Öğretmenin Adı-Soyadı: Sedat Cevizli
Öğrencinin Adı-Soyadı: Evindar Çakar
Okul: Çağdaş Yaşam Hasan Orhan İ.Ö.O.
Okul Adresi: Yaygılı Köyü Siverek/Urfa
Doğum Tarihi: 1999
Okuduğu/etkilendiği yazar ve kitap: Ömer Seyfettin
Öykünün Başlığı: Huysuz Kaplumbağa
Huysuz Kaplumbağa
Herkes ona huysuz kaplumbağa diyordu. “Neden?” diye soracak olursanız: O, kimseyle geçinemez, kimseyi sevmezdi. Diğer hayvanlarla arkadaşlık bile etmiyordu. Hayvanlar onun evine gitmeye dahi çekiniyorlardı. Bir gün bir kirpi kaplumbağanın evinin önünden geçiyordu. Çok yorulmuş ve susamıştı. Sincap ve tavşanı görünce durdu. Onlara ne kadar yorulduğunu anlattı. Nereden su bulabileceğini sordu. Sincap da “Buralarda su bulamazsın. Sadece kaplumbağanın evinde su var. Ama onun sana vereceğini zannetmem!” “Olur mu hiç öyle şey! Biz kaplumbağalarla akrabayız. Ben şimdi gider alırım ama…” Kapıya çıkan kızgın kaplumbağa sesini yükselterek: “Ne var? Neden beni rahatsız ediyorsun?” “Şeey…Ben biraz su isteyecektim…” “Bende su yok anladın mı? Git başka yerden iç!” deyince kirpi şaşkınlıktan kalakaldı. Orada bekleyen hayvanlar: “Biz sana huysuz kaplumbağanın su vermeyeceğini söylemiştik.” Kirpi: “Çok haklıymışsınız arkadaşlar dedi ve yoluna devam etti.
Pazar günü bütün hayvanlar pikniğe gitmişlerdi. Pikniğe huysuz kaplumbağa da katılmıştı. Kaplumbağa bir kenara çekilmiş kendi yiyeceklerini yemeye çalışıyordu.Diğer hayvanlar neşe içinde pikniğin tadını çıkarıyorlardı… Yağmur damlalarının geldiğini gören hayvanlar hemen toplandılar. Sepetlerini alıp yola koyuldular. Huysuz kaplumbağa yanında şemsiye getirmişti. Hemen şemsiyesini açarak yürümeye başladı. Diğer hayvanlar da şemsiyenin altına girmek istediler. Fakat kıskanç kaplumbağa buna da izin vermedi. Hayvanlar kaplumbağanın bu davranışında kızmışlardı. Kaplumbağa bu sefer de benciliğin en çirkin örneğini veriyordu. Sadece kendisin düşünmüş, arkadaşlarını üzmüştü. Arkadaşlarını sevseydi böyle mi yapardı? Her şeyini onlarla paylaşırdı. Piknik dönüşü bütün hayvanlar çok ıslandılar. Huysuz kaplumbağa ise ıslanmadan evine dönebilmişti.
Günlerden bir gün hayvanlar toplanmışlardı. Ormanın sorunlarını konuşuyorlardı. Ceylan huysuz kaplumbağaya haber vermek için gitmişti. “Merhaba kaplumbağa kardeş… Ormanın sorunlarını konuşacağız. İstersen sen de gel, katıl bize.” “Sizin sorunlarınız beni ilgilendirmiyor. Sizinle mi uğraşacağım? Bıktım sizin dertlerinizden…” diyerek hızla tepeden aşağıya doğru koşmaya başladı. Davete kızan kaplumbağa ne yaptığını bilmemekte, rasgele koşmaktaydı. Hızla koşan kaplumbağa başına gelecekleri tahmin edemiyordu. Tepenin bitiminde bataklık vardı. Kaplumbağa koşarken bağırıyordu. Adeta çıldırmıştı! Halbuki bu kadar kızmasını gerektirecek bir şey yoktu. Diğer hayvanlar yine de kendisini unutmamışlardı. Onun da fikrini dinlemek istemişlerdi. Ancak huysuz kaplumbağa bu kadar ince düşünceli değildi. Kaplumbağa birazdan kendini bataklığın içinde buldu. Çok şaşırdı. Çamurdan çıkmaya çalışıyordu. Ancak hareket ettikçe batıyordu. Huysuz bir kaplumbağa olmasına rağmen şanslıydı. Arkasından gelen maymun onun çamura düştüğünü görmüş. Maymun hemen kuyruğunu kaplumbağaya uzattı. Onun bataklıktan kurtulmasına yardım etti. Kaplumbağa huysuz olsa bile onu maymun kurtarmıştı. Çünkü bütün hayvanlar birbirlerini seviyorlardı. Huysuz kaplumbağa yaptığı bütün hataları anladı. Geçmişte tüm dostlarını üzmüştü. Bu yüzden artık pişmanlık duyuyordu. Maymuna teşekkür etti. Birlikte diğer hayvanların yanına döndüler. Kaplumbağa: “Bütün hayvanları seveceğim, hepinize yardımcı olacağım. Ne olur arkadaşlar beni affedin…” dedi. Arkadaşları kaplumbağayı affettiler. Kaplumbağa artık örnek bir arkadaş olmuştu. Bütün arkadaşlarını seviyor, onlara yardımcı oluyordu.
Ağaçları sulayıp, kırmıyordu. Fidanları dikiyordu. Çiçekleri koparmıyordu. Gerçekten de huysuz kaplumbağa hayvanlarla dost olmuştu ve artık pikniğe gittiğinde arkadaşlarıyla berber gidiyordu. Yağmur yağdığında o şemsiye getirmiş ve arkadaşlarını altına koyuyordu. Ve artık bir gün kirpiyi bulmaya gitmiş ve ona su götürmüş. Kirpi demiş:”Sağ ol kaplumbağa kardeş…” Ve kaplumbağa bir yere giderken çok hızlı gitmiyormuş. Ve bütün hayvanları çok seviyordu.