Kültür Sanat

Halit Şen

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 
1972 yılında Konya Anadolu Lisesi’nde, İngilizce öğretmeni olarak başladığım meslek yaşamım, bir üniversite hocası ve akademisyen olarak yurtiçi ve yurtdışında çeşitli çalışmalarla, 2008 yılında Menar’ın kuruluşuna kadar devam etti. Eğitimcilik yaşamım, 40. yılında, şimdi de Menar ile devam ediyor. 

Mental Aritmetik nedir, temeli neye dayanır? 
Mental Aritmetik yüzeysel olarak, kağıt, kalem, bilgisayar veya hesap makinesi gibi herhangi bir araç kullanmaksızın, yalnızca insan beyninin gücü ile yapılan, “aritmetik işlem yöntemi” demektir. Daha kısa bir ifade ile “zihinden sayısal işlem” anlamına gelir. Ayrıca terminolojik olarak, 4-11 yaş aralığındaki çocuklar için tasarlamış ve kullanmakta olduğumuz beyin geliştirme programını ifade eder. 

Mental Aritmetik Eğitiminin amacı nedir? 
Mental Aritmetik Eğitimi’nin amacı, bir taraftan çocuklara sıra dışı aritmetik beceriler kazandırırken, bir taraftan da, onların zihinsel kapasitesini arttırmaktır. 

Mental Aritmetik Merkezi açma fikri nasıl oluştu? Mental Aritmetik Eğitimi uygulamasını nerede gördünüz? 
Dilin doğuşu konusundaki yüksek lisans tezimin önemli bir bölümü insan beyni, ve beyindeki konuşma merkezleri ile ilgili idi. Gizemli ve ilginç bir organ olan insan beyninin, son yıllarda “nöroplastisite” alanında yapılan çalışmaların bulgularının net bir şekilde ortaya çıkardığı, yeni şartlara uyum ve kendi kendini değiştirip geliştirebilme yeteneği, akademisyenler için hep bir merak ve araştırma konusu olmuştur. Bilim çevreleri, insan beyninin potansiyel gücünün, kullanılandan çok daha fazla olduğu kanısındadırlar. Buradan, beynimizin kapasitesinin arttırılabilir olduğu sonucu çıkarılabilir. Nitekim, birçok kurum ve merkez, zihinsel gelişim için yeni araçlar ve yöntemler geliştirme çalışmalarını sürdürmektedir. 
Benim de konuya ilgim devam etmekteyken, 2005 yılında yurt dışında bulunduğum sıralarda karşılaştığım bir abaküs eğitim merkezi, bende abaküse dayalı zihinsel gelişim modellerini araştırma isteği uyandırdı. Bu konuda 2.5 yıl kadar araştırma yaptım, literatür taradım ve bu tür modellerin sağlam bir bilimsel altyapısının olduğuna ikna olduktan sonra, o ülkedeki üniversite hocalığı görevimden istifa edip, bu tür modellerin kaynağı olan Uzak Doğu’ya gidip bu konuda eğitim aldım. Türkiye’ye dönerek, 40 yıllık eğitimcilik birikimimi de değerlendirip, tüm kaynakları ve akademik altyapısı ile tamamen yerli ve özgün bir program olarak “Menar Mental Aritmetik” sistemini kurdum. 

Mental Aritmetik Merkezi açmaya karar verdikten sonra, süreçte nasıl ilerlediniz? 
İzin verirseniz, bundan sonra sürecin nasıl geliştiğini anlatırken, “ben” yerine “biz” zamirini kullanmak istiyorum. Böylelikle, hem ben merkezli bir kişiselleştirmeden kaçınmış, hem de bu süreçte emeği geçmiş, başta eşim ve ailem olmak üzere, önemli katkılarda bulunmuş olan yakınlarıma haksızlık etmemiş olurum. Bu kararı verdikten sonra, bir hazırlık dönemi başladı. Öncelikle, sistemin akademik alt yapısını oluşturmak için uzun bir çalışma yürüttük. Bu yoğun çalışma ile kitaplar yazıldı, bilgisayar ve internet ortamındaki kaynaklar oluşturuldu. Bu sürecin ardından, fizik mekan, donanım, ve araç-gereçleri ile, kurumsal bir yapının oluşturulması ve programı uygulamak üzere faaliyete geçilmesi aşamasına geldik. Başından itibaren, programımızın bir “Franchise” organizasyonu ile tüm ülkeye yayılmasını hedeflemiştik. Bir çok arkadaşımız, böyle bir organizasyonun merkezinin İstanbul olması gerektiğini ve Mersin’den Türkiye’ye yayılmasının zor olacağını söylediler. Fakat 2008 yılında başlatılan Menar sisteminin hızlı bir şekilde yüzlerce şube ile tüm ülkeye yayılması, merkezi neresi olursa olsun, insanların iyi şeyleri çabuk benimsediğini gösteriyor. Nitekim, Mersin’de tek bir merkezde faaliyete başlayan ve ilk şubeleri 2009 yılında açılmaya başlayan Menar, bugün uluslararası bir nitelik kazanmış, Türkiye’de bulunan 220’den fazla şubesine ek olarak, Kuzey Kıbrıs, Gürcistan, Azerbaycan ve Litvanya’da temsilcilikleri faaliyete başlamış bulunmaktadır. 

Eğitim kaç yaş grubunu içeriyor ve bu eğitime başlamak için en uygun yaş nedir? 
Menar programı, 4-11 yaş aralığındaki çocuklara yöneliktir. Yaş sınırları bıçakla kesilmiş değildir. Örneğin, 12 yaşındaki çocuklar da programa katılabilir. Ancak, 13 yaşından itibaren çocukların katılmasını önermiyoruz. Bilindiği gibi, beyin gelişimi küçük yaşlarda hızlıdır, yaş ilerledikçe yavaşlar. Bu nedenle, 12 yaş bizim için sınır sayılır. Öte yandan, 4 yaşındaki her çocuk da programa başlayabilir demek değildir. Küçük bir çocuğun programa başlayabilmesi için, 1’den 9’a kadar sayıların çocuğun zihninde kavramlaşmış olması gerekiyor. Bunun için uyguladığımız bir test var. Bu tıpkı, çocukların konuşmayı veya yürümeyi öğrenme süreci gibidir. Bazı çocuklar daha hızlı, bazıları daha yavaş olabiliyor. Ama genellikle, 1-9 arası sayıların ve azlık çokluk kavramlarının öğrenilmesi, 4-5 yaşlarında gerçekleşiyor. 

Eğitim nasıl yapılıyor, metotları nelerdir ve hangi araçlar kullanılıyor? 
Ana hatları ile, Menar eğitimi önce “5-boncuk tabanlı abaküsün tanıtımı”, onun sayı sistematiğinin öğrenilmesi ile başlıyor ve çocuklar, abaküsle sayısal işlem yapmasını öğrenip pratik kazandıkça, abaküs imajı zihinlerine yerleşiyor. Belli bir aşamadan sonra çocuklar, abaküsü fizik olarak kullanmaya ihtiyaç duymadan işlemleri zihinden ve çok hızlı yapabilir hale geliyorlar. İşlem esnasında, boncukların hareketini zihinlerindeki abaküs imajında izlemekte ve işlemi büyük bir hız ve doğrulukla sonuçlandırmaktadırlar. Programın getirdiği kazanımlar, bu sayısal beceriden ibaret değildir. Asıl kazanç bu program süresince sağlanan, zeka ve bellek gelişimi, dikkat, odaklanma ve özgüvenin güçlenmesi gibi unsurlarla, genel olarak yükselmiş bir zihinsel kapasitedir. Programın başarısı, aslında her insanda var olan ancak atıl duran potansiyel kapasiteyi harekete geçirmekte yatmaktadır. Bu süreçte, abaküsün yanı sıra sistemin kitapları, zihin kartı, cd, dvd, videolar, bilgisayar ve internet ortamındaki kaynaklarımızla, oldukça renkli ve eğlenceli bir program yürütülmektedir. 

