Evhamlı anne babalar çocuğun gelişimini nasıl etkiler? Aşırı kaygılı ebeveyn davranışlarının çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olabilir.
Evham dediğimiz kaygı durumu, ebeveynleri ele geçirerek çocuk üzerinde olumsuz psikolojik etkiler oluşmasına alt yapı hazırlayabiliyor. Anne ve babaların bu kaygıları, çocuklarda öz güven eksikliği, içe kapanıklık olarak ortaya çıkabiliyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.
Evhamlı Anne Babalar
‘Evham’ olarak kullandığımız kelime aslında kaygıdır. Çocuğunun her attığı adımı kontrol etme, sürekli onun başına kötü bir şey gelecekmiş gibi davranma, tutum ve davranışlarımızdan bunu belli etme, zihne sürekli felaket görüntülerinin gelmesi, annede bir kaygı bozukluğunun olduğuna işaret edebilir. Evhamlı anne ve babalar, sık sık kaygılarını ele veren şu tür cümleler kurar:
- “Aman dikkat et.”
- “Düşersin.”
- “Canın yanar.”
Bu cümleleri kuran anne ve babalar, çocuğuna şu mesajı verir: “Hayat tehlikeli, güvende değilsin ve her an başına bir şey gelebilir.”
Çocuklar Anne Babalarını Rol Model Alır
Her çocuk ebeveynleri için değerlidir. Çocuk bireyselleşip kendi kararlarını kendisi alana kadar, ebeveyninin sorumluluğu altındadır. Çocuğun anneden ayrı bir birey olmaya başlama süreci, 3 yaşından itibaren başlar. Bu yaşlarda sosyalleşmeye başlayan çocuk, ebeveynlerinden ve çevresinden hayatın nasıl olduğuna dair fikri edinmeye başlar. Kendisine rol model seçebilir. Bu rol modeli seçerken etrafı gözlemler.
Çocuk kendisine evhamlı anneyi rol model olarak seçebilir. Bu da kaygılı, çekingen, hatta korkak çocuklar yaratır. Anneler istemeden de olsa bireyselleşemeyen, annenin yanından ayrılamayan, yeni arkadaşlıklar kurmakta zorlanan, annenin yanında olmadığı durumlarda terk edildiğine dair kaygılar yaşayan şüpheli çocuklar yetiştirebilir.
Evhamlı Anne Babalar ile Sağlıklı Düşünebilen Anne Babalar Arasındaki Düşünce Farklılıkları
Evhamlı anneler, çocuğun başına gelebilecek tehlikenin gerçekleşme ihtimallerini çarpıtır. Örneğin; sağlıklı bir anne de çocuğunun okulda oynarken düşme olasılığını düşünüp, kaygılanabilir. Ancak sağlıklı düşünebilen bir anne, bunun gelişim aşamasında doğal bir süreç olduğunu düşünüp kendisini rahatlatabilir. Evhamlı anne ise, kendi zihninde çocuğun okula gitmesi ile çocuğun başına zarar gelmesini eşleştirebilir. Çocuk her okula gittiğinde çocuğunu kendi elleriyle tehlikeye göndermişçesine acı çeker, aşırı bir sorumluluk duygusu yaşar ya da okula çocukla birlikte gider, okulda bekler, öğretmenlerini sık sık uyarır. Dolayısıyla, çocuğunu da kaygılandırır.
Evhamlı annelerin zihinleri felaket görüntüleri ile meşguldür. Bunun nedeni, hayatta sahip olduğu diğer rolleri bir kenara bırakıp, sadece anne rolüne odaklanmak olabilir. Bu annelerin dikkatleri hep çocuk üzerindedir. “Yemeğini yedi mi?”, “Dersini çalıştı mı?”, “Ödevlerini yaptı mı?”, “Güzel uyudu mu?”, “Yeterince sağlıklı mı?” gibi düşünceler bir süre sonra çocuk sokağa çıkacağı zaman “Ya araba çarparsa?” düşüncesine dönüşebilir.
Aşırı Kaygılı Anne Babalar Kendilerini Nasıl Rahatlatabilir?
Evhamlı anne kaygı yüklü düşünce ve görüntüler ile başa çıkmak için, alternatif olarak bir düşünce ya da görüntü üretebilir ve ona odaklanabilir. Örneğin bu anneler; “Çocuğum defalarca sokakta oynadı ama başına bir şey gelmedi.”, “Ona sokakta oynarken dikkat etmesi gereken şeyleri öğrettim, kendini koruyabilir.”, “Sokakta oynaması onun gelişimi için önemli.”, “Sakin olmalıyım.” derken akıllarına da çocuklarının sokakta mutlu olarak oynadığı bir görüntüyü yerleştirebilir. Burada annelerin yapabileceği bir başka şey de, aksattıkları diğer rolleri hatırlamaları ve dikkatlerini başka yöne çekme denemeleri yapmalarıdır. Örneğin; bu anlamda spor etkinliğine ya da sosyal sorumluluk projelerine yönelmek, kendine vakit ayırmak doğru olabilir.
