Tiyatro, hareket ya da sözle bir kurguyu canlandırma sanatıdır. Tiyatro gösterisi, bir öyküyü ya da durumu canlandırdığı gibi, bir hayvanı, bir insanı ya da bir eşyayı temsil edebilir.
Tiyatro, tarih boyunca toplumlarla birlikte değişmiştir. Eski çağlarda, tiyatrolar dağların ve tepelerişn yamaçlarında kurulmuştur.
Romalılar döneminde, taştan yapılmış büyük alanlarda tiyatro gösterileri yapılırken, zamanla opera binaları yapılmıştır.
18.yüzyıldan sonra ise tiyatro bir sanat kolu olarak kabul görmüş ve tiyatro için okullar açılmıştır.
Tiyatro kültürel gelişmeyi sağlayan önemli güçlerden biridir. Toplumu ortak problemler karşısında bilinçlendirme, özgür düşünme bilincini aşılar. Toplum için hem eğitici hem de geliştirici bir role sahip olan tiyatronun hem tiyatroculara hem de tiyatro izleyicilerine katkısı vardır.
Tiyatronun tiyatro sanatçılarına katkısı:
- Dayanışmayı öğretir,
- Toplumsal sorumluluk duygusunu geliştirir,
- Düşünceyi eyleme geçirmeye kolaylık sağlar,
- Topluluk içinde konuşmayı öğretir,
- Sanat dallarına karşı ilgi sağlar,
- Estetik algılama yeteneğini geliştirir
Tiyatronun izleyicilere katkısı
- Kamu bilinci sağlar,
- Sorunlar üzerine düşünmeyi öğretir,
- Toplumsal sorumluluk duygusunu geliştirir,
- Olaylara eleştirel yaklaşabilmeye yardımcı olur,
- Toplumsal duyarlılığı artırır,
- Birey ve toplum ilişkilerinin nedenlerini anlamaya yardımcı olur
Tiyatro, topluma eleştirel bakış açısı sağlayan, sorunlar üzerinde nitelikli düşünmeye teşvik eden bir sanat dalıdır. Her yıl 27 Mart’ta kutlanan Dünya Tiyatrolar Günü kapsamında, tiyatronun bu işlevleri ve önemi unutulmamalıdır.