Doğum Sonrası Diyet Tehlikeli Olabilir

Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, doğum sonrası diyetin tehlikeli olduğunu belirtti.

Kilo almak ve alınan kiloları verememenin yeni anneler için kaygı verici olduğunu ifade eden Selçuk, “Fazla kilolar ne zaman verilmeli? Anne sütü alan çocuk ilk 3-4 ayda normal bir gelişim gösterir. Dört aydan sonra büyüme hızı yavaşlamaya başlar. 6. aydan sonra ise bebek besinlere başlar. Gebeliğinde fazla kilo alan anneler, hamileliğin ilk 4 ayını atlattıktan sonra, toparlanma dönemi sonrası diyet yapmaya başlayabilir.” dedi.

Kilolar ne kadar süre içinde verilmeli sorusuna Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, “Yapılan çalışmalar hamilelik sonrasında emziren annenin, haftada yarım kilo vermesinin, vücut gereksinimleri ve süt salgılanması açısından kendisine herhangi bir zararının olmadığını göstermiştir.

Buna göre, hamilelik sonrasında ayda 2 kilo vermek normaldir. Gebelikle alınan kiloya göre, annelerin kilo verme süresi ise kişiye göre değişir. Unutmamak gerekir ki, hamilelikte fazla kilo alındı ise kilo verme sürecini uzun tutmak kiloyu korumanın en önemli adımı olur.” diye cevap verdi.

Şefika Aydın Selçuk, hızlı kilo kaybında; kas kaybı, yorgunluk, baş ağrısı, kan şekerinde düşme, stres, ağız kokusu, kemik mineralizasyonunda azalma yaşanabileceğini söylüyor.

Selçuk, emziren annelere şu beslenme önerilerinde bulundu:

”Anne adaylarının emzirme döneminde, gebelik dönemine göre daha fazla sıvı almaları gerektiğini kaydeden Diyetisyen Selçuk, bu süreçte su metabolizmasında artış olduğunu belirtiyor ve emziren annelere önerilerde bulunuyor: Emziren annenin sıvı alınımını artırmak gerekir.

Günlük alınan toplam sıvı miktarı yaklaşık 3000 ml olmalıdır. Bu miktar pratik ölçüler ile 12 su bardağı su, süt, ayran, hoşaf, komposto, limonata, şerbet ve meyve suları şeklinde olabilir. Çay ve kahve gibi içecekler ise süt verimini azaltır. Pekmez kan yapıcıdır, şeker boş enerji kaynağıdır. Şeker yerine tatlı olarak pekmez yenmesi, kansızlığa karşı alınacak önlemlerden birisidir. Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir gibi besinler, diyetisyenin belirttiği miktarlarda, düzenli olarak tüketilmelidir.

Her gün 1 adet yumurta ve 1 porsiyon etli sebze yemeği veya kuru baklagil yenmelidir. Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur karışımı yemekler; portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketilmelidir. Bireysel özelliklere göre, gaz yapıcı besinler bu grubun içinden çıkarılabilir.

Vitamin yönünden zengin sebze ve meyveler, diyetin her öğününde olmalıdır. Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren hazır besinleri ise tüketmemek gerekir. D vitamini besinlerde bulunmaz. Ancak güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır. Bu nedenle emziren annenin güneşlenmesi gerekir. Yemeklerde, mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır.

Doğal besinlerden yeteri kadar alınmayan iyot, ancak iyotlu tuzun kullanılması ile anne sütünden bebeğe geçer. Kuru meyveler ve kuru yemişler, yoğun enerjileri yanında, demir ve kalsiyum gibi minerallerden de zengindir. Ağırlık kontrolü de yapılarak, bu besinler tüketilebilir. Kansızlığa neden olduğundan, yemeklerle birlikte çay içilmemelidir.

Çayı, kuşluk ve ikindi gibi öğün aralarında, yani yemek yendikten 1-2 saat sonra, limonlu ve açık olarak içmek gerekir. Çay ve kahve yerine içecek olarak ıhlamur, nane, papatya, kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine, taze sıkılmış meyve suları, ayran, limonata tercih edilmelidir.”