Mükemmeliyetçilik, aile için önemli olsa da beraberinde eksik bir şeyler oluşturabilir. Burada bireysellik eksiktir. Çocuk kendine has bir dünya ve hayat tarzı oluşturmak ister ama ona aşırı hassas tutumla izin verilmez. “Dışarısı tehlikeli gitme, evde otur.” gibi yaklaşımlar sağlıklı bir ego gelişimi engeller. Buradaki kritik nokta, çocuğu korurken ve ona zarar gelmemesi için önlemler alırken, çocuğa psikolojijk bir zarar vermemektir. Anne evhamın kendi problemi olduğunu ve tehlike olasılığının hesapladığından çok daha düşük olabileceğini bilmelidir.
Ebeveynlerin Hatalı Davranışları Nelerdir?
Kaygılı, evhamlı ve aşırı koruyucu kollayıcı anne babaların çocuklarında yalnız yatamama sorunu da oldukça fazladır. Burada anne, çocuğa bağımlı bir tavır sergilemekte ve çocuk, annenin bu davranışını aynı şekilde model almaktadır. Özellikle küçüklüğünden itibaren sık solunum yolu enfeksiyonu geçiren, alerjisi olan veya başka bir sağlık sorunu olan çocukların anneleri tarafından sıklıkla yanlarından ayrılmadıkları, bu davranışın iyi niyetle de olsa anne çocuk arasındaki bağımlılığı pekiştirdiği, çocuğun bireyselleşmesini ve güven duygusu gelişimini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Ayrıca bu çocuklarda kreşe ve okula başlamakta sıklıkla zorluk da yaşanabilmekte, ciddi ayrılma kaygısı ve anksiyetesi yaşayabildikleri görülmektedir.
Evhamlı Anne babaların yaptıkları bir başka davranış hatası da, çocukların korkularını farkında olmadan tetiklemektir. Örneğin; “Uyumazsan öcüler gelir seni alır, yemeğini yemessen zayıflar ölürsün.” gibi söylemler kesinlikle kullanılmamalıdır.
Bir diğer hatalı ebeveyn davranışını da, sıklıkla boşanmış veya çalışan anne babalar sergilemektedir. Her iki durumda da ebeveyn çocuklarına yeterince zaman ve ilgi göstermediklerini veya birlikte kaliteli vakit geçiremediklerini düşünerek, bir çeşit suçluluk duygusuyla çocuklarını yanlarında yatırmakta ve bu şekilde farkında olmadan çocuğun bireyselleşmesini engellemektedir.
Doğan Cüceloğlu kaygılı anne hakkında videosunda şunlara değinmektedir:
Aşırı Kaygılı Anne Baba Davranışı Çocuğu Nasıl Etkiler?
Aşırı kaygılı anne babaların çocukları kaygı dolu bir ortamda kaygılı büyür. Sürekli kaygılı ebeveyn davranışına maruz kalan bir çocuk da kaygı duygusu geliştirir. Kendi yetişkinliğine bu duygunun etkisi altına girer. Kaygılı anne babalar çocuklarının sıradan davranışlarına aşırı tepki verebilirler. Çocuğun ağlaması, mutsuz olması durumlarında her ebeveyn üzülür. Fakat aşırı kaygılı anne babalar panikle durumu kontrol altına almaya çalışırlar. Anne babasının yüzünde endişe gören çocuk başına kötü bir şey gelmiş olduğunu düşünebilir. Bu da çocuğun daha fazla mutsuz olmasına, hatta korkmasına sebep olabilir. Çocuğa panikle yaklaşmak onu içinde bulunduğu durumdan kurtamaya yardımcı olmaz.
Diğer yandan panikle çocuğun ağlama sebebini ortadan kaldırmaya çalışan bir ebeveyn çocuğun zor durumlarla başa çıkabilmesini öğrenmesine de engel olur. Kolayca sorunlarını çözen bir çocuk karşılaştığı ilk zorlukla mücadele edemeyebilir. Bunun için çocuğun duygusal olarak desteklenmesi önemlidir. Çocuğa panikle yaklaşılmamalı, içinde bulunduğu durumla yüzleşmesi sağlanmalıdır.