Pena Yayınları’ndan çıkan ve tüm dünyada en çok satanlar listesine giren Hayalet Çocuk adını taşıyan kitap, birçok insana ilham veriyor.
Martin Pistorius’un gerçek hikayesini anlatan kitapta, inancın ve sevginin her şeyin üstesinden gelebileceği vurgulanıyor.
Martin’in Hikayesi
12 yaşında tekerlekli sandalyeye mahkum olan, hiç hareket edemeyen, konuşamayan ancak etrafındaki dünyayı tüm gerçekliği ile algılayan Martin, kısa sürede bütün yaşam fonksiyonlarını kaybediyor. 1988 yılında basit bir boğaz ağrısıyla başlayan ve açıklanamayan şekilde ilerleyen hastalığı nedeniyle 3 yıl sonra komaya giren Martin’in hastalığının asıl nedeni bulunamadı.
Martin 16 yaşına geldiğinde ise mucizevi bir şekilde bilinci tekrar açıldı, vücudunu hareket ettiremese de etrafında neler olduğunu anlamaya başlayan Martin, bilincinin açık olduğunu anlatmak için yıllarca bekledi. En sonunda, 9 yıl sonra, bir terapist, Martin’in etrafındakilerin farkında olduğunun ve bilincinin açık olduğunun farkına vardı.
25 yaşında bilincinin açıldığı fark edilen Martin, hızlı bir şekilde öğrenmeye ve bilgisayar aracılığıyla iletişim kurmaya başladı. Lise ve üniversite eğitimlerini tamamlayan ve Joanna adlı bir kadınla tanışan Martin, kısa süre sonra evlendi.
Başını ve ellerini kontrol edebilen Martin, bilgisayar yazılımcılığı yapıyor. Hayatının aşkı olan Joanna ile birlikte İngiltere’de yaşıyor.
Hayata Martin Gibi Tutunmak
Tüm zorluklara rağmen inanç ve sevginin gücüyle hayatını yeniden kuran Martin’in hikayesini anlatan Hayalet Çocuk, hayata olabildiğince sıkı sarılarak, hayatını güzelleştirmeye çalışmanın önemini vurguluyor.