuda saygınlığı, gücü kalmamak.”Adamları arasında da forsu kalmayacak onun.”
Foyası meydana çıkmak
Yalanı, dolanı, hilesi, kötü niteliği, kusuru ortaya çıkmak.”Yakında onun da diğerleri gibi foyası meydana çıkacak.”
Fukara babası
Yoksulları koruyup gözeten, onlara yardım elini uzatan, elden geldiğince yardım etmeyi seven kimse.
Funda demir etmek
Demir atma komutu vermek.”Körfeze iyice girince kaptan funda demir edin dedi.”
Fütur getirmemek
Bezginlik getirmemek, umutsuzluğa düşmemek.”Sakın fütur getirme, göreceksin başaracağız.”
Deyimler ve anlamları hakkında aradığınız her şeye sayfamızdan ulaşabilirsiniz.