Jackson Pollock

Pollock 28 Ocak 1912 tarihinde ABD’nin Wyoming şehrinde, yoksul bir ailenin beş çocuğundan en küçüğü olarak dünyaya geldi. Pollock, Arizona ve California’da büyüdü. Pollock’un sanatla ilgili ilk deneyimlerinden biri, babasıyla birlikte yaptıkları gezilerde gördüğü renklendirilmiş kumun, yerin üzerine ince bir çizgi olarak serpildiği kum resimleri oldu.

Geçinilmesi zor bir insan olan Pollock’un, okuduğu lise ile ilişkisi kesildi ve 1930 yılında sanat eğitimi almak için New York’a taşındı. New York’ta katıldığı deneysel bir çalışmada, ilk kez boyayı akıtmayı ve savurmayı denedi. Aynı dönemde yaşamış olduğu birtakım sıkıntılar nedeniyle gittiği terapist Pollock’u, sanat yapmak için cesaretlendirdi.

Pollock 1947 yılında, akıtma ve sıçratma tekniğini geliştirdi ve hızla başarılı bir sanatçı oldu. Manhattan’da tüm resimlerinin satıldığı bir sergi açtı.

Pollock bir sergide eserlerine hayran olan, Lee Krasner isimli bir sanatçıyla tanıştı ve birkaç yıl sonra evlendiler. Pollock ve Krasner çifti, zengin bir sanat simsarının yardımıyla, New York’un dışında yer alan, Long Island’ın huzur dolu bir bölgesinde, bir ev ve ahır satın aldı. Pollock, bu ahırı bir atölyeye çevirdi. Yere devasa boyutta tuvaller serdikten sonra üzerlerine boya sıçratarak, sıkarak ve yukarıdan damlatarak, enerjisi ve ritmi yüksek, karmaşık motifler yarattı.

 

Pollock, 1940 yılında alışılmadık resim yapma yöntemiyle ün kazandı. Boyayı tuvalin üzerine fırçayla sürmek yerine akıttı, döktü ve sıçrattı. Bu teknik Pollock’a “Damlatan Jack” lakabını kazandırdı.

Pollock, hayatındaki birtakım şeylerin yolunda gitmemesi üzerine resim yapmayı bıraktı. 11 Ağustos 1956 tarihinde trafik kazası geçiren Pollock, yaşamını yitirdi.