Mental Aritmetik Eğitimi’nin bir çocuğa katkıları nelerdir? Bir çocuk, neden Mental Aritmetik Eğitimi almalıdır? Dershanelerde, etüt merkezlerinde ve okullarda uygulanan eğitimden farkı nedir? 
Bir çocuğun neden bu eğitimi alması gerektiği, programın çocuğa sağladığı kazanımlarla açıklanabilecek bir konudur. Öncelikle programın kazandırdığı, çok kolayca gözlemlenebilen ve hayranlık uyandıran, her türlü işlemi saniyeler içinde tamamen zihinden yapabilmek gibi sıra dışı bir sayısal beceri, çocuğu, hem akademik yaşamında, hem de mesleki yaşamında bir adım öne çıkaracak, sağlam bir matematik altyapısı inşa eden ve ömür boyu kullanılabilecek bir beceridir. Son derece önemli olan bu aritmetik beceri, buz dağının yalnızca suyun üstünde görünen kısmıdır. Asıl kazanım, zeka, bellek, dikkat ve odaklanma gibi zihinsel süreçlerde ortaya çıkan hızlı beyin gelişimidir. 

Mental Aritmetik Programı, okul, dershane veya etüt gibi eğitim merkezlerinde uygulanan eğitime alternatif bir model değildir. Okullar çocuklara, tam anlamıyla organize genel bir eğitim verirken, dershaneler daha ziyade sınavlara hazırlık niteliğinde bir eğitim vermektedirler. Etüt merkezleri ise, akademik süreçte çocuklara yardımcı olmak, ödevlerini yapmalarını sağlamak ve okuldaki çalışmalarına destek olmak niteliğinde bir eğitim sunmaktadırlar. Bütün bu kurumlarda, zihinden işlem becerisi kazandırmaya ve beyin kapasitesini arttırmaya yönelik bir program, bir ders yoktur. Kısaca, Mental Aritmetik Programı, diğer eğitim kurumlarında bulunmayan, farklı bir projedir. 

Bu eğitim beynin hangi bölgesini harekete geçiriyor, beynin bu şekilde çalışmasını ne sağlıyor? Süreçte, bu eğitim beyinde ne gibi bir değişikliğe yol açıyor, hangi becerileri geliştiriyor? 
Bu eğitim sürecinin başlangıç aşamasından itibaren, abaküsün kullanımı esnasında, çocuklar boncukları parmakları ile ileri geri hareket ettirip işlem yaparken, dokunma duyusu, göz ve beyin koordinasyonunda, beyinlerindeki nöronlar arası “sinaptik” bağlantıların oluşumu hızlanır. Bu, nöronlar arası kurulan iletişim ağlarının zenginleşmesi anlamına gelir. Beyin plastisitesi ile ilgili bu durum, beynin yeni uyarımlara uyum yeteneğini, algılama hızını, öğrenme gücünü ve yeni bilgiyi işleme kapasitesini arttırır. 

Abaküsün fizik olarak kullanılmadığı, “mental çalışma” dediğimiz aşamada, abaküs hayal edilerek yapılan işlem çalışmaları esnasında ise, bellek, özellikle görsel bellek güçlenir, dikkat ve odaklanma becerileri ilerler. İnsan beyninde, “matematik merkezi” sol beyindedir. Beyindeki aktivasyonu görüntüleyen “manyetik rezonans (emar)” çalışmalarında, zihinden işlem esnasında, normal deneklerde sol beyinde aktivasyon tespit edilirken, mental aritmetik eğitimi almış deneklerde, hem sol hem de sağ beyinde aktivasyon olduğu belirlenmiştir. Yani Mental Aritmetik Eğitimi, bir anlamda, sağ beyinde de bir “aritmetik merkezi” oluşturmaktadır. Bütün bunları bir araya koyduğumuz zaman, programımızı neden bir beyin geliştirme veya zihinsel gelişim programı olarak tanımladığımız daha iyi anlaşılır. 

