Hamilelikle ilgili doğru bilinen yanlışlar anne adaylarının zihnini meşgul eder. Fakat doğrusunu bilirseniz endişe etmeniz gerekmez.
İşte hamilelikle ilgili doğru bilinen yanlışlar ve doğruları:
- Hamilelik 9 ay sürer: Yanlış! Gebelik, adet döneminin son gününe göre hesaplanır.
- Anne adayı 2 canlı olduğu için 2 kişilik yemek yemelidir: Yanlış! Anne adayı hamilelik süresince sadece 9-16 kilo almalıdır. Bu konuda doktorun önerilerini dikkate almalısınız.
- Gebelikte cinsel ilişki bebeğe zarar verir: Yanlış! Gebelik cinsel hayat için bir engel oluşturmaz ve bebeğe de herhangi bir zararı bulunmaz.
- Anne karnındaki bebeğin çok saçı varsa hamilelik dönemi bulantılarla geçer: Yanlış! Bebeğin saçlarının çıkmaya başlaması bulantya sebep olmaz. Bulantı yeme düzeniyle ilgilidir.
- Hamileyken uçağa binmek düşüğe neden olabilir: Yanlış! Gebelikte seyahat sakıncalı değildir. Fakat seyahat ederken doktora danışmak gerekir.
- Erken doğan ya yaşayamaz ya da bebek sağlıksız olur: Yanlış! Erken doğan bebeklerin yaşama ihtimali düşük değildir, bu konuda tıp gelişmiştir.
- Hamileler X-Ray cihazından geçemez ve akciğer filmi çektiremez: Yanlış! Radyasyon hamileler için risklidir fakat X-ray risk oluşturmaz. Fakat yine de doktora danışmalı.
- Hamile kadın aşerdiği gıdayı tüketmezse bebeğin bir uzvu eksik olur: Yanlış! Aşermek gebeler için psikolojik bir durumdur. Yemediğiniz şey sadece canınızı sıkabilir, bebeğe bi etkisi olmaz.
- Hamileyken spor yapılmaz: Yanlış! Aksine gebelikte hareketsiz kalmak iyi değildir. Doktor kontrolünde spor yapılabilir.
- Hamilelikte saç boyatmak ve makyaj yapmak bebeğe zarar verir: Yanlış! Anne adayları gebelikte saçlarını boyatabilir ama genel olarak kimyasal ürünlerden uzak durmak, kimyasal olmayan ürünlere yönelmek gerekir. Organik boyaları tercih edebilirsiniz.
Hamilelikle İlgili Batıl İnanışlar
Kız bebek anneyi çirkinleştirir, erkek güzelleştirir. Bebeğin cinsiyetinin önceden tahmini konusu tarih boyunca hep merak edilmiş bazen astroloji bazen yıldızlar hatta medyumlarla büyücülerden medet umulmuş ve ultrasonografi keşfedilmeden önce aile bireylerinin gebelik boyunca konuştuğu en önemli konu olmuştur. Cinsiyet tahmini ile ilgili tatlı yemekten ekşi yemeğe, karnın şekline, oturulan mindere (altına yüzük ya da bıçak saklanırdı), daha doğrusu her aile ya da her gebe gebeliğinde yasadıklarını düşünmekte ve çocuğunun cinsiyeti ile ilişki kurup yorum yapmaktaydı.
Kız bebeklerin anneyi çirkinleştirmesi ise toplumumuzun bakış açısını yansıtıp tamamı ile yanlıştır ancak bu tahminler sadece bizde yapılmazdı dünyanın her ülkesinde benzer ve farklı cinsiyet tahminleri vardı. Birçok ülkede ortak olan bu tahminlerden bazıları şunlardır: Gözler kapatılıp bir anahtar tutulur; ince kısmı tutulursa kız, arka kalın kısmı tutulursa erkek. Benzer bir inanış da kız bebekler annenin güzelliğini çalar inanışı. Bu inanış nerede ise bütün dünyada ortak bir inanıştır.
Bebek kalp atım hızı yavaşsa ya da bebek az hareketli ise erkek, çok hareketli ise kız. Bebek yukarıda ise kız, aşağıda ise erkektir. Babalar gebelik boyunca anneler gibi kilo alırlarsa bebek kız olur. Annenin yüzü geniş ve pembe renkli olursa bebek kız olur. Aynanın karşısına geçip göğüslere bakılır; sağ göğüs büyükse erkek, sol göğüs büyükse kız. Annenin karnı genişse bebek kız, dik ise erkek olur.