Ergenlerin aileleriyle sorunları olması, aile çocuk ilişkisini sekteye uğratabilir. Peki ergenlik döneminde çocuğa nasıl yaklaşmalı? Ergenlik döneminde çocuk ebeveyn ilişkileri nasıl olmalı?
Çocukluk döneminden erişkinlik dönemine geçiş süreci olarak adlandırılan ergenlik döneminde, ebeveynlerin çatışma durumlarına dikkat etmesi ve özgürlük sınırlarını yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor.
Birey, çocukluk evresinde ailesine karşı alıcı durumdayken ergenlikte bu durumun değiştiği, ergenin aileden uzaklaşmaya başladığı görülür. Ergen, yaşam hakkında kendi düşünce ve duyuş biçimlerini anlayabilmek için ailesinden uzaklaşmaktadır.
Düşünce alanında sadece anne babadan gelen etkiler yerine başkalarının düşüncelerini de içine alan yeni alanlara ilgi duymaktadır. Artık ergen, ailesinde gördüğü davranış biçimlerini grubun davranış ölçülerine uyarlamaya çalışır. Ergenin bu tür davranışının temelinde başkaları tarafından beğenilmek, kabul edilmek isteğiyle şiddetli bir bağımsızlık arzusu ve yetişkinlere kendisini bağımlı kılan bağlardan kurtularak kendi kişiliğini kanıtlama gereksinimi bulunmaktadır. Büyümeyle yeni olanaklar edinen ergen, kendini yetişkin olarak kabul ettirme çabası içindedir. Ergen bu yolla kişiliğini kabul ettirmeye çalışırken bazı kaygılar duyar ve bu kaygılar sonucu sık sık isyan eder.
Ergen ve Psikiyatri Uzmanı Doktor Zafer Atasoy, ergenlik döneminde çocuklara konacak yasakların uygulanmasını sağlamak ve özgürlük sınırlarını net bir şekilde çizmenin çoğu zaman mümkün olmadığını belirtti.
Ergenlik Döneminde Hangi Davranışlar Görülür?
13-19 yaş arasında tamamlanan ergenlik döneminde, çatışma ve bunalımların en fazla görüldüğü dönem 14-18 yaş arasında olduğu gibi, ergenlik çatışmaları bireysel, sosyal ya da aile içerisinde kendini gösterebiliyor.
Ergenin yakın çevresinde kendini ifade edebilmesi bu dönemde büyük önem taşıdığı gibi, kendini yeterince ifade edemeyen ya da yakın çevresinde yer bulamadığını düşünen ergenler, bunalıma girebiliyor.
Ergenlik döneminde, sosyal çevrede değişiklikler görülebildiği gibi, ergenler arkadaşları ile daha yakın ilişkiler kurup, ailelerinden uzaklaşabiliyor. Anlaşılmadığını, kendisine yeterince ilgi gösterilmediğini ya da sahip olduğu özelliklerin değer görmediğini düşünen ergenler, kendisi ile ortak fikri paylaşan arkadaşları ile sıkı bağlar kurabiliyor.
Arkadaşlık ilişkilerinin ergenlik döneminde büyük önem kazanması, arkadaşların birbirini etkilemesine de ortam hazırlıyor. Bu dönemde, madde bağımlısı olan ergenler, diğer ergenlerin de bu durumdan etkilenmesine yol açabildiği gibi, arkadaşlar evden uzaklaşma, depresyon gibi duygu durumlarda da birbirlerinden etkilenebiliyor.
Ergenlik döneminde, özgürlük sınırının iyi belirlenmesi, çatışmaların azalmasını sağladığı gibi, ergenlerin kendilerini değersiz, yalnız ya da etkisiz hissetmesinin de önüne geçiyor. Yetişkinliğe geçiş aşamasında, ergenlerin kararlarına saygı duyulması şart olduğu gibi, kuralların ve sınırların birlikte çizilmesi gerekiyor.
Ergenlik Döneminde Ebeveynler Nasıl Davranmalı?
Ergenlerin aileleriyle sorunları olduğu biliniyor. Bu durumda ne yapılmalı? Çocuk ve Ergen Terapisti Uzman Psikolog Gani Eser, çocukların farklı olduklarının kabul edilmesi ve eleştiride aşırıya kaçmamanın ergenlik döneminde önem taşıdığını söyledi.
Ölçülü Olunmalı: Ergenlik döneminde kabul görme ve onaylanma isteği oldukça fazla olduğu gibi, çocuklar bu dönemde yaşadıkları çevreyi daha fazla sorgular.
Ergenlik döneminde farklı konularda duyarlılık geliştirebilen çocukların eleştirilmesi kendilerini baskı altında hissetmelerine neden olacağı gibi, çocuğun eleştirilmeden sürekli övülmesi kendisini geliştirmesini engeller.
Farklılıkları Anlayışla Karşılanmalı: Teknoloji çağında doğan çocukların hem alışkanlıkları hem de olaylar karşısındaki tutumu sizinkinden çok daha farklı olabilir. Bu durumda, çocuğu sürekli denetlemeye çalışmak rahatsız olmasına yol açacağı gibi, bilmediğiniz konuları size öğretmesini de istemeniz sıkılmasına neden olabilir.
Çocuğun alışkanlıklarında ve tutumlarında değişiklik yapmaya çalışmak yerine onu anlamaya çalışmanız ve arkadaş tutumu benimsemeniz gerekir. Ergenlik Döneminde Çocuklar ve Ebeveynler
Bu Dönemin Geçici Olduğunun Farkında Olunmalı: Çocukların duygu durumlarındaki değişiklikler, davranışlarındaki farklılıklar sizi rahatsız edebilir ve endişelenmenize neden olabilir.
Ergenlik döneminin geçici olduğunu unutmayın. Bu dönemde çocuğunuzla mümkün olduğunca az tartışmak için olumsuz olduğunu düşündüğünüz olay ya da durumları tolere etmeye çalışın.
Zarar Görebileceğinin Farkında Olunmalı: Çocuğunuzun zaman zaman arkadaşları tarafından zarar görebileceğini ya da olumsuz etkilenebileceğini unutmayın. Baskı yapmadan ve eleştirmeden doğru yolu bulmasını sağlayın.
Arkadaşları ile görüşmesini engellemeye ya da yasaklamaya çalışmanız, ergenlik döneminde tamamen ters etki yapabilir. Ergenlik döneminde edindiği arkadaşlarının da zaman içerisinde değişeceğini unutmayın.
Ebeveynlere Öneriler
Ergenlerin aileleriyle sorunları için öneriler: Her şeyden önce aile çocuğunu anlamaya çalışmalıdır. Kendilerini onun yerine koyarak ergenlik dönemindeyken nasıl duygular içinde olduklarını bir kez gözden geçirip onun gibi hissetmeye çalışmalıdır. Böylece onu daha iyi anlayabilirler. Ailem seçeceğim mesleğe neden karışıyor? Yeteneklerim, ilgi alanlarım nelerdir? Hangi mesleği seçmeliyim?
Çocuklarının ergenlikle ilgili sorusuna yaklaşım tarzı oldukça önemlidir. Sorulan soruya gülmeleri ya da kızmaları olumsuz sonuçlara neden olabilir. Ailesinin bu tavrıyla karşılaşan genç, büyük olasılıkla ciddiye alınmadığını ya da sorunun sorulmaması gereken bir soru olduğunu düşünüp utanç duygusuna kapılabilir.
Gencin anlayabileceği dilde ve onun merak ettiği kadar bilgi verilmelidir.
Ergenler, cinsel deneyim edinip edinmeme konusunda arkadaşlar, okul, medya ve anne babalarından çelişkili mesajlar alabilir. Bu dönemde anne-babanın hazırlıklı olması, kendi içlerinde tutarlı bir anlayışa sahip olmaları önemlidir.
Bu dönemde gelişen hormonların etkisiyle cinsel gerilimi rahatlatmak isteyen ergen, cinsel deneyim yaşamak isteyebilecektir. Bu durum karşısında ailenin yoğun baskıları ve denetlemeleri gencin tam tersi tepki vermesine neden olabilir. Anne – babanın bu denetleme ve baskısıyla verdiği çabalar, ergen tarafından cinsel güvenliği sağlamanın anne-babanın sorumluluğu olduğu şeklinde anlaşılır.
Konuşulması ve paylaşılması gereken konular zor olsa bile anne-baba ergenin konuşmasını desteklemelidir çünkü ergenin bu desteğe ihtiyacı vardır.
Ailede cinsel bilgilendirme yapılırken kız çocuklarının anne, erkek çocuklarının baba tarafından bilgilendirilmesi cinsel kimliklerini oluşturmada uygun örnek olmaları ve aradaki iletişimi destekleme açısından önemlidir. Ancak bu, annenin erkek çocuktan; babanın da kız çocuktan gelen soruları geçiştirmesi anlamına gelmemelidir.
Ergenle konuşurken yetişkin, “ben senin yaşındayken” diye söze başlamamalıdır. Bu tip bir konuşmanın etkisi daha başında yok edilmiştir.
Aile dengeli beslenmesi, iyi dinlenmesi, sağlığına dikkat etmesi için güzel örneklerin yanında telkine de yer vermelidir.
Aşırı özgürlük veya aşırı baskıdan kaçınmalı, gencin davranışlarıyla alay edilmemeli, verilen harçlıkların nerelere harcandığı sorgulanmadan kontrol edilmeye çalışılmalıdır.
Başarısızlıkla karşılaşan genci eleştirmek yerine destek olmak gerekir. Birlikte başarısızlık nedenleri araştırılmalı, neden olan sorun ortadan kaldırılmalıdır.