Gülten Akın – Hayatı ve Çocuklarla İlgili Şiirleri

Gülten Akın

Gülten Akın, Türkiye edebiyat tarihinin en önemli isimlerinden biridir. 1933 yılında doğmuş olan şair, Anadolu’nun farklı şehirlerinde yaşamıştır. Hukuk Fakültesi mezunudur ve bir dönem avukatlık ile öğretmenlik yapmıştır. 2015 yılının Kasım ayına kadar, Yaşayan En Büyük Şair olarak bilinmektedir. 4 Kasım 2015’te hayatını kaybetmiştir.

Gülten Akın, şiirlerinde insan sevgisini ön plana çıkarmıştır. Toplumsal sorunları ele almış ve halkın yaşamı ile yaşam biçiminin yükselmesine yardımcı olmak için mücadele vermiştir. Bunun yanı sıra, “çocuk” ve “Türkiye’de çocuk olmak” da onun ele aldığı temaların başında gelir.

Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ölümünün ardından, Milliyet Gazetesi’nde yapılan bir ankette, “Yaşayan En Büyük Şair” olarak seçilmiştir. Gülten Akın’ın ilk şiir kitabı 1956’da çıkan Rüzgar Saati; son şiir kitabı ise 2003’te yayımlanan Uzak Bir Kıyıda olmuştur. 10’dan fazla şiir kitabı olan Gülten Akın, onlarca ödül almıştır.

Gülten Akın ve Çocuk

Gülten Akın’ın birçok şiirinde, “çocuk”a değinen dizeler vardır. Şair, çocukların özellikle toplumda yaşadığı zorluklara dikkat çekmiş, sevgiyi bütün şiirlerinde vurgulamıştır.

Annesi Çalışan Çocuğun Ağıdı

Attım. Boyalar ne işe yarayabilir
Yalnızlık için karadan başka
Hangi rengi kullanabilirim
Kuru masa, donuk tavan, somurtuk halı
Solgun durmalı resimlerim

Pencerem kuşları çekmiyor
Soluğu azaldı nergislerin
Üç tarak olsa taranmaz Yuku-Lilinin saçları
Ben annesi çalışan bir çocuğum

Yollarda damlarda eski yazdan kalma
Mavi çizgileri kar gelir kapatır
Sustum. Sevincin sesleri de
Bir iki deneyip susacak
Duvar diplerinde kedisel çığlıklar
Bahçelerde çirkin kasımpatları açmalıdır

Yollarda damlarda eski yazdan kalma
Mavi çizgileri kar gelir kapatır
Sustum. Sevincin sesleri de
Bir iki deneyip susacak
Duvar diplerinde kedisel çığlıklar
Bahçelerde çirkin kasımpatları açmalıdır


Çocuklar

Çocuklar
Onlar artık konuklardır
Herkes kendince ağırlar konuklarını
Kimi şakıya şakıya
Kimi susarak, yumuşak



Dördüncü anneannesi aşraftan ve coğrafyasever
Küçük gülten dalgın temizlik mümessili taş mektep birincisi
Niçin yahudiler aradı rençberler kimsesiz duvarlar?..
Kimse kestiremez önlüğünün cebinde ne var
Kimse, leylek mi kutsal baca mı?
Ağaçlar niçin insanca zengin?
Niçin sevmedi cebeci ortaokulunu?
Niçin beşer beşer çıkar merdivenleri?
Çam kokusu ön alır ve hemeninden söylenceler
Çökeltir dibe
Yeşil sürülü çarşı
Güzel oturmuş ambar
Buğday yuvarı: yüzü
Aynalı hamamın soyunma bölümünde ailecek gizli yenen yemek
Havsalası destan alır
Beş çocuk ve yirmi milyon insan
Beşer beşer çıkar merdivenleri
Orta iki’de yaşar’ı sevdi
Yaşar ki onun için silmek istedi
Kendini ve her şeyi. onun adına
Dolandı uzun bir gölge halinde
Başkent sokaklarını. üstünde bir
Arkadaşının subay giysisi
Sonsuz sınıf arkadaşı
Önlüklü küçük azize
Uzağa bakma delisi
Kış gününde at kaldırır
Alçakgönüllü:
Karnesinde bir de ‘iyi’ var


Ahh, kimselerin vakti yok,
Durup ince şeyleri anlamaya*

Nazım Hikmet’in Çocuklarla ilgili Şiirleri

Aziz Nesin ve Çocuk