Eğitim süreci nasıl devam ediyor ve eğitim süresi ne kadardır? Süreçte, programa katılan öğrencilerin okul hayatı, sosyal hayatları, hayatlarında ne gibi gelişmeler, değişiklikler gözlemleniyor? 
Programımız, her biri 24 saatlik 10 kurdan oluşmaktadır. Toplam 240 saat olan bu program, haftada bir gün 3 saat temposu ile uygulanır ve her bir kur 8 haftada tamamlanır. Böylece, toplam 20 ayda tamamlanan süreç, eğitim öğretim takvimine paralel olarak, 8 ay + 8 ay + 4 ay biçiminde iki buçuk öğretim yılında tamamlanır. İlk 4 kuru kapsayan 8 aylık birinci dilimin sonlarına doğru, zihinden işlem becerisi yavaş yavaş gözlemlenmeye başlar. Beraberinde sağlanan belleğin güçlenmesi, dikkat ve odaklanma gibi becerilerin ilerlemesi, çocukların yalnızca matematik dersinde değil, okuldaki tüm derslerinde daha yüksek bir performans göstermelerine katkı yapar. Bu durum, çocuklarda özgüvenin de gelişmesini sağlar. 

Mental aritmetik programını, bazı işlem türleri için kestirme yollar ve bazı tekniklerin koleksiyonu olduğunu zanneden bazı kişiler, bu süreyi çok uzun bulmaktadırlar. Bu tür kolay tekniklere örnek olarak, iki basamaklı bir sayının 11 ile çarpılmasından söz edebiliriz. Örneğin 34 X 11= ? işleminde, hiç çarpma yapmadan ilk sayının basamaklarını arada bir boşluk bırakarak (3…4) biçiminde yazdıktan sonra, aradaki boşluğa ikisinin (3 ile 4 ün) toplamı (7) yazıldığında, 34 ile 11 in çarpım sonucu 374 olarak bulunmuş oluyor. Mental Aritmetik Eğitimi’nde, hiçbir şekilde böyle formüller ve kolay tekniklerin yeri yoktur. İşlemler yapılarak sonuçlar bulunur. Programımız gerçek bir beyin eğitimi olduğu için uzun erimlidir. Sonuçlarını görmek için biraz sabırlı olmak gerekir. 

Bu eğitim çocuklara matematiği sevdiriyor mu? Matematik dersinde zorluk çeken öğrenciler bu programa katılabilir mi ve program matematik dersinde yardımcı olur mu? 
Evet sevdiriyor. Esasında çocukların matematiği sevmemeleri için bir sebep yoktur, ancak ne yazık ki, bir çok çocuk daha küçük yaşlarda, “matematiği yapamıyorum” korkusuna kapılır ve bu korku, çaresizliği getirir ve akademik yaşamı boyunca matematik bir kabusa dönüşür. Programımız, daha küçük yaşlarda çocukların sayılarla arkadaş olmasını sağlar ve aritmetiği, dolayısı ile de, matematiği adeta bir oyun haline getirir. Sayıları seven, matematiği bir oyun gibi algılayan çocuklar için, matematik korkusu diye bir ihtimal tümüyle ortadan kalkmaktadır. 

Daha önce belirttiğimiz yaş aralığında olup, matematik dersinde sıkıntı çeken öğrenciler de, Mental Aritmetik Program’ından yararlanabilir. Abaküs, soyut çok-basamaklı numerik ilişkileri, somut boncuk-tabanlı bir sistemde sunduğu için, çocuklar sayı değerlerini kolayca ilişkilendirerek, matematik kavramları anlarlar. Deneyimler, okullarında matematik derslerinde sıkıntı çeken çocukların, abaküs mental aritmetik programına başladıktan bir süre sonra, okullarındaki performanslarının hızla yükselmeye başladığını göstermektedir. 

