Külkedisi, Aralık ayında Mersin Kültür Merkezi’nde çocuklarla buluşacak. Güzel, iyi huylu ama talihsiz bir kız olan Külkedisi, erken yaşta annesini kaybettiği için üvey annesi ve onun iki kızıyla birlikte yaşamını sürmeye başlar.
Üvey anne ve kızları Külkedisi’ne aileden biri gibi davranmak yerine, onu aşağılayıp, bütün ev işlerini onun üzerine yıkarlar.Külkedisi ocağın önünde tek başına, ellerini küllere doğru tutup ısınmaya çalışır. Bu sebep ile üvey annesi ve üvey kız kardeşleri ona ‘Külkedisi’ adını koyarlar. Sarayda verilecek olan davetiye bu aileye de gönderilir.
Üvey anne ve kızları bu durum karşısında çok heyecanlanırlar. Çünkü Prens’in evlenmek üzere bir genç kız seçeceğini duyurulur. Kendilerini Prens’e beğendirebilmek için güzelleşme çabalarına giren üvey kızlar için bu durum oldukça zordur. Kızlar ve anneleri süslenip püslenerek neşe içinde baloya giderler.
Külkedisi üzgündür, o da baloya gitmek ister. Yardımına iyi kalpli bir Peri yetişir ve ona baloya gitmesi için yardım eder. Ancak bir şartı vardır: Gece yarısından önce eve dönmesini söyler. Külkedisi, üzerinde harika elbiseler ve parıldayan ayakkabılarıyla, baştan aşağı güzelleşmiş bir biçimde baloya gitmek için yola koyulur.
Külkedisi balonun yıldızı haline dönüşür. Güzelliği karşısında tüm davetliler gibi Prens’in de gözleri kamaşır. Bütün gece Prens’le dans eden Külkedisi saat tam on ikiyi vuracağı sırada evde olması gerektiğini hatırlar ve koşarak balodan çıkar. Tam bu sırada ayakkabısının tekini düşürüverir.
Balonun ertesi sabahı Prens aşık olduğu kızı bulabilmek için bütün evleri dolaşarak ayakkabıyı genç kızlara denetmeye koyulur. Prens’in geleceği haberini alan üvey anne, önlem almak için Külkedisi’ni bir odada hapis eder.
Külkedisi’nin üvey kardeşleri ayakkabıyı denerler ama ayaklarını bile sokmakta başarılı olamazlar. Aradığını bulamayan Prens tam üzgün bir şekilde oradan ayrılacakken kapının ardından Külkedisi’nin yakarışlarını duyar ve kilidin açılması emrinde bulunur. Ayakkabı Külkedisi’nin ayağına kalıp gibi oturur. Prens sevdiği kızı bulmanın mutluluğuyla diz çöküp Külkedisi’ne evlenme teklif eder. Külkedisi Prens’in teklifine olumlu yanıt verir.
Yaşananları o ana kadar hayret, öfke ve kıskançlıkla seyreden üvey anne ve kızları, Külkedisi’nin artık bir prenses olduğunu anlayarak değişirler. Külkedisi, iyi kalpli olduğu için geçmişte kendisine yapılanları unutup, üvey annesine ve üvey kız kardeşlerine de kucak açar. Hep birlikte mutlu bir yaşam sürerler.