Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı kapsamında desteklenen “Sosyal Duvarları Yıkalım” projesi, devlet korumasında yetişen çocuklara ve gençlere yönelik medya nezdindeki olumsuz tutuma dikkat çekmek için dünyanın en büyük imza kampanyası platformu, yeni bir kampanya başlattı: “#SosyalDuvarlarıYıkalım: Devlet korumasındaki çocuk ve gençler haber, dizi ve filmlerde etiketlenmesin!’
Devlet korumasında yetişmiş bir grup idealist genç tarafından kurulan Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneği, toplum ve medyanın devlet koruması altında yetişen gençlere yönelik negatif tutumunun değiştirilmesi hedefiyle başlattığı Sosyal Duvarları Yıkalım projesi kapsamında bir imza kampanyası başlattı. Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı kapsamında desteklenen Sosyal Duvarları Yıkalım projesinin başlattığı imza kampanyası, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sayısız sosyo-ekonomik değişimin öncüsü olan http://Change.org platformunda imzaya açıldı.
“#SosyalDuvarlarıYıkalım: Devlet korumasındaki çocuk ve gençler haber, dizi ve filmlerde etiketlenmesin!” başlığıyla Change.org’da yer alan kampanya, Türkiye’nin en büyük haber ajanslarına, muhabirlere, haber müdürlerine, editörlere ve senaristlere sesleniyor. Kampanyanın muhatapları arasında T.C. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği ve RTÜK gibi kamu, basın ve sivil toplum kuruluşları da var.
Change.org’da başlatılan imza kampanyası, medya çalışanlarının ve ilgili basın kuruluşlarının desteğini alarak, neredeyse her gün haberlerde, dizilerde ve sinema filmlerinde potansiyel suçlu, şiddet eğilimli veya cinsel istismar mağduru olarak yansıtılan devlet korumasındaki çocuk ve gençlere yönelik toplumdaki olumsuz algıyı değiştirmeyi amaçlıyor.
Medya kurumlarına ve çalışanlarına çağrı
İmza kampanyası, temel sorunu ve talebi şöyle dile getiriyor: “Sistemdeki olumsuzlukların büyük bölümü, ister istemez, tıpkı ‘sokak çocuğu’ veya ‘taş atan çocuklar’ gibi benzer bir sınıflandırmaya maruz kalan devlet korumasındaki çocuk ve gençler üzerinden dile getiriliyor. Kullanılan baskın medya dili bu çocuk ve gençleri yaralıyor, sosyal yoksunluğa sürüklüyor. Etiket ve genellemeler, devlet korumasında büyüyen çocuk ve gençleri ötekileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal bilincimizi de lekeleyerek geride silinmesi zor izler bırakıyor; hepimizi onlardan korkar hale getiriyor. Hak temelli bir yaklaşım yerine, acıma ve merak duygularını ön plana çıkarıyor.
İşte bu etiketlemelere, ötekileştirmeye dur diyebilmek için haber ajanslarına ve medyaya seslenerek bu kampanyayı başlattık. İstiyoruz ki, Türkiye’nin en büyük haber ajansları muhabirlerine rehber olsun ve medyada yapılan bu ayrımcılığı durdurmak için yazım politikaları geliştirsin. Bizler bu değişimin ancak yayın organlarını yönetenlerin başlatacağı uygulamalarla düzeleceğini biliyoruz. Bu yüzden ajanslara, gazetelere ve yayın kuruluşlarına sesleniyoruz.”
665 haberden yalnızca 8’i etiketleme içermiyor
Sosyal Duvarları Yıkalım ekibi, 1 Eylül 2013-1 Nisan 2014 tarihleri arasında yürütülecek olan yedi aylık projenin başladığı tarihten 31 Aralık 2013’e kadar geçen süre içinde, yazılı basın organlarında yer alan konuyla ilgili haberlerin değerlendirmesini yaptı. Değerlendirmede, haber siteleri ile ulusal ve yerel gazete ve dergilerde çıkan 665 haberin yalnızca 8’inin devlet korumasındaki çocuk ve gençlerle ilgili herhangi bir etiketleme içermediği saptandı. Çalışma, incelenen haberlerin 70’inin devlet korumasındaki çocuk ve gençler hakkında çeşitli etiketlemeler içeren olumsuz ve önyargılı söylemler içerdiğini, geri kalan 587 haberin ise hatalı dil kullanımı barındırdığını ortaya koydu. Sosyal Duvarları Yıkalım projesi kapsamında haber değerlendirmesi çalışması 10 Mart 2014 tarihine kadar devam edecek.