Kitap Kurdu ile Can, Haylazlara Karşı, Mayıs ayında İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Süreyya Operası’nda çocuklarla buluşacak. Müzikal, kitap okumayı ve ders çalışmayı sevmeyen dört haylaz çocuğun başından geçen olayları konu alacak. Dört haylaz dersten kaçarak her zaman gittikleri depolarında buluşurlar. Tam da bu sırada sınıfın çalışkan öğrencisi Can, içi ağzına kadar kitap dolu olan kutuların depoya taşınmasına destek  verir.

Can, haylazlara deponun kütüphaneye dönüştürüleceğini söyler. Haylazlar bu haberden rahatsızlık duyarlar. Çünkü hep depoda buluşurlar. Haylazlar, Can’a ‘kitap kurdu’ derler ve onunla dalga geçmeye başlarlar. Bu sırada büyük kutuların içinden bir kitap kurdu fırlar ve kendisinden bahseder. Kitap Kurdu, kitap okumayı seven çocuklara bayıldığını ve haylazların da yola gelip kitap okuması gerektiğini belirtir. Kitap Kurdu gittikten sonra Can, haylazların alaycı gülüşleri arasında depodan ayrılır.

Sınıfta öğretmen, öğrencilerine, kitapların öneminden bahseder. Onlara sömestr tatilinde okumaları gereken kitapları söyler. Öğretmen çocuklara kitapları dağıtmaya başladığı sırada haylazlar gene dersten kaçarlar ve kütüphane yapılacak olan eski depoya giderler. Burada kolileri açarak alaycı bir edayla kitapları incelerler. Elebaşı tam öğretmenin taklidini yaparken, Can ve öğretmen depoya geliverir. Öğretmen, kitapları yerlere fırlattıkları ve kolileri açtıkları için haylazlara öfkelenir. Ardından, sömestrenin sonunda yapılacak bilgi yarışmasında sınıfı haylazların temsil etmesi kararını alır. Ardından onlara okumaları gereken kitapları verir.

Eski depoda bir araya gelen haylazlar, bir yandan ders çalışırlar, bir yandan da oyunlar oynarlar. O sırada Can gelir ve oyunu bırakıp ders çalışmaları gerektiğini vurgular.  Daha sonra bilgi yarışmasının provasını yapmaya başlarlar. Haylazlar öğretmenin sorduğu tüm soruları yanlış yanıtlarlar. Can onlara düzenli ve disiplinli çalışarak bilgi yarışmasını kazanabileceklerini söyler. Haylazlar bu sefer Can’ın sözünü dinlerler ve Can’la birlikte bilgi yarışmasına hazırlanmaya koyulurlar.

Bilgi yarışmasında haylazlar tüm soruları doğru yanıtlarlar ve rakiplerine cevap hakkı tanımazlar. Yarışmayı kazanan haylazlar, Can’a yardımlarından ötürü teşekkür ederler. Can’ın ‘oyun zamanı oyun, ders zamanı ders’ ilkesi, haylazların başarılı olmasından büyük rol oynar.

Metin ve Müzik: Kenan Korbek
Sahneye Koyan: Nazlı İktu
Dekor: Ferhat Karakaya
Kostüm: Serdar Başbuğ
Koreografi: Serap Meriç , Lale Olcar , Bahar Vidinlioğlu Yazman
Işık: Taner Aydın
Solistler: Utku Bayburt (Can), Zeynep Şimşir Yılmaz (Kitap Kurdu), Sercan Gazeroğlu (Elebaşı),  Zeynep Aslan (2. Haylaz), Bahadır Özkoca (3. Haylaz), Mualla Okat (4. Haylaz), Begüm Karacasu (Öğretmen)