Emzirirken hamile kalmak bebeğin sağlığı açısından endişe yaşanmasına neden oluyor. Genellikle “süt korur” düşüncesiyle yeni doğum yapmış kadınların yeniden hamile kalmayacağı düşünülüyor. Ancak doğumdan sonra korunmasız cinsel ilişki, yeni gebeliğe neden olabiliyor. Bu durumda hem anne karnındaki bebeğin etkilenmemesi hem de yenidoğan bebeğin gelişiminin zarar görmemesi açısından sürece dikkat edilmesi gerekiyor.
Yeni doğum yapan ve bebeğini emzirmeye devam eden kadınlar, hamile kaldıklarını öğrendiklerinde emzirmeye devam edip etmeme konusunda kararsız kalabiliyor. Hamileyken bebeği emzirmeye devam etmenin düşük, erken doğum ya da bebek zehirlenmesi gibi durumlara yol açabileceği düşünülüyor. Ancak bu düşüncelerin hiçbir bilimsel temeli bulunmuyor. Yapılan birçok araştırmaya göre hamileyken emzirmeye devam etmenin herhangi bir zararı bulunmuyor. Ancak hormon düzeyinin bu denli hızlı değişmesi, anne psikolojisini ve bebek gelişim sürecini olumsuz etkileyebiliyor.
Emzirirken Hamile Kalınması Durumunda Dikkat Edilmesi Gerekenler
Emzirirken hamile kalmak, çok sık görülen bir durum olmadığı gibi, özellikle genç kadınlarda yaşanıyor. Anne karnındaki bebeğin gelişimine zarar vermemek ve yenidoğan bebeğin sağlıklı beslenmesini sağlayabilmek için bazı noktalara dikkat edilmesi gerekiyor.
- Gebelikle ilgili herhangi bir sağlık sorunu olup olmadığından emin olmak için kontrollerin düzenli olarak yapılması gerekiyor.
- Hormon düzeyinin değişmesi, gebeliğin devam etmesi ve bebeğin emzirilmesi gibi süreçler nedeniyle anne vücudu daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle beslenme düzenine dikkat edilmesi, takviye vitamin alımı ve egzersiz yapmak önem taşıyor.
- Riskli gebeliklerde ya da sağlık açısından zor geçen hamileliklerde, cinsel ilişkiden kaçınmak gerekebilir. Düşük veya erken doğum riskinin artmasını önlemek için emzirirken hamile kalan kadınların, doğum sürecine kadar cinsel ilişkiye girmemeleri ya da bu süreçte dikkatli olmaları şart.
- Yetersiz dinlenme aşırı yorgunluğa ve buna bağlı strese neden olabilir. Bununla birlikte tansiyon, baş dönmesi ve baş ağrısı gibi sorunlar da ortaya çıkabilir. Dolayısıyla doğumdan kısa süre sonra hamile kalınması durumunda, dinlenme süresinin artırılması gerekir.
- Emzirme sürecinde doğru pozisyonların seçilmesi önem taşıyor. Anneyi yoran ya da bebeğin yeterli şekilde süt emmesini engelleyen pozisyonlar bebek gelişimi açısından sorun yaratabilir. Aynı zamanda bebekte yanlış emzirme pozisyonları nedeniyle gaz oluşması, annenin daha fazla yorulmasına yol açabilir.
Yeni doğum yapan kadınların, vücut sistemlerinin yeniden güçlenmesi, hormonal düzenin sağlanması ve bedenin eski formuna dönmeye başlaması oldukça önemlidir. Bu tür fizyolojik durumların yanı sıra psikolojik olarak da gebelik, doğum, lohusalık gibi süreçlerin getirdiği stresin tamamen sona ermesi, anne sağlığı açısından değerlidir. Tüm bu süreçler her kadında farklı şekilde işlediğinden, yeniden hamile kalmak için net bir zaman vermek doğru değildir. Hamilelik yaşı, genel sağlık durumu ya da gebelik riskleri gibi durumlar göz önünde bulundurulduktan sonra, yeniden gebelik düşünmeye başlanmalıdır.
Doğumdan sonra yeniden hamile kalmak için en az 12-24 ay arası zaman gereklidir. Bu süreçte hem yeni doğan bebeğin süt ihtiyacının karşılanması hem de vücut sisteminin tamamen hamilelik öncesi düzenine dönmesi sağlanabilir. Yaş faktörü de yeniden hamile kalma süresini etkiler. 21-27 yaş aralığındaki kadınlarda, doğumdan 1 yıl sonra hamile kalmak genellikle sağlığı olumsuz etkilemez. Ancak yaş ilerledikçe hem erken doğum ve düşük riski oluşması hem de hamileliğin anne sağlığını olumsuz etkilemesi söz konusu olur. Bu nedenle doğumdan sonra, gebeliğe belli bir süre ara verilmesi ve vücudun kendini toparlamasına zaman tanınması önem taşır.