Bu eğitimi alan öğrenciler, Türk Eğitim Sistemine adapte olmada sorun yaşıyor mu? Anaokulu ve ilkokul eğitimine dahil edilmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? 
Daha önce de belirttiğim gibi, bu eğitim, Türk Eğitim Sistemi’ne alternatif bir sistem değildir. Kısaca, okul ve benzeri mevcut eğitim kurumlarının müfredatında böyle bir eğitim yoktur. Çocuklar, bizim eğitimimizde yepyeni ve farklı bir matematik öğrenmemektedirler. İşlemleri zihinden çok hızlı yapabilme becerisi geliştirirken, zihinsel kapasitelerini arttırmaktadırlar. Ayrıca en başta da söylediğim gibi, Uzak Doğu kültürünün önemli bir ögesi olan abaküse dayalı olmakla birlikte, yüzde yüz bir Türk markası olan Menar, yerli ve bize özgü bir Mental Aritmetik Programı uygulamaktadır. 

Bir kişi matematik problemleri çözerken, öncelikle problemin senaryosunu anlamalı ve o kurguya göre, ne tür işlemler yapması gerektiğine karar vermelidir. İşte bu işlem aşamasına geldiğinde, kullanabileceği araçlar açısından bazı seçenekleri vardır. İşlemleri kağıt kalem kullanarak yapabilir. Hesap makinesi kullanarak da yapabilir elbette. İkinci seçenek daha hızlıdır, ama beynin kullanımını devre dışı bırakır. İşte mental aritmetik becerisi burada, hem beynin kullanılmasını gerektiren, hem de çok hızlı olan bir başka seçenek sunmaktadır. Elbette, abaküsün zihinde canlandırılması sureti ile yapılan bu hesaplama, kağıt kalemle yapılandan çok daha hızlı ve farklı bir yöntemdir ancak, ciddi bir adaptasyon sorunu çıkarması söz konusu değildir. 

Sistemin anaokulu ve ilkokul müfredatına dahil edilmesi konusuna gelince; Abaküs Mental Aritmetik Eğitimi hali hazırda birçok Uzak Doğu ülkesinde ayrı bir ders olarak, okulların müfredatında yer almış bulunmaktadır. En son 2005 yılında, Malezya Eğitim Bakanlığı bu eğitimi ilkokul müfredatına ayrı bir ders olarak dahil etmiştir. Ülkemizde de şimdiden, bazı özel anaokulu ve kolejlerin bünyesinde şubelerimiz tarafından programımız uygulanmaktadır. Süreç içerisinde, bu eğitimin anaokulu ve ilkokul müfredatına alınması şaşırtıcı olmayacaktır. Bu sadece bir zaman meselesidir. 

Son olarak, sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı? 
Her ülke, daha parlak bir gelecek inşa etmek için, daha zeki, daha donanımlı, daha yetkin bireylerle güçlenmiş yeni kuşaklar yetiştirmek ister. Bu nedenle, kaliteli eğitim ulusal bir ihtiyaçtır. Eğitim, bir ülkenin geleceğine yapılan en iyi yatırımdır. Özel girişimcilerin eğitim alanına yaptıkları yatırımlar ticari amaçlarla yapılıyor gibi görülebilir, fakat pek çok yatırımcı için eğitim aynı zamanda bir gönül ve misyon işidir. Bu nedenle, tüm öğretmenlere, eğitime emek veren, gönül veren, yatırım yapan tüm eğitim öncülerine, Menar şubesi açan girişimcilere, Menar programının yayılmasına ve abaküs mental aritmetik sisteminin benimsenmesine katkıda bulunmuş tüm eğitim neferlerine, selam ve saygılarımı sunuyorum.

 

Yorumları Göster

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir