CiciPedia

L Harfi ile Başlayan Deyimler ve Anlamları

L harfi ile başlayan deyimler ve anlamları hakkında her şeyi bu sayfada bulabilirsiniz. Deyimler örnekleri, Türkçe deyimler, en güzel deyimler.

L Harfi ile Başlayan Deyimler Örnekleri ve Anlamları

ABCÇDEFGHIİKLMNOÖPRSŞTUÜVYZ

l Harfi ile başlayan deyimler ve anlamları

Laçka olmak

  1. Herhangi bir iş gevşek ve düzensiz yürütülmek.
  2. Mil ya da vida gibi makine bölümleri eskiyip aşınarak işe yaramaz hâle gelmek.”Bu vidalar laçka olmuş, kol tutmuyor.”

Lafa boğmak

Birinin söz söylemesine fırsat vermeyip meseleyi gereksiz ve boş sözlerle anlaşılmaz kılmak, gürültüye getirip uzatmak.

Laf (söz) altında kalmamak

Bir münakaşa sırasında söylenen her dokunaklı söze karşılık vermek, söz altında ezilmemek.

Laf (söz) aramızda

“Söyleyeceğim sözleri başka biri duymasın, bilmesin, konuştuklarımız aramızda kalsın” anlamında kullanılır.”Laf aramızda, Ali yine öç alacağım demeye başlamış.”

Laf atmak

  1. Dokunaklı sözlerle sataşmak, uzaktan işittirmek.
  2. Karşılıklı söyleşmek, konuşmak.
  3. Sözle sarkıntılık etmek.”Laf atarak beni tahrik etmeye çalışıyorlardı.”

Lafa tutmak

Birini konuşarak, gereksiz meseleler anlatarak işinden alıkoymak.”Onu biraz lafa tutup oyalamaya başladılar.”

Laf ebesi

Söyleyecek sözü bol olan, her söze karışan, herkese söz yetiştiren, çok konuşan.”Laf ebeliğini bırak da ne söyleyeceksen söyle!”

Laf etmek

  1. Konuşmak.
  2. Bir şeyi dedikodu konusu yapmak.”Akşam buluşalım da iki çift laf edelim.”

Lafı (sözü) ağzına tıkamak

Birinin sözünü bitirmesine fırsat vermemek, onu susmak zorunda bırakmak, konuşmasını önlemek.”Ağzını açar açmaz lafı ağzına tıkadılar adamcağızın.”

Lafı (sözü) ağzında gevelemek

Söylemek istediğini açık olarak bir türlü söyleyememek, şundan bundan bahsetmek.”Beni görünce şaşırdı, lafı ağzında gevelemeye başladı.”

Lafı ağzında kalmak

Söyleyeceğini söylemeye zaman bulamamak, konuşmasını bitirememek.

Lafı (sözü) çevirmek

Konuşmasının sakıncalı bir biçim aldığını fark edince söze başka bir yön vermek, başka konuya geçmek.”Beni görünce birden nasıl da sözü çevirdi.”

Lafını (sözünü) etmek

Bir şey üzerinde konuşmak.”Artık lafını etmeyin şu adamın!”

Lafını (sözünü) bilmek

Tutarlı ve mantıklı konuşmak, sakıncalı olmayan ve birini kırmayan sözler söylemek, saygılı ve yerinde konuşmak.”O daima lafını bilir bir insan olmuştur.”

Laf işitmek

Birisi tarafından paylanmak, azarlanmak,”Çabuk ol, senin yüzünden laf işiteceğiz öğretmenden.”

Laf olsun diye

Rastgele, belli bir amaç gütmeden.”Kızma canım, laf olsun diye söylemiştir o sözleri.”

Laf (söz) taşımak

Aralarını açmak maksadıyla birinin bir kimse hakkında söylediği hoş olmayan sözlerini o kimseye ulaştırmak, söz getirip götürmek.”O laf taşıyıcı adamdan uzak durmalısın.”

Laf (söz) yetiştirmek

Bir söze karşılık vermekte gecikmemek, durmadan konuşmak.

Laf (söz) yok

“Kusursuz, eksiksiz, eleştirilecek bir yanı dahi yok” anlamında kullanılır.”Arkadaşıma laf yok, o mert mi mert biridir.”

Lâhavle çekmek

Sıkıntıyı, öfkeyi gidermek, sabır telkin etmek için “Lâhavle” ile başlayan duayıokumak. “Lâhavle çekmeden başka bir şey yapamadım.”

Lamı cimi yok

“Hiçbir bahane, itiraz, mazeret, duraksama, karşı gelme yok” anlamında kullanılır.”Lamı cimi yok, bu akşam bize geleceksiniz, tamam mı?”

Lastikli söz

Değişik mânâlara gelen söz.

Leb demeden leblebiyi anlamak

Daha sözün başında ne demek istediğini anlamak, anlayışlı ve kavrayışlı olmak.

Leke sürmek

Suç yüklemek, birinin onurunu sarsacak biçimde iftirada bulunmak.”Zorla kadıncağıza kara bir leke sürdüler, Allah`tan hiç korkmadılar.”

Leşini çıkarmak

Çok feci dövmek.”Beş kişiydiler, adamın leşini çıkardılar.”

Leşini sermek

Öldürmek.”Ben de onun leşini sermezsem…”

Leyleğin yuvadan attığı yavru

Yakınlarından ilgi görmeyen, çevresinin uzaklaştırdığı kimse.

Lokma ağzında büyümek

Herhangi bir sebepten, acı ya da üzüntüden dolayı lokmasını yutamamak, yiyememek.”Ağzında lokmalar büyümeye başladı, gözleri dolu dolu oldu.”

Lokmasını saymak

Birinin ne kadar yediğine bakmak, çok yiyeceğinden korkmak.

Lök gibi oturmak

Bir yere bütün ağırlığıyla çökmek, oturup kalmak.”Sedire lök gibi oturunca gacur gucur sesler duyuldu.”

Lügat paralamak

Anlaşılmaz, süslü, parlak, ağdalı, konuşma dilinde geçmeyen kelimelerle konuşmak.”Lügat paralamak hoşuna gitmeye başlamıştı.”

Lüpe konmak

Değerli bir şeyi bedavadan, emek sarf etmeden ele geçirmek.

Deyimler ve anlamları hakkında aradığınız her şeye sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

26 Yorum

26 Yorum

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir