Anne Baba Okulu

İçe Kapanık Çocuğa Nasıl Davranılmalı?

İçe kapanık çocuğa nasıl davranılması gerektiği çocuğun gelişimi açısından cevaplanması gereken önemli sorulardan biridir.  

İçe Kapanıklık Nedir?

İçe kapanıklık, çocukta dıştan kolayca gözlenen davranış farklılığıdır. Çocuğun çevresindeki insanlarla ilişkisi hem çok sınırlı hem de bozuktur. İçe dönük çocuklar hayatı sanki dışarıdan izlerler. Bu çocuklar çevresindeki etkinliklere katılmaktansa sessizce izlemeyi tercih ederler.

İçe kapanık çocuğa nasıl davranılır?

İçe Kapanık Çocuğun Davranışları

  • Yaramazlık yapmadığı için göze batmaz.
  • Tepkileri önceden kestirilemez.
  • Kendilerine güvenleri yok denecek kadar azdır.
  • Söz dinlerler, itaatkardırlar.
  • Anne-baba ya da öğretmenlerin isteklerini kayıtsızca kabul ederler.
  • Tek başına oynamayı yeğler. Oyunlara katılmaz.
  • Yaşıtları ile hiç iletişim kurmaz bazen de onların varlığından habersiz gibi davranır. Arkadaş edinemez.
  • Belli nesnelere düşkündür, değişkenlikten hoşlanmaz.
  • Eşya ve oyuncaklarının eksilmesini ya da yerlerinin değiştirilmesini hiç istemez.
  • Duyguları iniş çıkışlar gösterir. Nedensiz ağlama ve gülmeler olur.
  • Belli kişiler dışında kimseyle kolay ilişki kuramaz.
  • Beden ve zihin gelişmesi düzensizdir.
  • Zekası geri olmadığı halde, çevreyle ilişkisini en aza indirdiği için, öğrenmesi çok yavaş gider. Okuldaki derslerde başarısızdır.
  • Anne-babasına bile yalnız acıkıp susayınca sokulur. Sevip sevilmeyi bilmez gibidir.
  • Kendi iç enerjisini kullanmada zorluk yaşar.
  • İstek ve ihtiyaçlarını ifade edemez.
  • Grup etkinliklerine katılmaz. Grup içinde bir köşede yalnız başına durur.

Bu çocukların kendi başlarına saatlerce oynamaları yanlış yorumlanır. Kendini oyalayabiliyor denir. Oysa çocuk kendi iç dünyasında yaşamaktadır. Bazı uyumsuz davranışlarda dışa dönüklük, bazılarında ise içe kapanma ve içe dönüklük söz konusudur. Dışa dönük davranış bozukluklarına aşırı hareketlilik, saldırganlığı, inatçılığı ya da çalma davranışlarını örnek olarak gösterilebilir. İçe dönüklükte çocuğun davranış bozukluğu sinsice ilerler ve çevre tarafından geç fark edilir. Sakin ve çekingen olarak tanınan bu çocuklarda içe dönüklük önemli bir davranış ve uyum sorunudur.

İçe Kapanık Olmanın Nedenleri?

  • Hatalı anne-baba tutumları ile çocuğun en ufak hatasını büyütüp, azarlamak, ayıplamak ve cezalandırmak.
  • Çocuklara yapılan hatalı telkinler; “İyi çocuk sessiz olur, uslu çocuk sevilir.” gibi.
  • Çocuğa öz güvenini kazandıracak olan ortamları ve olayları engellemek: “Sokağa çıkarsan, dilenciler seni kaçırır.” gibi.
  • Çocuğun sosyal yaşantısının sınırlı olması ya da hiç olmamasıdır.

Yapılan araştırmalar, içe dönük çocukların bu davranış bozukluklarının, ailenin baskıcı yetiştirme tutumları, anne-babanın şiddetli kavgaları, çocuğun engellenmesi ve sevgi duygusunun doyurulmaması gibi nedenlerle oluştuğunu bize göstermektedir. Bazen içe dönük davranış bozuklukları geçici olabilir. Çocuk okul değiştirdiğinde, semt ya da şehir değişikliklerinde, aileye yeni bir bebek yeni kardeş geldiğinde, çocuk bu yeni durumlara alışıncaya kadar içe dönük davranışlar sergileyebilir. Ancak bu durum zaman içerisinde yerini uyumlu davranışlara bırakır. İçe dönüklüğün nedenleri arasında çok önemli başka nedenler de olabilir. Aileler bu durumları göz ardı etmemelidirler.

İçe kapanık çocuğa nasıl davranılır?

İçe Kapanık Çocuğa Nasıl Davranılmalı?

  • Bu tür çocukların üzerine fazla titrememek gerekir. Yavaş yavaş bağımsız davranmaya alıştırılmalıdır.
  • Başarabileceği türden ufak işleri kendi kendine yapması öğretilmelidir. Kendi kendine bakmayı, iş görmeyi öğrenmezse okula başladığı zaman zorluk çeker.
  • Çocuğun atak davrandığı görülünce çocuk ödüllendirilip teşvik edilmelidir.
  • İçe dönük çocuklara kaybettikleri ya da hiçbir zaman tanışmadıkları öz güvenleri verilmelidir.
  • Çocuğa hayatın yaşamaya değer olduğu gösterilmelidir. Eğer çocuk bir şok geçirmişse, onu hayata yeniden bağlamanın yolları aranmalıdır.
  • Suçluluk duyguları törpülenmeli, grup içi aktivitelere yüreklendirilmelidir.
  • Bu çocuklara sık sık, sevildikleri ve değerli oldukları hissettirilmelidir.
  • Sorunlarına olumlu yaklaşılmalı, sıkıntıları paylaşılmalı ve uygun çözüm önerileri sunulmalıdır.
  • Yalnız bırakılmamalı ve etkin iletişim kurulmalıdır.
  • Bu çocuklar kendi haklarını arayamazlar. Kimi zaman bundan utanır, kimi zaman o cesareti kendilerinde bulamazlar, kimi zaman da buna gerek duymazlar.

Aileler bu konuda çocuklarını desteklemeli ve iyi örnek oluşturmalıdırlar.

Kaynak: Uyum Problemleri – Milli Eğitim Bakanlığı

Yorumları Göster

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir